Duyurusundan itibaren aklımda birçok soru işaretine sebep olan The Last of Us Part II Remastered sürümü geldi çattı. Ben de bir süredir bu sürümü deneyimliyordum ve incelemesi ile karşınızdayım. Gelin, oyuna eklenen yeniliklere odaklanacağımız içeriğimize geçelim.
İncelememize geçmeden önce The Last of Us Part II’nin çalkantılı çıkış sürecini hatırlayalım.
İlk olarak 14 Haziran 2013’te hayatımıza giriş yapan The Last of Us markası, oyuncuların yoğun ilgisi ile birlikte günümüzün en popüler video oyunu serilerinden bir tanesi hâline geldi. Zaman geçtikçe kendisini ve seriyi ciddi seviyelerde geliştiren Naughty Dog, The Last of Us Part II ile birlikte çok büyük tartışmalara yol açmıştı. Yaşanan devasa sızıntı ve senaryonun sızdırılması derken adeta tüm oyun sektörü çalkalanmış ve henüz daha piyasaya sürülmemiş olan The Last of Us Part II’ye olumsuz yorumlar yağmaya başlanmıştı. Hatta bu yorumlar öyle bir seviyedeydi ki Naughty Dog, Dünya’nın en çok ödül alan oyunlarından bir tanesi olacak olan The Last of Us Part II’yi piyasaya sürerken şüpheye bile düşmüştür diyebiliriz.
Oyun çıkınca teknik anlamdaki başarısı da gözler önüne serildi. İnanılmaz bir seviyede gelişmiş olan animasyonları, teknik detayları ve oynanış ağırlığı derken The Last of Us Part II, her hâliyle fazlasıyla etkileyici bir oyundu ve sektörümüzün büyük bir kısmı tarafından başyapıt olarak kabul edilmeye başlandı. Oyun gerçekten de kalitesiyle ve görselliğiyle gözleri dolduruyordu. Tek tartışma konusu olarak kalan unsuru ise senaryosuydu. Bugün ise çıktığı yıl boyunca hem pozitif hem de negatif anlamda dillerden düşmeyen, 2020’nin ”Yılın Oyunu” ödülünü kazanan The Last of Us Part II’nin PlayStation 5 için yenilenmiş olan ”Remastered’’ sürümünün incelemesi ile karşınızdayız.
The Last of Us Part II Remastered
Senaryosuna yapılabilecek kişisel yorumları bir kenara koyduğumuzda The Last of Us Part II’nin ne kadar başarılı bir oyun olduğunu hepimiz biliyoruz çünkü bu, yaklaşık dört yıldır hayatımızda olan bir oyun ve PlayStation sahibi olan neredeyse herkes deneyimledi. Bu yüzden incelememde dört yıllık bir oyunu sizlere tekrardan anlatmak yerine PlayStation 5 sürümü ile birlikte dahil olan yeni detaylara değinmek istiyorum. Çünkü bence Sony, The Last of Us Part II’nin Remastered sürümü ile gerçekten övgüleri hak ediyor. Oyunun yenilenmiş olan bu sürümü, bazı küçük ama eğlenceli aktivitelerin yanı sıra çok daha gelişmiş bir görselliği de beraberinde getiriyor. Özellikle doku ve ayrıntı tarafında epey üst düzey bir macera bizleri bekliyor.
Orijinal The Last of Us Part II zaten eski bir oyun değildi ve fazlasıyla güzel görünüyordu. Buna rağmen Remastered tarafı ile görsellik daha da iyi bir hâle gelmiş. Gerçi ”Remastered” dediğimiz şeyin olayı da bu zaten. Bence The last of Us Part II Remastered projesini kurtaran en büyük etken, PlayStation 5’in teknolojilerinin ustalıkla kullanılması olmuş. Özellikle DualSense’in ve içerdiği teknolojilerin oyun deneyimindeki katkısını oldukça önemli buluyorum. Ergonomik olarak yorum yapamayacağım fakat bence DualSense, şu anda piyasadaki en iyi kontrolcü ve teknolojik açıdan rakiplerine nazaran epey önde. Özellikle oyun deneyiminizi tek kişilik oyunlar üzerine kurmuş bir oyuncuysanız bence bu kontrolcünün hissettirdikleri küçümsenemeyecek düzeyde. Tabii ki tüm bu teknolojik özellikler, The Last of Us Part II Remastered’ta da kullanılmış ve her zamanki gibi harika.
Daha da gelişmiş görsellik seviyesini ve DualSense kontrolcü desteğini bir kenara bıraktığımızda The Last of Us Part II Remastered’ın sunduğu şeyler sona ermiyor. Sony, bu sıralar oyunlarına rogue-like türünden ilham alan esintileri dahil etmeyi seviyor. İlk olarak God of War Ragnarök için yayımlanan ücretsiz Valhalla ek paketi ile gördüğümüz üzere, The Last of Us Part II Remastered da beraberinde bir rogue-like oynanış modunu getiriyor. Tamamen eğlence üzerine kurulu olan bu mod, The Last of Us serisine ve sunduğu oynanış elementlerine bayılan oyuncular için keyifli vakit geçirebilecekleri ekstra bir seçenek olarak yer alıyor. Gene de bu seçeneğin sadece oynanış tarafı ile kaldığını ve God of War Ragnarök’a ücretsiz bir şekilde eklenen Valhalla gibi hikâyeye derin dokunuşlar yapmadığını da eklemem gerekiyor. Bu yüzden deneyimlerken kolay sıkıldığım bir etken oldu. Özellikle de her yerden rogue-like oyunların veya rogue-like oyun modlarının fışkırdığı bu dönemde. Tabii her şeye rağmen ekstradan birkaç saatlik keyifli bir deneyim sunuyor, özellikle de Part II’nin şahane oynanışını düşündüğümüzde.
Yani ”No Return” adı altında sunulan bu rogue-like hayatta kalma modunun benim için ekstra bir deneyim olduğunu söyleyebilirim. Özellikle The Last of Us Part II: Remastered’ın güncel yükseltme fiyatını değerlendirdiğimizde. Oyun, 899 TL’den satılıyor olsa da eğer The Last of Us Part II’nin PlayStation 4 sürümüne sahipseniz sadece 150 TL’ye Remastered sürüme yükseltebiliyorsunuz. Yani oyunun PlayStation 5’te sunacağı daha iyi görsellik ve DualSense kontrolcü deneyimini düşündüğümüzde dahi bizce bu çok iyi bir seçenek. Ayrıca Sony, Part II’nin PS4 sürümüne sahip olmasına rağmen Remastered sürümünü 899 TL’den ön sipariş eden kişilere para iadesi yaptı ve iyi niyetlerinin bir göstergesi olarak çıkışında çok daha uygun bir fiyata yükseltebilecekleri konusunda uyardı. Bu güzel bir hareketti. 10 dolarlık bir fiyata sahip olan yükseltme, ülkemize uygulanan yerel bir fiyatlandırma ile 150 TL olarak belirlenmiş. Hâliyle bu uygun yükseltme fiyatını hak ettiğini söyleyebiliriz.
The Last of Us Part II Remastered ile deneyimleyebildiğimiz ana etkenler bunlar olsa da ”Kayıp Bölümler” adı altında kesilen bazı sahneleri de tecrübe edebiliyoruz. Ayrıca hikâye modunda dahi kullanabildiğimiz kıyafetler aktive edebiliyor ve serbest bir şekilde gitar çalabiliyoruz. Tüm bunlar küçük eklemeler olarak gözükse de her biri kendi özünde kısa ama keyifli deneyimler sunuyor. Yani bizce bu yükseltme, kesinlikle 150 TL’lik fiyatının hakkını veriyor.
The Last of Us Part II Remastered’ı benim için öne çıkaran bir diğer unsur ise geçmişteki maceraları ve ön yargıları unutarak bu tecrübeye sıfırdan bir şans sunabilmek oldu. Çünkü The Last of Us Part II, aslında senaryo açısından da beğendiğim bir oyun.
Son sözler
Bence Remastered, The Last of Us Part II’nin PlayStation 4 sürümüne sahip olan PlayStation 5 kullanıcıları için oldukça güzel bir seçenek olmuş. Özellikle cihazın tüm teknolojik özelliklerinden yararlanması ile birlikte çok daha keyifli bir deneyim ile temiz bir sayfa açmak için ideal bir fırsat. Sony’nin bu noktada sunduğu 150 TL’lik yükseltme seçeneği oldukça iyi. Eğer 899 TL’den yeniden satın almak gerekiyor olsaydı tavsiye ediyor olmazdım fakat mevcut durumu düşündüğümüzde fiyatını hak ettiğini söyleyebilirim. Ha tabii, daha önce The Last of Us Part II oynamadıysanız ve bir PlayStation 5 sahibiyseniz mutlaka Remastered sürümü değerlendirin deriz. Bu tarz unutulmaz deneyimlerin asıl tadı ilk seferde çıkıyor sonuçta, en iyi hâliyle oynamanızı tavsiye ederiz.
Bu oyun, PlayStation 5 üzerinde incelendi.
