The Alters İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

The Alters PC inceleme kopyası, 11 Bit Studios tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Daha önce Frostpunk ve This War of Mine gibi oyunlarla çarpıcı işlere imza atan 11 Bit Studios’un yeni oyunu The Alters, ufukta büyümeye başladı. Ben de oyunu daha öncesinden oynama şansına eriştim, bitirdim ve sizler için enine boyuna inceliyorum. Farklı yönlere ayrılmasına rağmen düşmediği kimlik bunalımıyla takdir ettiğim, ahlaki ikilemleri arasında sıkışıp kaldığım oyuna gelin birlikte göz atalım.

The Alters inceleme: 11 Bit’in geçmişi peşini bırakmıyor ve bundan memnunum

The Alters, büyük ölçüde benzersiz bir oyun olmakla birlikte içerisinde Frostpunk ve This War of Mine’dan esintiler taşıyor. 11 Bit Studios’un geçmişteki bilgi birikimi ile hali hazırda iyi yaptıkları bir şeyi arşa çıkarmalarına iki gözümle şahitlik etmek güzeldi. Köşeye sıkıştıran yönetim sistemi, bolca düşündüren diyaloglar ve oyunun gözlerimin içine muzip şekilde bakarak “hadi, versene kararını!” demesini çok sevdim. Detaylara derinlemesine dalmadan önce; eğer Frostpunk’ı ve This War of Mine’ı sevdiyseniz bunu da muhtemelen çok seversiniz diyebilirim.

The Alters İnceleme
Oyunun dünyasında bu tür etkileyici manzaralara sık sık denk geleceksiniz.

The Alters özünde iki oyun türünün bir harmanı ve bu harmanlama işini çok güzel kotarmışlar. Bir yandan kaynak ve insan yönettiğiniz bir koloni simülatörü, diğer yandan ise üçüncü şahıs perspektifinde kaynak topladığınız, “ışın silahınızla” anomalileri yok ettiğiniz ve bir şeyleri aşmak için kancanızı kullandığınız ağır tempolu bir aksiyon oyunu. Bu ikisi arasındaki geçiş ise yumuşak, pürüzsüz ve hızlı.

Tabii önce şahsına münhasır kurgusu…

Ally Corp Rapidyum istiyor, ben ise biraz huzur

Ally Corp adındaki bir uzay araştırma şirketi, Rapidyum adındaki bir maddenin varlığından haberdar oluyor. Biyolojik süreçleri hızlandıran bu maddenin keşfi için uzayın dört köşesine tekerlek biçiminde portatif üsler gönderiliyor. Jan Dolski, ana karakterimiz de bunlardan biriyle bir gezegene inerken tüm mürettebatın canına mâl olacak talihsiz bir olay yaşanıyor. Artık tek mürettebat Jan ve onun Rapidyum kullanarak yaratabileceği alterleri.

The Alters İnceleme
Jan Dolski ve tüm alterlerinin hayat hikâyeleri tek arayüzden okunabiliyor.

Eğer oyunun tanıtımlarını seyrettikten sonra yarattığınız bütün alterlerin bir noktada size benzediği için sıradan karakterler olacaklarını düşündüyseniz, yanılıyorsunuz. Alterlerimiz, hayatlarının belirli bir noktasına kadar -ki bu genelde kısa bir bölüm oluyor- Jan ile aynı yaşanmışlıkları atlatan fakat daha sonra farklı seçimler yapan birer Jan Dolski versiyonu. Bu nedenle karakterleri yaptıkları seçimler doğrultusunda tamamen değişmiş ve bu değişiklik, onunla olan münasebetlerinizin tamamını doğrudan etkiliyor. Ayrıca tüm karakterlerin kendi kararlarını verdikten sonra neler yaşadıklarını da “Yaşam Yolu” üzerinden okuyabiliyorsunuz.

Hikâye detaylarından fazla bahsetmeyeceğim ancak bilim kurgu temasıyla pek bağ kuramayan biri olmama rağmen The Alters’ın hikâyesi beni etkilemeyi başardı ve tüketirken büyük keyif aldım. Kaliteli yazılmış diyalogları, Türkçe altyazıların sağladığı kolaylıkla zihnimde resimler çizmeme yardımcı oldu ve oyunu severek tükettim. Olay örgüsü bir yerde tekdüzeliğe mahkum olacakmış gibi hissettirse de daha sonra açılarak harika bir form aldı. Sizi oyunun başından sonuna kadar götürecek motivasyon hikâyesi olduğundan, bu önemli alanın bu oyunda son derece iyi işlendiğini söyleyebilirim.

Bir diğer motivasyonunuz da güneşin yakıcı radyasyonu üssünüze ulaşmadan önce engelleri aşarak rotanız üzerindeki güvenli bir noktaya doğru hareket etmek. Yani basitçe; ölmemek.

The Alters İnceleme
Üssünüz bu şekilde ve daha fazla kapsül yerleştirebilmek için genişletebiliyorsunuz.

Keşif ve kaynak lojistiği

Bulunduğunuz haritalarda dolaşmanız, keşif yapmanız, kaynakları tespit etmeniz ve bir lojistik sistemi sağlamanız gerekiyor. Kaynakların yerlerini tespit etmek için zemine tarayıcı yerleştirmeniz, sonra maden ocağı inşa etmeniz ve bunu “Pilon” adı verilen bağlantı noktalarıyla üssünüze bağlamanız üzerine bir sistem inşa edilmiş. Haritalar da bu kaynak lojistiğini bir planlama süreci haline getirebilecek kadar karmaşık ve detaylı tasarlanmış.

Tabii bu keşifleri yalnızca kaynakların yerlerini tespit etmek için yapmıyorsunuz. Bazen hikâye akışı gereği bir şeyler bulmak, bilgi toplamak veya geminiz düşerken etrafa saçılan bazı nesneleri geri almak için de yapmanız gerekiyor. Keşifler oyunun başlarında parkta yürüyüş yapmak gibi hissettirse de bir süre sonra oyun baş düşmanlarınızı tanıtıyor; anomaliler.

The Alters inceleme
Oyunda görseldeki gibi üretim ağları kurarak madenleri birbirine, hepsini üsse bağlamamız gerekiyor.

Anomalileri ilk gördüğümde aklıma Stalker oyunları geldi. Çünkü farklı çeşitlerde ve farklı tehlike düzeylerinde anomaliler bulunuyor. Bunlar fazlasıyla radyoaktif olduğundan uzak durmak, içlerine girmemek ve ilerleyen safhada da yok etmek gerekiyor. Oyun anomalilerle başa çıkabilmemiz için şarjı süitinizden beslenen bir çeşit ışık silahı olan Işıksaçar’ı veriyor. Keşifler sırasında ekipmanınızın şarjı kısıtlı olduğu için bunu da kullanırken iki kez düşünmek gerekiyor. The Alters oyun boyunca böyle stratejik düşünmeniz için elinden geleni ardına koymuyor da diyebilirim.

Genel olarak üssün dışında keşif yaparak vakit geçirmek son derece keyifliydi. Hatta oyunun bunun üzerine inşa edilmiş ana görevleri de bulunuyor. Yani bunu bir yan içerik gibi değil, bütünün önemli bir parçası gibi düşünebilirsiniz. The Alters oyunundaki neredeyse hiçbir içerik bütünden tamamıyla kopmuyor. Bu da yekpare bir oyun oynadığınızı hissettiriyor.

The Alters inceleme
Anomalileri yok etmek için Işıksaçar ile çekirdeklerini yok etmek gerekiyor. Çekirdekler ışık tutmadan görünmüyor.

Ahlaki ikilemlerde bırakan bir koloni simülatörü

Tabii oyunun bir kısmını üçüncü şahıs perspektifinden oynasak da The Alters’ın bir parçası da sağlam bir koloni simülatörü. Tüm alterlerinizin ihtiyaçlarını ve isteklerini gidermekle uğraşmak, birbirleri arasındaki anlaşmazlıkları çözmeye çalışmak ve görevlerini yaparak hikâyelerini tecrübe etmek de oldukça önemli.

Alterler gerçekten bağ kurabileceğiniz şekilde tasarlanmış ve hiçbiri birbirine benzemiyor. Hepsi birer “Jan Dolski” olsa da onlarla konuşurken ve diyaloglarını okurken tamamen farklı insanlarla konuştuğumu hissettim. Her birinin de tamamlayabileceğiniz kısa görev serileri var ve bunlar ilişkinizi korumak için olduğu kadar üssünüz saadeti açısından da önemli.

The Alters inceleme
Alterlerin ruh hali oyunda yönetmeniz gereken parametrelerden biri ve belki de en zoru… İnsan faktörü.

Bütün mürettebatınızın ruh hallerini arayüz üzerinden takip edebiliyor ve bir sorunları varsa orada kısa metinler şeklinde görebiliyorsunuz. Örneğin, yatakhanenizde yer olmadığını unutarak bir alter yarattıysanız, birkaç güç içinde sürekli yerde yattığı için bir sinir küpüne dönüşebiliyor. Aynı şekilde sabahları yiyecek bir şey bulamadığında da mürettebatınızın morali bundan doğrudan etkileniyor. Yani bireysel olarak ilgilenip mutlu olduklarından emin olmak yetmiyor, üssün temel ihtiyaçlarının da karşılanması gerekiyor.

Burada altı çizilmesi gereken bir nokta var. Eğer Frostpunk’ın acımasızlığını ve oyuncuyu nasıl köşeye sıkıştırdığını biliyorsanız, aynısını The Alters’tan da bekleyebilirsiniz. Bu nedenle herkes için uygun olmayabilir. Sürekli yaklaşan güneş radyasyonu sebebiyle sayılı gün içerisinde hareket etme kaygısı, alterlerin bitmek bilmeyen dertleri ve bunun gibi konular yorucu olabiliyor. Eğer oyundan bu yönde bir beklentiniz varsa evet, size hitap edebilir ancak çok rahat bir deneyim arzuluyorsanız pek uygun olmayabilir.

Aynı zamanda oyun bazen çözümünü eski kayıt dosyasına dönmeden sağlayamayacağınız sorunlar da üretiyor. Normalde bu kadar kararlar üzerine inşa edilmiş bir oyunda “yanlış kararların olmaması” gerekiyor fakat The Alters oynarken bir iki yanlış karar verdiğim için “oyun bitti” ekranına yönlendirildim ve eski kayıt dosyasından farklı bir yöntemle devam etmek zorunda kaldım. Bu da yine Frostpunk’ın acımasızlığını seven oyuncular için sorun olmayacaktır fakat beni bir noktada rahatsız ettiğini söylemeliyim.

Baştan sona sinema

The Alters başından sonuna kadar sinematik bir deneyim sunmayı başarıyor. Daha oyunu açarken başlayan deneyim oyun içinde bolca ara sahne ile, sinema filmlerinden fırlamış gibi görünen manzaralarıyla ve sanat tasarımıyla bunu korumaya devam ediyor. Bolca ara sahne ve diyaloğa maruz kaldığımız oyundaki bu sinematik deneyim kaygısını oldukça beğendiğimi söylemeliyim. Bu doğrultuda oyunun grafikleri ve animasyonların akıcılığı da amaca hizmet edecek kalite seviyesinde hazırlanmış.

The Alters inceleme
Oyunun sanat tasarımı ve alterlerin yüz animasyonları gayet güzel tasarlanmış. Duyguyu geçirme konusunda oldukça iyi bir iş çıkarıyor.

Yeniden oynanabilirlik oyunun önemli bir vurgusu

Tek kayıt dosyasında oyunda yaratabileceğiniz tüm alter varyasyonlarını yaratamıyorsunuz. Bunlar kısıtlı olmakla birlikte ilk bitirişinizin ardından ikincisine daima boşluk kalıyor. Zaten bu vurguyu güçlendirmek adına oyunda ikinci turu oynuyorsanız ilk turda vermiş olduğunuz kararlar da işaretleniyor. Bu sayede geri dönüp yapmadığınız şeyleri yaparak sıfırdan başladığınızda oyun bunu kolaylaştırarak ikinci tur için sizi cesaretlendirmeye devam ediyor.

Yine de bu kadar yeniden oynanabilirlik vurgusu yapan bir oyuna göre totalde yaratabileceğimiz alterlerin sayısı sınırlı. Aynı zamanda kontrolü size bırakıyormuş gibi görünse de oyunu belirli bir zaman çizelgesi üzerinde oynadığınız için ekibinizdeki alterlerin bir kısmına oyun karar veriyor. Örneğin Bilim Adamı Jan’ı yaratmadan oynayamıyorsunuz zira kendisi ana hikâye görevlerinin de önemli bir parçası olarak konumlandırmış. Dolayısıyla güçlü şekilde yeniden oynanabilirliği vurgulayan bir oyuna göre fazla çizgisel bir anlayış benimsediğini söyleyebilirim. Fakat oyunun kurgusu da çizgisel bir anlatı üzerine yapıldığından bu konuda değiştirilebilecek pek fazla bir şey yok. İkinci turdan sonra üçüncüsünü oynamak için herhangi bir motivasyonunuzun olmayacağını düşünüyorum. Eğer bir oyunun tekrar oynanabilirliği sizin için önemliyse, bunu not etmek isteyebilirsiniz.

The Alters
Üssünüzdeki kapsülleri siz yerleştiriyor ve ayarlamaları siz yapıyorsunuz.

Envanter yönetir gibi üs alanı yönetiyoruz

The Alters’ta üssünüzdeki çeşitli kapsüllerin dizilimlerini de siz ayarlıyorsunuz ve burada Resident Evil oyunlarındaki envanter yönetimine benzer bir sisteme uymanız gerekiyor. Kapsüllerin uzunluklarına ve genişliklerine göre yerleşimi ayarlayıp, girişlerinin ulaşılabilir olmasını sağlamak gibi kaygılarımız var. Bu kısım oyunun küçük bir bölümünü oluşturuyor ve oyunda uğraştığımız şeylerin yanında bir mücadele olmaktansa “çerezlik bir aktivite” gibi kalıyor. Tabii bu suyla seyreltilmiş varlığı onu gereksiz kılmıyor. Zira üs içerisinde sürekli kapsüller arasında hareket etmemiz gerektiğinden kendimize hatırlayabileceğimiz, uygun bir üs tasarlamamıza izin verilmesini sevdim.

Tik, tak, teknik

The Alters teknik anlamda beni pek hayal kırıklığına uğratmadı. Oyundaki bölümler arasında performans tutarsızlığı olsa da ekranımdaki görüntü ile aldığım performans arasında bir dengenin olduğunu hissettim. R5 5600X işlemcim, RX 6650 XT ekran kartım, 32 GB RAM ve SSD depolamam ile oyunu tatminkar şekilde orta ayarlarda 55-60 FPS civarlarında oynadım. Hatta bir noktada efelik yapıp “bugün video oyunları endüstrisinde olmasaydı PC oyunculuğu ne olacaktı” diye düşündüğümüz FSR’ı devre dışı bırakmayı da denedim. Tabii öyle olunca ağzımın payını aldım hemen.

The Alters
Özellikle bu koyunun kürkleri ekranda belirdiği anda performans ne yazık ki çakılıyor. Neyse ki burası çok uzun vakit geçirdiğiniz bir alan değil.

Unreal Engine 5 ile geliştirilen The Alters, durağan sahnelerde çok iyi grafik kalitesine çıksa da aynı motorla geliştirilen tüm oyunlarda olduğu gibi hareketli sahnelerde garipliklere sahne olabiliyor. Benzer şekilde karakter saçları, kürkler veya bazı anomaliler ekranda gösterilirken üstleri garip şekilde kumlanıyor ve performans da bundan etkileniyor. Tabii bunlar ilk kez bu oyunda gördüğümüz şeyler değiller, ancak can sıkıcı olabiliyorlar.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam ilk turumu 25 saatte bitirdikten sonra The Alters hakkındaki genel düşüncelerim son derece olumlu. 11 Bit Studios eski oyunlarından getirdikleri bilgi birikimini, oldukça güzel yeni kurguları üzerinde uygulamış ve çok keyifli bir koloni simülatörü yapmayı başarmışlar. İyi yazılmış diyalogları, sürükleyici olay örgüsü ve ilginç karakteriyle oyunu inşa eden hikâye de bu keyifli oynanışı destekliyor. Eğer sizi köşeye sıkıştıran, önemli kararlar vermenizi ve sonuçlarıyla yüzleşmenizi isteyen oyunlarla aranız iyiyse, bu oyunu seveceğinize de eminim. Ayrıca oyunda Türkçe altyazı desteğinin bulunması da hikâyesini tecrübe etmek isteyenler için dil bariyerini kaldırıyor.

Benim incelemede sizlere aktaracaklarım bu kadardı. Elbette hala sorularınızı veya görüşlerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz. Sevgi ve oyun ile kalın.

The Alters - İnceleme
The Alters – İnceleme

Alparslan Gürlek
Alparslan Gürlek
Oyunların yeni yeni yaygınlaştığı dönemlerde bir çocuk olarak video oyunlarıyla ilk bakışta aşk yaşadım. Age of Empires II ile başlayan yolculuk, kendi oyunumu yapmaya kadar ilerledi. Hala oyun sektöründeyim ve hala o ilk kez Age of Empires II oynayan çocuğun tutkusunu taşıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

The Alters PC inceleme kopyası, 11 Bit Studios tarafından Atarita'ya gönderilmiştir. Daha önce Frostpunk ve This War of Mine gibi oyunlarla çarpıcı işlere imza atan 11 Bit Studios'un yeni oyunu The Alters, ufukta büyümeye başladı. Ben de oyunu daha öncesinden oynama şansına eriştim, bitirdim ve...The Alters İnceleme