Shadow Labyrinth İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Reklamspot_img

Shadow Labyrinth’in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Shadow Labyrinth incelememize hoş geldiniz sevgili okurlar! Umarım bu sıcak mı sıcak yaz aylarında günleriniz keyifli geçiyordur. Bu ay Donkey Kong Bananza’nın heyecanından ötürü benim için harika geçmekte. Ancak bekleyişin hızlı geçmesi adına araya başka oyunlar sıkıştırmak gerekti. Bu arayışım esnasında ise, Shadow Labyrinth çıkageldi. Karanlık bir bilim kurgu evreninde geçen alternatif PAC-MAN metroidvania’sı, görmeyi beklediğim en son şey olabilirdi. Hem de meka’ya dönüşebiliyoruz… Ayrıca anime kızları da var… Peki! İşimiz birazcık karışık gibi olsa da gelin incelememize başlayalım.

PAC-MAN’in 45. yılı şerefine!

Shadow Labyrinth hikayesine geçmeden önce ekibin neden PAC-MAN evreninde bir oyun yapmak istedikleri hakkında konuşmak isterim. Çünkü aranızdan bazılarının, “İyi de bu hangi talebin arzı?” dediğini duyar gibiyim. Açıkcası geliştiriciler PAC-MAN’in 45. yıldönümü şerefine bu yola koyulduklarından bahsetmişler. Tabii böyle bir tema seçtiğiniz zaman en çok dikkat edilmesi gerekenlerden biri, “başka bir tema olsaydı da hiçbir şey değişmezdi” hissiyatını vermemektir. Peki Shadow Labyrinth bunu ne kadar iyi yapıyor?

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Öncelikle ana karakterimiz Swordsman, sarı uçan küre Puck tarafından seçilmiş bir savaşçıdır. Üzerinde bulunduğumuz yabancı gezegeni keşfedip, burada tüm evrene musallat olmuş bir yapay zekayı yenmemiz gerek. Bu yolda da Puck’ın mazisini keşfedip, çeşitli gizemleri ortaya çıkaracağız. Şöyle bir parantez açayım; kendiniz keşfedebilmeniz için hikâyeye dair hiçbir detay vermemeye çalışıyorum. İşin komiği konuşsam bile çoğumuz anlamaz çünkü Bandai Namco bayağı bu oyunu kendi arcade evrenindeki bir timeline’a koymuş. Pixar Teorisi vardı, aynı onun gibi. Ama göndermeler o kadar “hastasına” diyebileceğimiz türden ki…

PAC-MAN dediğin dümdüz ufak noktaları yer, hayaletlerden kaçar ve er ya da geç süper gücünü elde edince o hayaletlerden intikamını alır. Tematik olarak oyunun isminde de geçen “labirent” sistemi elbette önem arz etmekte. Ancak açık konuşacağım, bazı noktalarda ulaşamadığımız yerlere Puck ile raylı bir sistemden geçerek erişmek ve geleneksel PAC-MAN oyununu oynayabileceğiniz bulmacalar çözmek dışında… Ne yazık ki sanki PAC-MAN değil de, karanlık bir Sünger Bob teması da koysalar oyun aynı olacakmış gibi duruyor. (PAC-MAN yerine Gary’e dönüşüp salyangoz olarak geçerdik raylı sistemlerden.) Bu da ne yazık ki ekibin en baştan en çok dikkat etmesi gereken problemiydi.

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Ama oyun hikayesini önemsiyor çünkü diyalogları bol, dramatik bir anlatım ve twist’ler var. Ben şimdi ne yalan söyleyeyim ne Bandai Namco evrenine ne de PAC-MAN lore’una o kadar hakimim. Bu yüzden oyunun hikayeyi anlatırken, sıfırdan gelen oyunculara da yardımcı olmasını tercih ederdim. Zaten ana karakterimiz Swordsman bağ kurabileceğiniz biri değil. Konuşamadığı için tüm lak lakı Puck yapıyor. O da anlatıyor da anlatıyor, bomboş tarih bilgisi sallıyor. Böyle olunca da diyaloglar da bir noktadan sonra anlamsızlaşıyor.

Metroidvania bakımından nasıl?

Shadow Labyrinth oynanış tarafında beni çok arada bırakan bir oyun. Hikaye anlatım tercihi ve sunumunu pek başarılı bulmasam da, aslında bir an önce dövüşmeye geçmeyi istediğim zamanlar oldu. Ben atmosferden ötürü de olsa gerek, bayağı bir Hollow Knight esintileri aldım. Karakterimiz Swordsman başta sadece düz kılıç darbeleri vururken, ilerleyen aşamalarda savuşturma, savunma, uzak mesafelere kaçınma hareketleri de yapabilen bir hız makinesine dönüşüyor.

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Madem dövüşten girdik buradan devam edelim. Oyunlarda savaşırken ilk dikkat ettiğimiz mevzu tabii ki vuruş hissidir. 2D bir oyunda bunu doğru aşılamak için yapılması gereken her şeyi yapmışlar. Animasyon/ses dengesi, ekran sallantısı ve dayak yeme hissi -lügata yeni terimler- gayet başarılı. Düşmanların saldırılarından genelde takla atarak kurtulabiliyorsunuz. Bu tarafta Dead Cells vari bir oynanış benimsenmiş. Düşman çeşitliliği biraz daha fazla ve zayıf noktalarla bezenebilirdi. Çünkü zayıf noktası olan düşman sayısı bir hayli düşük. Kalanına sadece dümdüz hasar vermeniz, alt etmek için yeterli oluyor. Her yöne saldırı yapabilen bir karakter kullandığımızı düşününce yetersiz hissettim.

Kalabalık gruplar halinde geldiklerinde ekranı çok rahat takip edebiliyorsunuz. Zaten temel mekanikler epeyi basit olduğu için, “takla at, kılıcı savur” döngüsünü reflekslerinizle birleştirmeniz yeterli oluyor. Boss savaşları konusunda ise birkaç tekrar eden düşman dışında genel olarak farklı işler sunmayı başarmışlar. Aynı boss’un lacivertini de görüyoruz, bambaşka düşmanlar da görüyoruz. Zorluk tarafında ise, bazı boss’ları 4-5 kere tekrar denediğim oldu ama saldırı setlerini ezberlemek çok zor olmadığı için işi hızlıca bitiriyorsunuz. Zaten Meka’ya dönüşebildiğimiz bir GAIA modumuz da var. Bu meka modu ile kısa bir süreliğine dokunulmaz olabiliyoruz. Bu keşifte de kritik savaşlarda da bize yardımcı oluyor.

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Harita içerisindeki “bonfire” esintili kaydetme noktalarımızda canımızı ve canımızı birkaç kez tekrar doldurabildiğimiz parçacıkları tazeleyebiliyorsunuz. Bu noktalar genel olarak Boss savaşlarına yakın olsalar da bölüm aralarındaki mesafeleri epeyi fazla. Aralara böyle sadece can tamamlayıp, kayıt almamıza yarayan minik kayıt noktaları dışında, yolda ölürseniz tüm yolu baştan gitmelisiniz. Bu ceza dışında ise öyle Souls sistemi gibi sonra yenilince kaybettiğimiz ögeler yok. Düşman kestikçe içlerinden elmaslar düşüyor ve onlarla ister market alışverişi yapıyorsunuz, ister karakter geliştirmesi.

Ancak öyle elması toplayayım, istediğimi alayım durumu söz konusu değil. Çünkü haritanın etrafına dağılmış çeşitli parçaları bulmadan bu geliştirmeleri yapamıyorsunuz. Yani keşif önem arz eden derecede. Ama Metroid’lerin ana konsepti olan, yeni bir eşya alınca erişemediğimiz yerlere geçme kısmını Shadow Labyrinth pek anlayamamış gibi hissettim. Yahu oyunun sonuna doğru hala en başta ulaşamadığım yerler için yeni özellikler açılıyordu. İşin komiği gidiyorum ve dümdüz materyal buluyorum. Çünkü ana harita dümdüz gidiyor, yukarı aşağı dallanıp budaklanmıyor. Kendi içlerinde bölgeler merkezden birbirine bağlanıyor ama o da genelde çok basit bir asansör sayesinde falan oluyor. Bu noktada bölüm tasarımını pek beğenemediğimi söylemem gerek.

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

PAC-MAN soslu platform kısımları ise bazı yerlerde Switch’i fırlatmama sebebiyet verecekti. Özellikle yukarıya resmini koyduğum kısımdan nefret ediyorum. Puck’ın bu raylı sistemde durarakta hareket edebileceğini, oyunun son çeyreğinde öğrendiğim için kendimden de nefret ediyorum. Bir de dediğim gibi çevrede tabletler var, onlarla geleneksel PAC-MAN oyunu oynayıp farklı yolları açıyorsunuz. Ancak okuduklarınızdan fark etmiş olacaksınız ki oyunun farklı yaptığı kritik bir şeyden pek bahsetmedim. Çünkü öyle ekstra bir farklı hissettirecek öne çıkan bir mekaniğimiz yok. Vania’sını güzel yapmışlar da Metroid’i olamamış gibi bir oyun.

Son eklemeler ve kapanış.

Yazımızı bitirmeden önce bir de tabii ki adettendir görsellik ve teknik kısımlardan bahsedelim. Ben oyunu Switch 2’de oynadım ancak bize gelen kod sanırım düz Switch içindi. Switch 2 versiyonuna güncellemek ücretsizdi ama oyunun çıkışını beklemem gerekti. Bu yüzden 1080p ekranda 720p çalıştığını varsaydığım çözünürlükten pek haz edemedim. Dock modda iken pürüzler daha belirgin olsa da Switch’in 10 senelik bir konsol olduğunu kimi zaman unutabiliyorum. Bunun dışında sanat tasarımı olarak bazı yerler zirveyi oynarken, bazı yerler ruhsuz ve boş hissettirebiliyor. Performans tarafında ise herhangi bir sıkıntı ya da hata yaşamadım.

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Ne kadar yarı yarıya bir oyun yapmışlar değil mi? Bazı kısımları başarılı, bazı kısımları sınıfta kalıyor. Herhangi bir metroidvania, deyip geçmek istemiyorum. Çünkü arka plandaki tutkuyla yapılmaya çalışılmış detayları göz ardı edemem. Ancak saydığım eksiler ne yazık ki oyunun temelinden kaynaklı olduğu için, iyi yapılan geliştirmeler de sarsıntıya geçebiliyor. Shadow Labyrinth; 2D platform ve metroidvania türlerini sevenlerin, bu külliyatın enlerini tükettikten sonra şans verebileceği bir oyun. Bence kendini oyunun başında tutan keyifli bir yanı da var ama daha iyi olabilirdi. Okuduğunuz için teşekkürler, hoşça kalın!

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
Seyidcem Öztürk
Seyidcem Öztürk
Bazen şarkı yazarım ama daha çok mühendislik ile cebelleşirim. Oyun oynamaksa her daim hayatımın içine entegredir. Çeşitli yazılar ve videolarla dolu oyun basını maceram ise hala devam etmekte. Nintendoʼdan ve Japonyaʼdan çıkmış oyunlar ise ana dalımdır.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

Shadow Labyrinth'in Nintendo Switch inceleme kopyası, Bandai Namco tarafından Atarita’ya gönderilmiştir. Shadow Labyrinth incelememize hoş geldiniz sevgili okurlar! Umarım bu sıcak mı sıcak yaz aylarında günleriniz keyifli geçiyordur. Bu ay Donkey Kong Bananza'nın heyecanından ötürü benim için harika geçmekte. Ancak bekleyişin hızlı geçmesi adına araya...Shadow Labyrinth İnceleme