Rekabetin eksik olmadığı bir dünyada hayatta kalmaya hazır mısın?

Yeni nesil mobil MMORPG deneyimini seçilebilir 5 farklı sınıf, 300v300 savaşlar, karakter dönüşümleri ve kesintisiz oynanış imkanı ile sınırların dışına taşıyoruz! Rekabette yerini almak ve kendini sınamak için acele et! #İşBirliği

Battlefield 6 Senaryo Modunu Denedik, İşte Yorumlarımız!

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Battlefield 6 bu sene her fırsatta oynadığım oyunlardan biri oldu. Açık betaların iki haftasına da katıldım, basına özel bir etkinlikte yeni haritayı ve güncel versiyonunu oynadım; şimdi ise yine Electronic Arts’ın davetiyle senaryo modunun üç bölümünü tüketmiş şekilde karşınızdayım. Hoş ya, senaryo modu BF6 için en çok merak edilen özelliklerden biri değil ama bu yazının da alıcısı olduğuna inanıyorum. Dilerseniz gelin, size gördüklerimden bahsedeyim ve senaryodan ne beklemeniz gerektiğine dair biraz sohbet edelim.

Dikkat, spoiler yok: Bu yazıda spoiler vermemek adına hiçbir şeyin isimlerinden bahsetmeyeceğim. Bunun yerine sizlere akışı, görev tasarımlarını ve bunlara dair neleri beğenip beğenmediğimi anlatacağım. Bu sayede hikâyeyi deneyimlemeye başladığınızda her şey sizin için sürpriz olarak kalmaya devam edecek.

Daha az sinematik, daha fazla oynanış

Battlefield 6 hikâye moduna dair dikkatimi çeken ilk şey, abartılı sinematiklerin arkasına saklanmıyor olmasıydı. Abartılı sinematikler var mı? Hem de nasıl! Fakat bunlar spot ışığını oynanıştan çalmıyorlar. Oynadığım üç bölümde de tempo olağan şekilde başlayıp yavaşça işler çığırından çıktı ama bunları sinematik ara sahneler ile yapmadılar. Ben oynarken, yani oyun akıp giderken ortalık karıştı. Bunu sevdim, ancak oynanışın çok oyunculunun bire bir aynı tonda kalmasını ise sevemedim.

Battlefield 6
İlk bölümden bir sahne. Kıyıya çıkartma yapıyor ve bir süre bu görseldeki havalı araçlardan birinin silahında oturuyoruz.

Bölümlerden ikisi çizgisel şekilde ilerleyen tasarımlara sahipti. Sonuncusu ise yarı açık dünyalı bir yapıya sahipti. İlk görevde bir tankın belirli bir rota boyunca güvenli şekilde ilerlemesini sağlayan bir mühendis, ikincisinde gece operasyonunda birimine önderlik eden bir taarruz piyadesi ve üçüncüsünde dronu ile düşmanlara kâbus yaşatan bir keskin nişancı olarak oynadım. Son bölüm, oyun alanının büyüklüğüyle diğerlerinden daha az özenli hissettirse de üçü de oldukça keyifliydi.

Çizgisel bölümler klasik formülden ilerliyor

Her bölümde aynı timin farklı üyelerinin çelik yeleği altında savaşıyoruz. İlkinde bir mühendisin kaynak makinesiyle tankı hayatta tutmaya çalışarak üzerimize gelen PAX Armata birimlerini yok ediyoruz. Tahmin edebileceğiniz gibi aralarında RPG kullanan anti-tank birimleri ve elbette düşman zırhlı araçlar da bulunuyor. İlk bölümün gayesinin “büyük ve metal araçların birbirleriyle olan savaşları arasında piyade olarak görevini yapmak” olduğunu hissettim. Çok oyunculu tarafta da mühendis oynamayı seven biri olarak bu bölüm hoşuma gitti.

Ancak olayların tahmin edilebilirliğini yüksek bulduğumu söyleyebilirim. Yani neyin, nereden çıkıp da başınıza bela olacağı çok belli.

Battlefield 6
Bölümlerde oynanışı çeşitli tutmak adına savaş araçlarını ve teçhizatları kullanmamıza izin veriliyor.

İlk bölüm biraz da “run & gun” adını verdiğimiz oyunlara da benziyordu. Kalabalık düşman gruplarının üzerine çullanıp gördüğümüz her şeyi yok ediyoruz. Bir noktaya kadar tankı hayatta tutmaya çalışıyor ve sonra da büyük çatışmaya dalıyoruz. Çok bir sürprizi yok, tek başıma oynarken yer yer zorlansam da eğlendim. Bir de şunu fark ettim; dost yapay zekâların ben düştüğümde kaldırmak dışında oyuna dramatik bir etkisinin olmayışı, tepki veremeyecek kadar alıştığımız bir şey olmuş.

İkinci bölüm ise ilkinin aksine daha da çizgisel bir yapıyı benimsiyor. Savaş alanları ve görev rotası daha dar bir koridordan ilerliyor ve çatışmalar daha omuz omuza. CQC (Close Quarter Combat) temalı ikinci bölüm aynı zamanda gece vakti geçtiğinden silahlarda termal dürbün de bulunuyor. Yani bu bölüm biraz daha “operasyon havası” vermeyi hedefliyor. Ancak bana soracak olursanız, çok oyunculuya daha yatkın olan oynanış mekanikleri bunu sönümlemiş. Bu bölüm özelinde klasik BF aksiyonunun daha ağır tempolu ve daha oturaklı bir zemine yerleştirilmesi hoşuma giderdi. Çünkü bu şekilde temayı yakalamayı pek de başarmıyor.

Yine de ikinci bölümün handikaplarına rağmen keyifli olduğunu söyleyebilirim. Oynadığım üç bölüm arasında sıralama yapmam gerekseydi, muhtemelen sona koyardım. Ancak bu bölümde sunulan deneyimin alıcısı ben olmasam da bazılarınızın hoşuna gidebileceğini düşünüyorum.

Battlefield 6

Yarı açık dünyalı, görevler üzerinden ilerleyen bir harita da var

Modern Warfare 3 ile bu formül dayak yemiş olsa da Battlefield Studios’un verdiği cesur karar ilgimi çekti. Oynadığım son bölüm Tacikistan’da geçiyor ve kocaman bir haritayı kapsıyordu. Bana telsizden hedefler gönderildi ve istediğim sırayla hepsine seyahat ederek yok etmeme izin verildi. Bu özgürlük, koca haritada dolaşabileceğim araçların eklenmesiyle de cesaretlendirilmişti. Tabii yine bölümün sonlarına doğru “bitirmeme izin ver” diyerek ipleri eline alan oyun beni çizgisel bir hat üzerine oturtarak bölüm sonundaki çılgın sinematiğe doğru ilerlememi sağladı.

Bu yarı açık dünyalı bölümde düşman yapay zekâları ne yazık ki iyi değildi. Bu eblehliklerinden faydalanıp onlarla neredeyse hiç çatışmaya girmeden görevleri dahi yapabiliyordum. Yani bana dünyada sunulan özgürlük, bölümün vermeyi hedeflediği açık alan çatışmasını ne yazık ki örseledi. Oyunu kurallarına göre oynayarak ilerlemeye çalıştığımda ise yapay zekâ daha çok gözüme batmaya başladı. Ben de bir noktadan sonra haritadaki görev işaretlerine gidip gereken neyse onu yaptım ve bölümü bitirdim.

Battlefield 6
Dron ile tepeden bomba yağdırmak keyifliydi.

Bölüm bitene kadar kabak tadı vermeye başlıyorken sonda ağzıma bal çalan sinematik ile gaza geldim, ancak bu onu övmem için yeterli değildi. Sıralamada bu bölümü sona koymaktan kurtaran şey ne oldu diye soracak olursanız, buna karakter seçimi yanıtını verirdim. Oynadığım karakter keskin nişancı (scout) sınıfındandı ve düşmanların üzerine dron aracılığıyla bomba bırakabiliyordu. Bu da bölgelere yaklaşırken yüksek öncelikli tehditleri dron ile avlayarak daha sonra tüfeğime sarılmama yardımcı oldu.

Bu bölümde dost yapay zekâlar ben uzaktan milleti vururken çatışmaya girmek yerine etrafında takılmayı seçtiler. Canları sağ olsun diyerek yalnız oynuyormuş gibi her şeyi kendim yaptım.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam Battlefield 6’nın senaryo modu, oynadığım kadarıyla benim düşük beklentilerimi sınırda tatmin etmeyi başardı. Tabii ki oynadığım sürümün henüz geliştirme aşamasında olduğunu da not etmem gerekiyor. Dolayısıyla, oyun çıktığında çok daha cilalı bir versiyonuyla karşılaşabiliriz. Aslında öylesi de daha iyi olur. Şu durumda oyunun ana odağı olan çok oyunculu modların yanında hayli sönük kalan bir senaryo modu olurdu. Bu da -günümüzde FPS oyunları için bir klasik haline gelmiş olsa da- pek iyi bir şey değil.

Oyunu çok oyunculu modu için satın alıp “şurada da ne varmış” diye senaryo moduna dalacakları üzmez, ancak tek başına koca oyunu aldırmaya yetmez diye bir ön izlenime kapıldım. Umarım sonraki bölümlerde ayarı çok daha iyi şekilde tutturup bu fikrimde beni yanıltabilirler. Şimdilik benim size aktaracaklarım bu kadardı, sıfır spoiler ile yazıyı bitirmiş olmanın mutluluğuyla aranızdan ayrılıyorum. Elbette sorularınızı hala yorumlarda paylaşabilirsiniz. Sevgi ve oyun ile kalın.

Alparslan Gürlek
Alparslan Gürlek
Oyunların yeni yeni yaygınlaştığı dönemlerde bir çocuk olarak video oyunlarıyla ilk bakışta aşk yaşadım. Age of Empires II ile başlayan yolculuk, kendi oyunumu yapmaya kadar ilerledi. Hala oyun sektöründeyim ve hala o ilk kez Age of Empires II oynayan çocuğun tutkusunu taşıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi: