Ubisoft’un yaklaşık 25 yıllık strateji türündeki markası olan Anno serisi, 2019 yılında en yeni oyunu Anno 1800’e kavuşmuştu. Gelin, 16 Mart’ta yeni nesil konsollar yani Xbox Series X|S ve PlayStation 5 için de piyasaya sürülecek olan Anno 1800’ün konsol sürümüne detaylı bir şekilde göz atalım.
Kim demiş konsollarda strateji oyunu oynanmaz diye? Tabii biraz alışmak lazım.
Konsol oyunculuğu dendiğinde aklımıza FIFA, Call of Duty, God of War ve Forza Horizon derken birçok popüler oyun geliyor. Yüzlerce bu şekilde örnek verebilecek olsak da dikkatimi çeken asıl kısım, akla gelen bu oyunlardan bir tanesinin bile strateji oyunu olmaması. Favori türü strateji olan bir oyun-sever olarak, Anno 1800’ü oynarken fark ettim ki bu konsollar çok daha fazlasını hak ediyor. Bu yüzden burada incelememizin ana odağını Anno 1800’ün konsol sürümüne verdim ve dört yıllık bu oyuna sıfırdan göz atmak yerine yeni olan konsol sürümündeki pozitif ve negatif yanlarını detaylı bir şekilde inceleyeceğim.
Microsoft’un onlarca yıllık Age of Empires serisinin bile yeni yeni kendi konsoluna geliyor olması epey geç kalınmış bir durum. Tabii bu oyunlar özellikle bilgisayar oyunculuğu için tasarlandığı ve o sistemlerin sunduğu kolaylıkları benimsediği için konsol tarafında bu dengeyi kurmak her ne kadar zor olsa da Ubisoft bunu Anno 1800 ile başarmış diyebilirim.
Konsollarda en rahat oynanabilen strateji türü, sıra tabanlı strateji oyunları olsa da Anno 1800 ile birlikte bunun gerçek zamanlı strateji oyunlarında da rahatlıkla geçerli olduğunu çok açık bir şekilde gördüm. Ubisoft’un kontrolcüler için oluşturduğu şema gerçekten rahat ve kullanışlı. Tabii bu rahatlığa alışmanız saatlerinizi alıyor ve ilk başlarda ‘’Kontrolcü ile şehir mi yönetilir be?’’ sorusunu kendinize soruyorsunuz. Elinizle klavyenizin üstünde yaptığınız o akrobatik hareketler, farenizin mikro tuşlarına atadığınız o kısayollar olmadan bu durum biraz tuhaf gelse de dediğim gibi kolaylıkla alışma sürecini atlattım.
Bu alışma sürecini atlatmış olmanın oyun içerisinde ustalaştığınız anlamına gelmediğini de söyleyeyim. Strateji oyunlarının doğası gereği aynı anda birçok hamle planlayıp, planladığınız bu hamleleri eş zamanlı olarak en iyi şekilde yönetmeniz gerekir. Bir kontrolcü ile bu verimi alabilmek pek de mümkün değil. Uzun lafın kısası, gerçek zamanlı bir strateji oyununun verdiği zevkin tam potansiyelini bir konsolda keşfedemediğimi söylemek istiyorum. Gene de PC sahibi olmayan strateji-severler için oldukça keyifli bir deneyim olduğunu ve her strateji oyununun konsollara da yavaştan gelmesi gerektiğini düşünmeye başladığımı söylemek isterim.
Sadece yeni nesil konsollar için çıksa da performans konusu ve teknik hatalar can sıkıcı olabiliyor.
Oyunun oynanış tarafında pek bir hata bulunmasa da özellikle görsel anlamda bazı sorunları mevcut. Oyun içerisindeki kaplamaların büyük bir çoğunluğu geç yükleniyor ve bunu özellikle bir yere yakınlaştığınızda fark ediyorsunuz. Bu kaplamaların geç yüklenmesi hem oyunun şahane atmosferini oyuncuya zindan ediyor hem de görüntü bütünlüğünü bozuyor.
Performans tarafındaysa hayal kırıklığına uğradığımı söyleyebilirim. Oyunun konsol sürümü sadece yeni nesil konsollara özel olarak geliştirilmiş ve buna rağmen akıcı bir oynanış sunamıyor. Ekranı hareket ettirirken düşük kare hızını fark ediyor, yırtılmalara dahi tanıklık edebiliyorsunuz. Strateji oyunları çok sistem isteyen bir yapıya sahip olsalar da oynanışları çok hızlı ve sürekli hareketliliğe dayanır. Bu yüzden sağlıklı bir deneyim için oyuncuya akıcı bir oynanış sunmaları gerekir. Ne yazık ki konsolumdan beklediğim performansı bulamadığımı söyleyebilirim.
Konsol tarafını ve teknik detayları bu kadar konuşmak yeter, gelin biraz da oyunun dinlendirici atmosferinin ve şahane müziklerinin hakkını verelim.
Ubisoft, Anno 1800’ün konu aldığı dönemi oyuna çok iyi bir şekilde uyarlamayı başarmış ve atmosfer ile müzikleri olabilecek en iyi şekilde inşa etmiş. Oyun, daha en başından müzikleri ile gönlümü çalmayı ve beni kendi dünyasının içerisine sokmayı başardı. Bu müzikler, oyunun zaten başarılı olan atmosferini iyice güçlendirerek Anno 1800’ü daha keyifli bir hâle getirmiş.
Strateji oyunu diyince birçok oyuncunun kafasında ‘’yüksek tempolu ve yorucu’’ bir anlam canlandığının farkındayım. Anno 1800, tempo konusunda ilerleyen kısımlarda birazcık yükselse de hiçbir zaman yorucu bir oyun olmuyor ve aksine sizi epey bir dinlendiriyor. Oyunun sanat yönetimi ile yakalanan başarı ve atmosferin dengesiyle birlikte sizleri zamanda geriye doğru huzurlu bir yolculuğa çıkarıyor.
Oynanış detayları ve hikâyenin oyun içerisindeki yerine de bir göz atalım.
Anno 1800, serinin hayranları ve strateji-severler için pek keyifli ve sürükleyici bir hikâyeye sahip olmasa da oyunu oynamak için belirli bir amaç arayan oyuncular için 13-15 saatlik bir deneyim vadediyor. Hikâyeyi pek beğenmediğim için tercihimi ‘sandbox’ tarafından yana kullandım ve devasa şehirler oluşturarak oyunun eğlencesini sürdüm.
Anno 1800, özellikle strateji oyun türüne olan ilginin azaldığı şu dönemlerde tercih edebileceğiniz en iyi gerçek zamanlı şehir/ekonomi yönetme oyunlarından bir tanesi. Oynanış içerisinde sunduğu çeşitlilik, bina yönetimi, diplomasi ve deniz savaşlarıyla birlikte türü sevenler kaçırmasın diyebileceğim bir yapıda ve gerçekten bu başarısını oyuncuya aktarıyor.
Son söz
Anno 1800 konsol sürümü, içerisinde bazı performans sorunları ve teknik hatalar barındırsa da konsollarda da strateji oyunlarının büyük bir keyifle oynanabileceğinin bir kanıtı niteliğinde diyebilirim. Ubisoft, oyunun kontrol şemasını ve detaylarını bir oyun kontrolcüsüne uyarlamayı elinden gelen en iyi şekilde başarmış ve strateji türünü seven konsol oyuncuları için güzel bir seçenek sunmuş.
Minik bir uyarı yapacak olursam da PC’de elde ettiğiniz rahatlığa erişmek için onlarca saat pratik yapmanız ve alışma süreci geçirmenizin gerekebileceğini söylemek istiyorum. Tercih edebileceğiniz en iyi gerçek zamanlı ekonomi/şehir yönetimi oyunlarından bir tanesi olan Anno 1800, pek tatmin edici bir hikâyeye sahip değil. Daha çok oyunun stratejik tarafına, dinlendirici atmosferine, şahane müziklerine ve tabii bir de sunduğu detaylı şehir yönetimine odaklanmanızda fayda var.