Youtubers Life 3 – Stream Together! İnceleme

Youtubers Life 3 – Stream Together!’ın PC inceleme kopyası, UPLAY Online tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Selam! Bugün sizlerle Youtubers Life serisinin yeni oyunu “Youtubers Life 3 – Stream Together!”ı incelemek için karşınızdayım. Her oyununda farklı mekanikleri aynı tema üzerinden deneyen bu seriyi bu oyunla ilk kez tecrübeliyorum. O nedenle önceki oyunlarıyla deneyimli bir karşılaştırma yapmam mümkün değil. Şayet oynadıysanız okurken karşılaştırmayı siz yapabilirsiniz ya da benim gibi ilk kez oynayacak kişiler için ideal bir inceleme olacaktır diye düşünüyorum. Öyleyse daha ne bekliyoruz? Hadi, yayınımıza başlayalım!

Farklı bir yapı, bu sefer arkadaşlarla birlikte: Youtubers Life 3 – Stream Together!

Youtubers Life 3, size gerçek zamanlı oynanışıyla tüm oyuncularla yarıştığınız bir sistem vadediyor. Youtuber olarak etkinliklere gidiyor, videolar oluşturup kanalımıza yüklüyor ve yayınlar açıyoruz. Video kapağından donanım detaylılığına, karakterinizin görünüşünden yayın yaparken kullandığımız kartlara kadar her şey detaylandırılabilir ve kişiye özel bir deneyim vadediyor.

Yayın yaparken kullanılan kart derken ne mi demek istedim? Hemen açayım: Yayınlarımız, gerçek bir oyuncuyla karşılıklı kart savaşına girerek gerçekleşiyor. Hatta bu dört kişilik arkadaş grubuyla yapabileceğiniz bir boyuta dahi çıkabiliyor. Kart oyunlarını seven birisiyseniz saldırı ve savunma sistemiyle işleyen bu kart yarışına da ilgi duyacaksınız demektir. Ama ben çok sevmiyorum derseniz de video yapım kısmı var. İzleyicilerinizin beğenip beğenmediğini gösteren yaklaşımlara uyarak verdiğiniz tepkiler, videonuzun ne kadar sükse yapacağını etkiliyor. Ama tabii bu oyunun iki ana odağı video ve yayın olduğu için kart oyunlarıyla pek içli dışlı olmak istemediğiniz bir vakitte bu yapımı tercih etmemeniz daha iyi olacaktır. Böyle dedim diye ahım şahım bir strateji beklemeyin tabii ki. Oldukça basit bir yapısı var. Kart oyunlarını seven birisi olarak kart oyunu oynamak istediğimde öncelik vereceğim bir yapım kesinlikle değil. Birazcık “O da olsun bari.” derseniz ancak tercih edebilirsiniz.

Bu oyun biraz daha önceden sıkça oynadığımız tarayıcı ya da Facebook oyunlarına benziyor. O zamanlarda çıksa beğeneni kesinlikle çok olurdu diye düşünüyorum. Karakterinizin odasını dilediğiniz gibi kişileştiriyor, başka mekanlara gidip diğer oyuncularla sosyalleşiyor ve onların odasını ziyaret edebiliyorsunuz. Hatta ilişkilerinizi derinleştirebiliyorsunuz bile.

Oyunun çizgi film görüntüsüyle birlikte mizahi bir yaklaşımı var. Hesap profilimiz, fotoğraf çekerken verdiğimiz pozlar ve altına yazabildiğimiz şeyler gibi kendi komedi anlayışınızı konuşturabileceğiniz birçok unsuru bulunmakta. Saç renginizden dudaklarınıza, hitap şeklinize ve kıyafetlerinize değin kişiselleştirebiliyorsunuz. Kullandığınız görünüm seçenekleri kısıtlayıcı mı geldi? Gelmesin, çok daha fazlası sizleri oyun içerisinde bekliyor. Deniz insanı misali role girerek gezebilir, yabancılarla sohbet ederken belki rol bile yapabilirsiniz. Bununla bitti mi sandınız? Bitmedi, Instalife’ımız var!

Adından da anlayacağınız üzere Instagram gibi bir yapıya sahip Instalife’ta fotoğraflarımızın altına yazdığımız açıklamamızla birlikte herkesin görebileceği şekilde paylaşıyoruz. Bu platform arkadaşlarınız ve daha fazlasıyla etkileşime girebilmeniz için birebir. Onların fotoğraflarını beğenebilir, altına yorum yazabilir ve arkadaş ekleyebilirsiniz. Dilediğiniz etiketleri kullanmanız mümkün! Takip edilen ve takipçiler ayrı gözükürken tabii ki de bu çevrimiçi bir oyun olduğu için engellenenler kısmı da bulunmakta. Oyun olması, görmek istemediğiniz kişilere katlanmak zorunda olduğunuzu göstermiyor. Bence bu kısım biraz daha çeşitlendirilebilirdi. Çevrimiçi yaklaşıma gidilmişken etkileşimler X ve Youtube gibi mecraların oyun içerisindeki hâliyle de gayet işlenebilirdi. Hoş da olurdu diye düşünüyorum. Gerçek zamanlı bir Youtuber oyununda küçük influencer’ınızı oluşturmak gayet keyifli olabilirdi. Bir nevi VTuber’ımsı olurdu. Buradan gerçekten ünlenen bile çıkardı belki, kim bilir?

Kart oyunu seviyorsanız gelin, rutine düşünce sıkılanlardansanız biraz dikkat

Eğer anlattığım şeyler ilginizi çekecek gibiyse ve size uyum sağlayacak arkadaş ortamınız varsa bu oyundan keyif alabilirsiniz. Yalnızca gerçek zamanlı olmasından ötürü bazı şeyler için beklemeniz gerektiğini ve kişileştirme ve gelişme harici kolayca tekrara düşebilen bir yapısı olduğunu unutmamanız gerek. Oyunda birazcık cilalanabilir bir hava maalesef şu anda bile etken, o nedenle kusursuz bir deneyim bekleyerek girmemek lazım. Vadettiklerini gerçekleştiriyor, evet ama dahası için net bir şey söyleyemeyeceğim. Görev ve etkinlik açısından ben yeterince motive olamadım mesela, incelemeyecek olsam muhtemelen çok daha önceden rafa kaldırırdım.

Oynarken herhangi bir optimizasyon sorunuyla karşılaşmadım, bu oyunu toplam 4 kişi olarak inceleme fırsatı bulduk. Onlardan da aldığım geri dönüşlerle birlikte görevleri daha çok bireysel yaptığınız için bu oyuna hep birlikte oynanan bir oyun olarak bakmamanız daha sağlıklı olacaktır. Yani “Arkadaşlarımla oyun oynayayım.” dediğinizde önceliğiniz olacak bir yapıya sahip değil ama ilginizi çekerse bakabilirsiniz, neden olmasın? Arkadaşlarla genelde bu tarz oyunlar oynamıyoruz, değişiklik olur diye de sevinmiştim ama düşündüğümden fazla bireysel çıkınca birlikte oynama hevesinin pek anlamı kalmadı.

Görevlerden bahsetmişken biraz daha üzerinde durabiliriz. Görevlerin bir kısmı ana görev bir kısmı da yan görev gibi bizlere sunulurken bu ikili yapı devamlı bizi oyun içerisinde aktif tutacak, farklı hedef ve motivasyon kaynağı sağlamak üzerine kurulu. Özellikle en başlarda henüz bir şeyleri öğrenirken ve ne yapacağınızdan emin olamadığınız zamanlarda oldukça yardımcı olacaktır. Yine de oyunun çok elinizden tuttuğunu söyleyemeyeceğim. Daha çok kurcalayarak bir şeyleri siz keşfediyorsunuz. Görevler sadece hedefi netleştiriyor diyelim. Belli bir hikâye ilerlerken yan görev diye adlandırdıklarım biraz daha bu tarz çevrimiçi oyunlarda karşılaştığımız türden kalıyor.

Oyunun Türkçe dil desteği yok, hâliyle belli başlı bir İngilizce istiyor. Fakat sözlüğe bakarak tecrübe edebileceğinizden öte bir İngilizce istediğini pek söyleyemem. Çoğunlukla görsel olarak bir şeyleri ezberleme ve yaptıklarınızdan yola çıkarak öğrenme üzerine bir yaklaşımla da üstesinden kolaylıkla gelirsiniz. Yani küçük yaşta oynarken de hiç zorlanmayacağımdan emin olduğum bir oyun bu. Fakat günümüzde ne yazık ki ilgimi doğru dürüst çekememiş, kısa sürede sıkıcı gelen bir dönütü ancak oldu. İlgimi çekmişti, konsept olarak keyif alacağımı ummuştum. Mobil oyun olarak belki daha olumlu tepki alabileceğini düşündüğüm bir yapım olmuş. Bilgisayar oyunu olarak günümüzde fazla basit, hitap ettiği yaş kitlesi sınırlı kaçıyor.

Benim deneyimim böyleydi. Daha Facebook ya da tarayıcı oyunu gibi bir deneyim arıyorsanız ve söylediklerim beklentinizi karşıladıysa tek başınıza ya da arkadaşlarınızla böyle bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Bir oyun olarak mükkemmeliyeti vadetmiyor fakat neticede hitap ettiği kitleyi memnun edebiliyorsa bu yeterli değil midir? Devamlı oynanacak bir oyun yerine “Gün içerisinde girip biraz bakayım.” tarzında yaklaşırsanız daha sürükleyici, rutinden sıkmayacak bir yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Siz de buna göre karar verirsiniz. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Eğer konuyla ilgili sorularınız veyahut sorunlarınız varsa yorumlarda dönütlerinizi bekliyorum. Bir sonraki yazıya kadar görüşmek üzere! İyi oyunlar ve iyi okumalar.