Intel Monsters Reloaded Büyük Finaline Sen de Davetlisin!

Dünya çapında takımları yerinde izleme fırsatı yakala, harika etkinliklere katıl ve Monster'ın bir parçası ol! #Reklam

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Moonlighter 2: The Endless Vault’un PC erken erişim inceleme kopyası, 11 bit Studios tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Selam! Bugün sizleri zindan keşfini ve Rogue-Lite türünü sevenlerin oldukça ilgisini çekebilecek bir devam oyunuyla karşılıyorum. Moonlighter 2: The Endless Vault, oyuncular tarafından oldukça sevilen Moonlighter’ın yeni oyunu olarak erken erişimde bizlere nihayet sunuluyor. Zamanında ilk oyuna birazcık göz atmış fakat tamamen sebepsizce oynamayı ertelemiştim, nasibi ikinci oyunaymış. Bu nedenle inceleme içerisinde düşüncelerimi aktarırken pek karşılaştırmalı yapamayacağım. Anlatması benden, anlaması sizden diyerekten yavaştan incelemeye geçmek istiyorum. Çantanızı hazırladıysanız maceraya başlıyoruz, hadi bakalım.

Memleket hasretinden yanıp tutuşan karakterimiz gibi uzay tüccarı olma arzusuyla dolup taşanlara:

Moonlighter 2: The Endless Vault; bize yumuşak renk paletleri, göz yormayacak sade üç boyutlu animasyonları ve çizgi filmi andıran grafikleriyle tatlı bir hikâye sunuyor. Tatlı dediğime bakmayın, ilk oyunu takiben devam eden hikâyemizde kasabamızı kaybetmiş bir avuç insan olarak bulunuyoruz. İlk oyundaki karakterimiz, arda kalan halkıyla kasabalarının çok daha uzağında ve bambaşka bir yerleşkede düzen kurmuşlar. Fakat karakterimizin hedefi çok açık: Ne yapacak, ne edecek, herkesi memleketine geri döndürecek. Bunun için hiç de yabancı olmadığı bir yolu izliyor: Yine bir dükkan işletiyor ve elde ettiğimiz paralarla adım adım ilerliyoruz.

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme
Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

Geliştiriciler ilk oyunun mekaniklerine ekleme yaparken bir taraftan iddialı değişiklikler yapmayı da ihmal etmemişler. Üstten bakarak oynadığımız piksel görselli ilk oyunun ardından yeni oyunda izometrik bir bakış açısı ve sadeleştirilmiş üç boyutlu görsellerle karşılaşıyoruz. Bir oyuncu olarak piksel görsellerden feragat edilmiş olmasını her ne kadar üzücü bulsam da piksel grafiklerin eksi-artılarını da biliyorum.

Her ne kadar piksel grafikler daha stilize bir tasarım ortaya çıkartsa da bu hâliyle oyun hem seviye tasarımı hem de animasyon açısından daha oturmuş hissettiriyor. Modellemelerin ayrıştırılmasını sağlayan daha koyu ya da açık bir renkle çevrelenmemesinden kaynaklı zaman zaman ani hareketlerde takip problemi yaratabileceğinden endişelenmiştim fakat öyle bir şey yaşamadım. Yine de renklerin yumuşak verilmesi için gittikleri sadeleştirmede en azından karakterlerde biraz daha net, sert çizgiler verebilirlerse hoş olur gibi geliyor. Karakterimize yakın baktığımız alanda özellikle bunun ihtiyacını hissettim.

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme
Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

İlk oyunla olan deneyimimin başlangıçla sınırlı olmasından dolayı seviye tasarımı, eşya çeşitliliği gibi oyunun önemli noktalarında karşılaştırma yapamayacağım. Burada ilk oyunu oynayan kişilerin anlayabileceği şekilde açıklama yapmaya özen gösteriyorum: Oyun, bize ilk oyunda olduğu gibi farklı farklı zindanlar yani alanlar sunuyor. Şu anlık üç tane alana erişimimiz var. Burada tek farkı bunların zindan gibi kapalı alanda olmaması. Daha doğrusu yine kapalı bir alandayız ama bu boğucu bir şekilde bizlere verilmiyor. Farklı bölge, beraberinde farklı düşman ve eşya çeşitliliği demek. İlerledikçe düşmanlar zorlaşıyor, eşyalar daha değerli hâle geliyor diyebilirim. Fakat düşman zorluğunu daha çok saldırı şekilleri olarak ele aldığımızda bu oldukça kişisel bir hâle geliyor. Daha yeni açılmış alandaki düşmanların saldırı stili belki size daha kolay gelebilir. Rogue-Lite dememi unutmayın lütfen, oyun tamamen isteğiniz doğrultusunda zorlayıcı bir yapıya sahip.

Kolay, normal ve zor özelliklerine sahip zorluk seçimlerini dilediğiniz gibi oyunun herhangi bir anında düzenleyebiliyorsunuz. Beraberinde her yeniden zindana gidişimizde yenilenen can iksirlerimiz, istediğimiz her an kasabaya dönmemizi sağlayan ışınlanma kolyemiz ve yetenek ağaçlarımız bize oldukça oyuncu dostu bir yapı sunuyor. Sizlerle en ideal deneyimi gerçekleştirip fikirlerimi sunabilmek için normal zorlukta ve yetenek ağaçlarımı geliştirerek oynadım. Oyunun bu şekilde zor olduğunu düşünmüyorum. Türle içli dışlı olmayan oyuncuları rahatlıkla kucaklayabilecek bir yapıya sahip. Zindan keşfiyle birleşen Rogue-Lite yapısı yalnızca can, zindan içi tasarım seçenekleri ve silah çeşitliliğiyle kalmıyor. Bu artık türün en popüler örneklerinden olan Hades gibi yapımlardan bildiğimiz standartları karşılayan unsurlar. Fakat Moonlighter’ı özel yapan birkaç özelliğimiz daha var. Gelin onlardan konuşalım.

Tutku projesi devam oyunuyla yeni bir sayfa açıyor. Artık daha kapsamlı ve motive edici… mi?

Bu oyunda yanlış bilmiyorsam ilk oyunda olmayan ve tür içerisinde kendisini büyük bir farkla öne çıkaran özelliklerden konuşmak istiyorum. Öne çıkaran derken yanlış anlamayın; seveni olur sevmeyeni olur, burasını ben bilemem. Ama neticede kendinden bahsettirir mi? Bahsettirir, ben buna bakarım. Bir kısmı dükkan içerisinde, bir kısmı da keşif sekansımızda karşımıza çıkıyor. Temelde basit ama oyuna farklılık kattığını düşünüyorum. Anlattığımda anlayacaksınız.

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme
Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

Oyunumuz kabaca “Zindana git, eşya topla ve sat.” üzerine kurulu, değil mi? Moonlighter 2, artık zindan keşif sekanslarımızda aklımızı kurcalayan tek unsuru hangi odayı seçeceğimiz olmaktan çıkartıyor. Envanter yönetim şeklimiz başlı başına bir mekanik hâlini alıyor ve bulmaca, hatta kart oyunu sistemi görüyor. Keşfettiğimiz eşyaların envanterimizin hangi bölmesine koyulduğuna göre aktif olan yetenekleri mevcut. Bunlar kimi zaman bahsi geçen bölgedeki eşyaların değerini yükseltme, kimi zaman o eşyaya kalkan sağlama ve kimi zamansa ateşe verip yakma gibi özellikler oluyor. Bunlar öyle çeşitli hâle geliyor ki daha ne kadar pahalı bir ürün elde edebilirim, bunu hangi yollarla yaparım derken yaptığınız keşif göz açıp kapayıncaya kadar bitiyor. Sizi başlı başına motive eden bir unsur hâlini alıyor.

Bununla kalmıyor, dükkanda da keşif anında olduğu gibi o turluk bize katkı sağlayan geçici geliştirmelerimiz oluyor. Bunlar harici kalıcı geliştirmelerimiz elbette var fakat oyun içerisinde anlık etkileşimler çok kafanızı yormayacak ve oyunun sıkıcı olmasını engelleyecek, tempoya adapte ettirecek şekilde sunulmuş.

Tamamen aksiyon, savaş odaklı birisiyseniz bu oyunu yine sevebilirsiniz. Daha çok dükkanla ilgileneyim, dükkanımı geliştireyim diyen birisiyseniz de bu oyunu yine seversiniz. Tam olarak aynı olmasa da yine benzer bir şekilde zindan keşfi ve Rogue-Lite bir yapı eşliğinde yönetim mekaniklerini buluşturan Cult of The Lamb’i oynarken de benzer duygular hissetmiştim. Kimisi için ondaki halk yönetim kısmı fazla gelirken kimisi için kısıtlı gelebiliyordu. Hâliyle bu oyunda da ana odağın yalnızca zindan keşfi olmadığının altını çizerek beklentilerinizi doğru karşılamak isterim. Hatta öyle ki bu tarz oyunlarda ben zindan keşfi kısmını unutmaya meyillenip yönetim kısmına ağırlık verenlerden oluyorum. Ki bu da sorun değil, bu oyun her şekilde sizi kucaklıyor.

Oyuncu dostu yapısı her kesimden oyuncuyu kucaklayan bir oynanış ve denge sunuyor

Oyun henüz erken erişimde, ilk oyunda olduğu gibi aldığı geri dönüşlerle ve zamanla son hâlini alacaktır. Daha çok kendini bir aksiyon- rol yapma oyunu olarak tanımlayan Moonlighter 2’de dövüş sekanslarından da oldukça keyif alacağınızı düşünüyorum. Sunulan içeriği tüketmek için size tam olarak bir saat veremeyeceğim ama rahatlıkla saatlerinizi alacağını söyleyebilirim. Oyunu sizler için bilgisayarda oyun kolu ile deneyimledim. Her ne kadar kullandığımız tuşların yerleştirilme şekillerini absürt bulsam da bir süre sonra oynadıkça elim yerleşimlerine alıştı. Fakat siz bundan rahatsızlık duyarsanız dilediğiniz zaman klavye-fare ve oyun kolu tuş girişlerini kişileştirebilirsiniz.

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme
Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

Temelde yakın dövüş, uzak dövüş ve çantamız olmak üzere üç saldırı şeklimiz var diyebilirim. Çantamızla düşmanımızı sersemletiyor, seçtiğimiz yakın dövüş silahımızla kişisel bir hız ve güç performansı yaşarken vuruşlarla doldurduğumuz uzak dövüş mermilerimizi uzakta kalan düşmanlarımız için kullanabiliyoruz. Oyunda uçan düşmanların da varlığı özellikle uzak dövüş silahımızı kullanmaya itiyor. Normalde kolay kolay farklı silah ve yetenek kullanmaya yönelen birisi değilimdir. Oyunlarda zorlanmadıkça sabit şekilde elimdeki neyse onları en temelde kullanarak hareket ediyorum. Aslında çeşitlilik güzel, biliyorum ama çoğu oyun da denememi teşvik edecek bir yaklaşım sunmuyor. Bu oyunun sunması hoşuma gitti.

Oyunda hiçbir performans sorunu, çökme, hata, dövüşlerde aksaklık gibi bir durum yaşamadım. Daha hızlı saldırılar yapmamızı sağlayan yakın dövüş silahımızla yüksek tempolu bir oynanış sağladım ve bundan gayet memnun da kaldım. Hades serisini devamlı daha çok vaktimin ve odağımın olduğu bir dönemde oynamak için ertelerken bu oyunun bana bu kem kümleri yaşatmamasını sevdim. Oyunlarda her zaman yüksek tempo mücadelecilik arayan birisi değilim, muhtemelen bundan da kaynaklı. Bu da aslında oyunun gerçekten oyuncuya has bir dizayn sunabilmesinden kaynaklanıyor. Farklı oyuncuların çok daha farklı bir deneyim yaşayacağından eminim. Dükkana çok odaklanılmadan ve yetenek ağacında yükseltmeye gidilmeden zor modda nasıl oynandığını da merak ediyorum. Bir ara dener miyim, belki. Belki o şekilde daha çok bu türün mücadelecileri için uygun olacaktır.

Erken erişim deneyimlemek için gayet cazip ve çeşitliliğe sahip, yine de arada kaldıysanız beklemek isteyebilirsiniz

Bu oyun her ne kadar size işleyen bir hikâye sunsa da hissel olarak hikâye odaklı bir yapım olduğunu düşünmüyorum. Evet, karakterler eşliğinde gelişim işleniyor fakat her ne kadar öyle olursa olsun daha çok oyuncunun odağını oynanışta tutan bir yapıya sahip olduğunu düşünüyorum. Bu işini zayıf yaptığını göstermez, her oyun mükemmel dramatiklikte oyuncuya hisleri yansıtarak bizlere yaşatacak diye bir şey yok. Keza oyun, oyuncuya bir şeyler hissettirmeyi diğer sekanslarda gayet başarılı bir şekilde yapıyor. O nedenle hikâye işleyen ama mekanik odaklı bir yapı sunduğunu söyleyebilirim. Belki oyunun başarmak istediği yöneliş bu değildir, onu da tam sürümünde ancak görürüz diye düşünüyorum. Hikâyesi ve anlatımı yüzeysel ama tatlı bir his olarak bana geçtiğini söyleyebilirim ki bu oyun için yeterli bence.

Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme
Moonlighter 2: The Endless Vault Erken Erişim İnceleme

Benim gibi ilk oyunu bitirmemiş birisiyseniz endişeniz olmasın. İlk oyunun özeti girişte veriliyor, ayrıca bahsettiğim iki oyun arasındaki değişiklikler size zaten farklı bir tecrübe vadedecektir. Öncelik vermeniz lüzum değil ama dilerseniz sonradan geriye dönerek oynayabilirsiniz tabii. Ben de öyle yapacağım sanırım. Hatırlarsanız Tails of Iron’da da benzeri olmuştu. Bazen ikinci oyundan girmek fena olmayabiliyor, benden söylemesi. Onun da ilk oyununu yakın zamanda oynamayı düşünüyorum, bakalım. Oynadığımda hakkında yorumlarımı mutlaka paylaşırım, konuşuruz.

Umarım aklınızdaki soruları giderebilmişimdir. Erken erişim olduğunu lütfen unutmayın, oyunda henüz aktive olmayan içerikler bulunmakta. Zindan keşiflerindeki gibi eşya satış sekanslarında da geçici özellikler açarak oyunumuzu süsleyen geliştirmeler bir yana, dükkanımızı asıl süsleyen şirin evcil hayvanımızı unutmayalım. Fakat şu anda onu sevebilmemizden başka hiçbir özelliği bulunmuyor. İleride yolculukta bize eşlik etmeyebilir belki ama değerli içerikler sağlayacağı kesin. Oyunu hasta hasta oynamama rağmen oflayıp pufladığım hiç olmadı, kesinlikle hoşnut ayrıldım. Umarım siz de oynarsanız aynı şekilde keyif alırsınız. Sizinle birlikte oyunun gelişimini takip etmeye devam edeceğim. Buraya kadar okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere. İyi oyunlar ve sağlıcakla kalın.

İdil Barbaros
İdil Barbaros
Kendimi bildim bileli oyunlar içerisinde büyümüş birisi olarak bu sevdamı hâlâ ilk günkü gibi korumaktayım. Öyle ki gelecekte kendi oyunumu yapma hevesiyle adım adım ilerlediğim bu yolda, her daldan oyunları tecrübe etmeye ve başkalarına biraz dahi olsa katkım olması için çalışıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi: