Mafia: The Old Country İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Mafia: The Old Country’nin PlayStation 5 inceleme kopyası, 2K tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Mafia serisi ile ilgili ne özel bir merakım ne de nostaljim vardır. Yine de her daim severek oynadığım oyunlar olmuşlardır. Zaten şöyle bir düşününce bu temayı işleyen pek çok oyun da yok. Mafia: The Old Country ise bizleri 1900’lü yılların Sicilya’sına doğru yolculuğa çıkarıyor. Ee nasıl mı olmuş? Anlatayım.

Oyunlarda ağır başlangıçları seviyorum.

Günümüzde alıştığımızın aksine Mafia: The Old Country, şaşaalı bir açılış yapmaya çalışan bir oyun değil ve ben bu olayı çok seviyorum. Bence oyunlarda ağır, yavaş başlangıçlar bizlere ortamı daha fazla gözlemleme, oyunu analiz etme ve fikir yürütme fırsatı veriyor. Böylece oyunun içerisine daha iyi girebiliyoruz ve karakterimizle bağ kurabiliyoruz. Ben işe bu bakış açısından bakıyorum çünkü şöyle bir düşündüğümde ağır başlangıçlara sahip oyunlardan hep bir ayrı memnun ayrıldım yani. Mesela artık herkes arasında espri hâline gelen RDR2 karlı bölüm mevzusu hani…

Bir Yakuza sever olarak ağır açılışlara tamamen hazırlıklı ve alışkın olduğum için Mafia: The Old Country beni girişten yakalamayı başardı diyeyim. Karakterimin en çaresiz anlarına tanıklık etmek, onunla birlikte çalışmak ve her adımı yavaş yavaş yükselişini görmek kesinlikle bağ konusunda teşvik edici bir unsur. Genel olarak baktığımda da Mafia: The Old Country’nin anlatı tasarımı olarak gerçekten kaliteli bir seviyede durduğunu söyleyebilirim. Gerek dönemini ele alışı gerek karakterleri ve konuları işleyişi olsun büyük oranda memnun kaldığım bir deneyim yaşadım.

Tempo konusunda da sürekli olarak kendisini geliştiren ve içerisindeki zaman akışını sağlamayı bilen bir oyun vardı karşımda. Ben hikâye ve karakterler konusunda pek beğendim oyunu. Ha hikâyesel açıdan ufak tefek dengesizlikler var mıydı, vardı. Hatta öyle bir an vardı ki adeta oyunun beni kandırdığını hissettim. Sanki size bir seçim fırsatı verilmiş ve siz de bu seçimi yapmışsınız gibi bir şey yani. Özünde ise değişen bir şey yok tabii ki. Ee madem bu isteğe bağlı bir eylemdi en azından çok ufak bir sonucunu görseydim değil mi? Hikâye açısından sürprizleri kaçırmak istemediğim için detaya girmeyeceğim ancak benim için nadiren de olsa küçük tatsızlıklar oldu.

Bu gibi detaylar dışında az önce de bahsettiğim üzere genel olarak Mafia: The Old Country’nin hikâyesinden memnun ayrıldım. Zaten bu oyun öyle yüksek tempolu, üstünüze binbir çeşit görev fırlatan bir iş değil. Daha sade, dümdüz ilerleyen ve sinematik odaklı bir yapım. Oynanış unsurları çok ana planda kalmıyor yani. Biraz daha film-vari bir deneyim gibi hissettiriyor. Bence arada sırada böyle oyunlara da ihtiyacımız var zaten. İnsanı resmen dinlendiriyor. Şikayetçi olduğum bir konu değil.

Sicilya ve dahası…

Mafia: The Old Country’nin 1900’lü yılların Sicilya dönemini ele aldığını zaten biliyorduk ancak ben bu kadar güzel bir ortam görmeyi beklemiyordum doğrusu. Hangar 13, dönemi gerçekten harika şekilde ele almış ve bu hikâyeyi oyuncuya yansıtırken harika bir iş çıkarmış. Çevre dizaynı, ses tasarımı, görselliği derken her yönüyle size adeta orada yaşadığınızı aktarıyor diyebilirim. Ha en çok övgüyü ise oyunun İngilizce seslendirmenlerine iletmek istiyorum. Ben bu tarz oyunları ele aldığı dönemin dilinde oynamayı severim yani İngilizce seslendirme ile oyuna başlamadım ama sonra denediğimde gördüm ki oyunun İngilizce seslendirmesi muhteşem. Ses sanatçıları şahane bir aksan ile çalışmışlar ve resmen bütün karakterlere cuk oturmuş. Hâliyle oyunu İngilizce ses ile oynadım. Müzikler konusunda da gayet başarılı bu arada.

Mafia: The Old Country’de haritayı ilk açtığımda ‘’Bu oyuna da mı açık dünya yaptınız be!’’ tepkisini verdim ama sonrasında çok yanıldığımı anladım. Öyle bir harita yerleştirmişler ve gezilebilir minik bir alan bulunuyor ama bunun açık bir dünya ile uzaktan yakından alakası yok. Düz çizgisel bir oyun oynamak isteyen arkadaşlar rahat olsun yani. Oyun beni bu noktada hayal kırıklığına uğratmadı. Hatta ben mi kaçırdım ne, çok minik opsiyonel olaylar dışında yan aktivite de yok oyunda zaten.

Aktivite demişken, tahmin edeceğiniz üzere çok komplike bir görev yapısına sahip değil. Ha böyle bir şeye gerek de yok zaten. Ancak oynanış dinamikleri açısından çok yeterli bulduğum bir oyun olmadı. Bir kere sinematik anlatısına bu kadar abanılmış bir oyunda oyuncunun girdiği aksiyonun epikliğini biraz yetersiz buldum. Temposu sürekli yükselen bir oyun ancak bunu kendi içerisinde belirlediği düzende yapıyor yani. Asıl heyecan verici olabilecek görevlerde gizlilik temasına odaklanılmış. Ha bir de bol bol kovalama görevi var. Gizlilik temasında sorun yok bu arada fena da iş çıkarmamışlar ama bir mafya oyunu oynarken önceliğim pek bu olmaz açıkçası.

Çatışmaların keyif oranı ise idare eder diyebilirim. Silah kullanımı keyifli ve dönemi yansıtan çeşitler var. Zaten buradan kusursuz bir oynanış deneyimi beklemezseniz saf aksiyon kısmından tatmin ayrılacağınızı düşünüyorum. İşin içine gizlilik, görev yapısı ve araç sürme gibi dinamikler girince ise kalitesini düşürdüğü çıtalar olabiliyor. Özellikle yaya oynanış esnasında yani herhangi bir araç/at sürmezken oyun içerisinde pek çok fazla animasyon hatasıyla karşılaştım ve bunlar anlık olarak sürükleyiciliği bozan unsurlar. Bence bu tarz sinematik odaklı, oyuncuyu adeta bir filmin içinde hissettirmek isteyen bir oyuna yakışmayacak türden hatalar bunlar. Küçük de bir seri değil yani, koskoca Mafia… Ha bu bahsettiğim şeyler oyunun akışını engelleyen şeyler mi, hayır değiller. Yaklaşık 9 saatlik kısa soluklu bir oyun olduğunu da değerlendirecek olursak gözünüze de o kadar çok batmayacaktır.

Birtakım performans sorunlarından bahsedelim.

Mafia: The Old Country’i PlayStation 5 Pro’da deneyimledim. PC tarafında ne durumda hiçbir fikrim yok ancak oyunun PlayStation 5 Pro performans modunda dahi kare düşüşleri yaşadığını söylemem gerekiyor. 60 FPS odaklı bir mod ancak özellikle kasaba içinde araç sürerken performans düşüşlerini çok net hissediyorsunuz. Hâliyle bu kısım bende biraz soru işareti bıraktı.

Çok hareketli bir oyun olmadığı için bu düşüşler sizi çok etkilemeyecektir fakat oyunun klasik PlayStation 5’teki performansını ve görselliğini negatif etkileyebilir. Ben PlayStation 5 Pro’da sunulan görsel kaliteden büyük oranda memnun kaldım. Yine çok ufak tefek hatalar vardı ama bunlar bahsetmeye dahi değecek şeyler değiller. Ama oyunun performans modu dahi akıcılıkta kalıcı bir deneyim sunmuyor diyebilirim.

Son sözler

Mafia: The Old Country, oynarken genel anlamda büyük keyif aldığım, deneyimlemesi harika bir maceraydı. Bence oyun daha çok küçük sorunlara kurban gitmiş. Eğer bu dönemlere ve konsepte ilgi duyuyor ve keyifle oynayabileceğiniz çizgisel, sade bir oyun arıyorsanız ben fazlasıyla severek oynadım diyebilirim.

Mafia: The Old Country Nihai İnceleme Puanı
Mafia: The Old Country Nihai İnceleme Puanı
Eren Eroğlu
Eren Eroğlu
Selam! Ben Eren Eroğlu. Atarita'nın yönetiminden sorumluyum. Aynı zamanda arada sırada oyun sektörüne dair yazıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

Mafia: The Old Country'nin PlayStation 5 inceleme kopyası, 2K tarafından Atarita’ya gönderilmiştir. Mafia serisi ile ilgili ne özel bir merakım ne de nostaljim vardır. Yine de her daim severek oynadığım oyunlar olmuşlardır. Zaten şöyle bir düşününce bu temayı işleyen pek çok oyun da yok. Mafia:...Mafia: The Old Country İnceleme