İspanya, Madrid merkezli Brainwash Gang’in geliştiriciliğini üstlendiği Laika: Aged Through Blood, yapımcılarının tanımıyla “motorvania” etiketiyle birlikte geçtiğimiz haftalarda piyasaya sürüldü. Kendisi metroidvania evrenine yeni bir soluk getirmeyi amaç edinmesinin yanı sıra hüzünlü hikayesi ve dramatik arka planıyla birlikte öne çıkıyor. Motorunuz ve kurşunlarınız hazırsa, yavaştan Laika incelemesine doğru harekete geçelim…
Laika: Aged Through Blood intikam hikayesinden fazlasına sahip
Laika: Aged Through Blood bizleri Mad Max temasıyla bezeli bir Hollow Knight evrenine götürüyor desek sanıyorum herhangi bir yanlış anlaşılma olmaz. Zira batıdan esinlenilen bu hikayede, çorak topraklarda intikam ve kefaretin peşinde koşup duruyoruz. Köyün son umudu olan ana karakter Laika, ölülerin ruhlarıyla konuşabilen ve öldürüldüğünde hayata geri dönebilen bir anne olarak karşımıza çıkıyor. Gördüğü her şeyi yakıp yıkan kuşların diktatörlüğündeki çorak topraklarda direnişin son kalesini bir çakal olan ana karakterimiz temsil ediyor.
Sefaletin, kanın ve acının eksik olmadığı bu distopik, Mad Max benzeri, evrende Laika’nın hikayesi ise kanın bizzat kendi ailesi üzerine sıçramasıyla başlıyor. Kuşların yeğenine işkence etmesi ve üstüne üstlük acımasız ve sadistçe çarmığa germesi sonucu başlayan intikam yolculuğu boyunca Laika ile kendinize intikam için pek çok yeni sebep buluyorsunuz. Ayrıca Şimdiye kadar hikaye hakkında bahsettiklerim sebebiyle Laika: Aged Through Blood’ın yalnızca bir intikam hikayesinden ibaret olduğunu düşünüyor olabilirsiniz. Ancak benim de başlangıçta aynı şekilde düşündüğüm bu yapımda büyük oranda yanıldığımı anlamam pek uzun sürmedi. Bir anneyi oynadığımız bu anlatıda salt intikamdan ziyade koruma içgüdüsünü, hüznü, merhameti ve acıma gibi pek çok duyguyu bir arada görebiliyoruz. Hem ana görevler hem de yan görevler aracılığıyla gördüklerimiz sonucu hüngür hüngür ağlayabileceğiniz, intikam için yanıp tutuşacağınız bir maceraya ev sahipliği yapıyor. Pıt pıt damlayacak olan gözyaşlarını silmek için peçetelerinizi kenarda hazır tutsanız iyi olur…
Metroidvania türünün öncüsü olmaya aday ama neden?
İncelemenin başlangıcından bu yana Laika için metroidvania türüne yine bir soluk getiriyor, motorvania olarak isimlendirilen yeni bir türün öncülüğünü yapıyor diyoruz ancak bunların nasıl olduğuna hiç değinmiyoruz. Öncelikle yapımın tamamını motor üzerinde geçirdiğimizden ve bineğimizin mekaniksel açıdan oldukça detaylı bir tasarıma sahip olması sebebiyle oyunun ne kadar eğlenceli bir hal aldığından bahsetmek istiyorum. Çünkü elimizdeki oyunu Ori ve Hollow Knight gibi diğer öncülerden ayıran temel iki mesele burada.
Deneyimimizin tamamında sayısız hareketi gerçekleştirmek için kesintisiz şekilde direksiyonu kullanmalı, motoru dengede tutmalı ve hızımızı ayarlamalıyız. Temelinde kullanımı oldukça kolay olan motora alışmamız birkaç dakika sürecek olsa da ustalaşmamız için biraz zamana ihtiyaç var. Zira Laika: Aged Through Blood’da motorumuz bizi bir noktadan başka bir noktaya götürmenin dışında saldırıları engellemek ve yansıtmak gibi farklı görevleri üstlenmekte. Hatta havada yaptığımız taklalar aracılığıyla şarjörümüzü dolduruyoruz. Oyunun hataya göz yummayan ve birkaç saniyeliğine de olsa oyuncuya nefes aldırmayan yapısı sebebiyle her zaman diken üstünde hareket ediyoruz. Kuş kampları, devriye noktaları ve karakollarla dolu açık dünya yüzünden nefes alamadığımız oyun beni uzun süreli oynanış süreçlerinde yordu.
Motorunuzun atlayış sırasında eğik durması sebebiyle karakterin yere değmesi, düşmanın küçük bir saldırısından hasar almamız gibi tüm etkenler bir önceki kayıt noktasından tekrar başlamamızla sonuçlanıyor. Hem düşman gruplarının hem de ana karakterimizin tek bir cana sahip olacak şekilde tasarlanması sebebiyle oluşan bu mekanikte, ölümün ardından souls yapımlardaki gibi uzak noktalardan tekrar başlamıyoruz. O sebeple maksimum birkaç dakika uzaklıktaki başlangıçlar yüzünden acımasızlık konusunda abartıya kaçamayacağım. Oynanışı baltalayan veya sıkıcı kılan hiçbir durum oluşturmuyor kendisi.
Geliştirme sistemi ve keşif özelliğinin kullanılması
Laika: Aged Through Blood‘ın yapısında minik bir craft sistemi de yer alıyor. Düşmanlarımızdan aldığımız organlar para birimi olarak kullanıldığı gibi kendi ölümlerimizde ise cezalandırıcı şekilde paramızın bir kısmı eksiliyor. Paramıza ek olarak yükseltmeleri ve tasarımları yapmak için çevrede gördüğümüz sandıkları ve ganimetleri toplamalıyız. Yapımın dünya dizaynı açısından akrobasi hareketleri yapmaya müsait olması ve bu hareketler sonucu keşfedilebilecek tonla yer olduğundan dolayı ganimetleri keşif aracılığıyla daha rahat bulabiliyoruz. Yeni silahlar ve geliştirmelere ek olarak oyunun sunduğu zamanı yavaşlatma özelliği de eklenince deneyimimiz biraz daha insaflı ve rahat hale geliyor.
Yine de birkaç hareketi birlikte yapmamızı gereken bölümlerde arka arkaya 10 defa kusursuz hareket yapmaya çalıştığım oldu. Doğru noktada mühimmat yenilemeli, zamanı yavaşlatarak düşman sayısını azaltmalı ve parkur mekaniklerini eksiksiz kullanarak yeni kayıt noktasına ulaşmamız gereken tonla bölüm mevcuttu. Geliştirmelere ek olarak ulaşamadığımız noktalara ilerleyen saatlerde ulaşmamızı sağlaması ve şarjör yenileme gibi meselelerde yardımcı olması için demircide bulunan geliştirmeleri de ek olarak yapmamız gerekiyor. Oyun haritasının bir bölümünü keşfetmeden açmamız için harita satan satıcılarda mevcut.
Laika: Aged Through Blood’ın temelini sanat tasarımı ve müzikler oluşturuyor
Mad Max temasının buram buram hissedildiği Laika: Aged Through boyunca çorak arazilerde hareket ederken geride bıraktığımız arka planlar gerçekten nefes kesiciydi. Ayrıntılarla dolu sanat tasarımı ve ona eşlik eden melankolik müzikle birlikte evrene ve ortama son derece iyi uyum sağlayacak bir iş çıkartılmış. Müzikler her ne kadar nefes kesici olsa da oyunda yer alan diğer müzikleri açmak için bulmamız gereken parçalar sebebiyle ilk saatlerimizi birkaç parçayla geçirmek zorunda kalıyoruz. Dinlediğimiz şarkının tekrar etmesi sebebiyle sıkıcı bir durum ortaya çıkmış.
Renk paletinin oldukça renkli ve keskin dokulara sahip olmasının yanında hikayenin bir o kadar acılı ilerlemesi de beklenilenin aksi bir sunum ortaya çıkarıyor. Oyunu ilk takip etmeye başladığım dönemlerde renk paletine kanarak güzel bir anne-kız macerasını izleyeceğim derken karşıma çıkan dramatik hikaye sebebiyle şaşırdım.
