Rekabetin eksik olmadığı bir dünyada hayatta kalmaya hazır mısın?

Yeni nesil mobil MMORPG deneyimini seçilebilir 5 farklı sınıf, 300v300 savaşlar, karakter dönüşümleri ve kesintisiz oynanış imkanı ile sınırların dışına taşıyoruz! Rekabette yerini almak ve kendini sınamak için acele et! #İşBirliği

Hollow Knight: Silksong İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Hollow Knight: Silksong’un PC inceleme kopyası Atarita’ya gönderilmemiştir. Atarita, incelemek için oyunu kendi imkanlarıyla edinmiştir.

Selam! Beklediğimiz gün geldi çattı. “Acaba çıkacak mı?”, “Acaba çıkmayacak mı?” derken ve iptal haberini alır mıyız diye endişelenirken Hollow Knight: Silksong nihayet biz oyunculara sunuldu. Yıllar içerisinde büyük bir hayran kitlesine sahip olan Hollow Knight, türle ilgili olan-olmayan birçok oyuncuyu kendisine çekmeyi başarmıştı. Oyundaki en çok sevilen karakterlerden birisi olan Hornet’la oynayacağımız devam oyunu bu sebeple oldukça rağbet gördü. Bakalım, onca yıl bekleyişe değmiş mi?

Milyonların beklediği oyun Hollow Knight: Silksong’un başarısı nereden geliyor?

Hollow Knight benim için yıllardır övüldüğünü duyduğum fakat Steam kütüphanemde tozlanmış ve öylece bekleyen bir mücevherdi. Geçen sene pek de moralimin iyi olmadığı bir dönemde çoğunlukla akşamları başına oturduğum ve bunca sene oynamadığım için kendime bir hayli sövdüğüm bir yapım oldu. Atmosferi, hikâyesi, karakterleri ve şirin tasarımıyla melankoliyi iliklerinize kadar işleten başarısı, baş yapıt dememe yetmiş ve artmıştı bile. Souls-like olmasına rağmen size tek vadedilen şey bu değildi. Metroidvania türü ağır basıyordu.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Bu ne demekti? Size muazzam bir açık dünya vadediyordu. Zorlandığınız bir yer varsa daha sonra gelirdiniz, muhtemelen orası için daha erken demekti. Belki yeni bir yetenek açmanız gerekebilir ya da işinizi kolaylaştıracak bir araç kuşanmanız sağlanabilirdi. Ha, hiç değilse biraz daha mazoşistseniz kimi zaman dişinizi sıkıp üstesinden gelebilirdiniz. Fakat bu zorunluluk değildi. Bu hâliyle, ölme olasılığınız yüksek fakat zorluk seviyesi kişiye bırakılmış bir yapımdı. Eğer bölüm sonu canavarlarından ilerlemeye inat ederseniz çok zor fakat gezmeye yönelirseniz oldukça kolay gelebilecek bir yapımdı.

Kılıcınızı uzatabiliyorsunuz, güçlendirebiliyorsunuz, hasarlarınızı cana ya da yeteneğe dönüştürebiliyorsunuz… Yani oyunun sizin aleyhinize duran her şeyini lehinize çevirebiliyordunuz. Oyun aslında platform ögeleri de dahil olmak üzere kademe kademe zorlanıyordu ve bununla bile içerisinde muhakkak size bir kolaylık sağlıyordu. Haritası keşfedilecek bir sürü canlı ve oluşum doluydu, gezmesi keyifliydi ve saatler öylece akıp gidiyordu. Oyun gerçekten sizi o melankolik dünyasına çekip götürüyor, e birazcık ölüp dirilmek de artık tuzu biberi oluyordu. Bir süre konfor oyunum olacak kadar beni alıp götürmüştü.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

İlk sondan sonra anladım ki beni oyunun dövüş sekansları kadar seyahat kısmı da cezbetmişti. Bayıldığım oyundan sıkılmamak için diğer sonları yani asıl mücadeleci kısımları arada bir yaparım deyip o dönem rafa kaldırdım. Ve sizler gibi Silksong’u beklemeye koyuldum. Hornet, oyunu oynarken çok sevdiğim bir karakter oldu ve açıkçası onunla oynamak tabii ki istedim. Anlayacağınız; inceleme olsun, olmasın, bu oyunun her türlü ilk günden başına geçecektim. Zor oyunları, yapıdan değil de kabiliyetten kaynaklı zor oldukları müddetçe her türlü severim ve göz yorgunluğum izin verdiğince de tüketmeye açığımdır. Bunun altını çizerek Hollow Knight: Silksong için düşüncelerime geçmek isterim. Buyrunuz.

Devam oyunu mu, yoksa başlı başına ayrı bir oyun sayılmalı mı?

Hornet, The Knight’a göre daha çevik, kabiliyetli ve uzun bir karakter. Hornet’ın sahip olduğu ipeklerden ötürü kaçırıldığı bu bambaşka topraklarda bizi bekleyen macera da yeni karakterimiz kadar taze bir deneyim vadediyor. Daha yüksek platformlara tutunabiliyor, iğnemizin uzunluğu sayesinde daha uzaklara saldırı gerçekleştirebiliyoruz. Fakat bununla kalmıyor, oyun; hikâye ve görsel tasarım haricinde neredeyse tamamen yeni bir yapıya geçiş yapıyor. Yine ilk oyundaki gibi gelişmeli bir süreç bizi beklerken bu sefer araç gereçlerimiz oldukça farklılık gösteriyor. Tamamen oyuncunun inisiyatifine kalmış farklı taban çeşitleri hareket hızımızı ve şeklini çeşitlendirirken üstüne koyduğumuz eşyalarımız da karakter özelliklerimizi sağlıyor.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Bir taban, aşağı doğru çapraz vuruş ve daha uzağa sağlam hamleler yaptırırken ötekisi ilk oyundan alışkın olduğumuz sistemle aynı deneyimi ve daha süratli vuruşları sağlayabiliyor. Hatta dürüst olmak gerekirse Hornet’a daha hızlı vuruşlar gerektiğini düşündüğümden ve ilk oyundan o sisteme alışkın olduğumdan benim tercih ettiğim de bu oldu. Tabii daha çok ipek toplama gibi ek özellikler de bulunuyor. Üstüne koyduğumuz araç gereçlerimiz belli başlı. Bunları saldırı, savunma ve yardımcı olarak üçe ayırırsam yanlış olmayacaktır. Saldırı kısmına Hornet’ın dövüş esnasında kullandığı küçük mekanizmalar diyebiliriz.

Kimisi ilk oyundaki savaşlarımızdan hatırlayacağınız üzere havaya kurulan tuzak, kimisi hareket ve saldırı hızımızı arttıran içecek ya da fırlatılan küçük bıçak gibi seçenekle bizlere sunuluyor. Haritada kendimizi görebilmemiz ve yere düşen malzemelerin otomatik toplanması yardımcı, canla ilgili unsurlar da savunma kısmını oluşturuyor. Fakat gözlemlediğimce bunlar kesinlikle saldırı kısmı hariç oyunda muazzam bir dönüt sağlayan ve adeta hayatınızı kolaylaştıran eklentiler değil. Neden, hemen açıklıyorum:

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

İlk oyunda belli başlı charm yerlerimiz vardı, oyun ilerledikçe dahasını da açıyorduk. Bu bölmelere tamamen oyuncunun keyfine bırakılmış şekilde oyun ilerledikçe ve etrafı araştırdıkça bulduğumuz farklı türdeki charmları yerleştiriyorduk. Bunların bir kısmı kılıcımızı uzatıyor, bir kısmı bize diken özelliği ekleyerek yaratıklara ekstra hasar sağlıyor, bir kısmı can yenilenmemizi arttırırken bir kısmı da ekstra can ekliyordu. Fakat bu oyunda daha baştan bize sunulan hasar aldığımızda daha çok ipek sağladığını iddia eden eşyamızın bile hatrı sayılır bir dönütünü görmemişken bir de bu ipek bölmemiz tamamen dolmadan canımızı yenileyemiyoruz. Bütün bir bölme 3 can dolduruyor fakat bunun oyunculara zorunluluk olarak sunulması büyük bir eksi. Oyun, neden anlamadığım bir şekilde ilk oyunda neyi düzgün ve oyuncu dostu yapmışsa bu yapımda onu elimizden alıp zorlama bir mod gibi bir mantıkla bize yeni hâlini sunmuş.

Tamam, buna da bir şekilde alışıyoruz. Tecrübe ettiğimce karşılaştığımız düşmanların hareketleri belli başlı ve basit yapılardan oluşuyor. Yapıları öğrenip çevik ve dikkatli olmaya özen gösterdiğiniz takdirde az canınız ve alacağınız hasarlar çok da göze batmıyor. Bununla birlikte eğer tuzaklarınızı düzgün kullanırsanız hayli hayli kolay öldürebiliyorsunuz. Dövüş sekanslarındaki tasarımları ilk oyundaki kadar başarılı bulamadım. İlk oyunda da benzer yapıda düşmanlar vardı gibisinden bir argüman sunmayacağım, yalnızca bölüm sonu canavarlarının bir kısmı cidden yaratıcılıktan uzak geldi. Hatta öyle ki bir tanesi devasa, epik gözükmesine rağmen o kadar basit mekaniklere sahipti ki oynarken sıkıldım. Bir sonraki bölüm canavarı da onun aynısı, sadece bir mekaniğini değiştirip yanına küçük yaratıklar eklenmiş hâli olarak gelince keyfim kaçtı.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Yine de hakkını yemeyeyim, birkaç eğlenceli bulduğum yaratıcı bölüm sonu canavarları oldu. Oyunun Hollow Knight atmosferi; tatlı karakterleri, müzikleri, bölüm tasarımındaki sanat kısmı ve benzeri seyahat unsurlarıyla kendini koruyor. Fakat oyun devam oyunu mantığını size yeni bir oyun başlangıcı gibi değil, Hollow Knight’ın üstüne koyuyor gibi bir yaklaşımla izlemiş. Yani ilk oyunu oynamadan bu oyunu denemeye yeltenirseniz ve platform, souls-like deneyimi olan birisi değilseniz söverek kaçacağınızdan eminim. Genel olarak atmosfer melankolik ve hastalığın boğuculuğundan arınmış, daha çok oyunun son kısımlarındaki yapıyı kendine temel almış. Platformlar da ona uygun şekilde zorlayıcı, acımasız ve kesinlikle affedicilikten uzak.

İlk oyuna oldukça benzer mekan tasarımlarını sanırsam platform açısından yaptıkları değişikliklerle gidermeye çalışmışlar ama bana kalırsa devam oyunu dendiğinde her oyundan illa muazzam bir değişim beklemek abes kaçıyor. Şahsen acımasızca zorlaştırmak yerine tasarımsal değişime gitmelerini daha çok yeğlerdim. Bu oyunda Hornet’ın konuşmasından kaynaklı daha çok diyalog mevcut fakat ilk oyundaki o buruk samimiyeti bu oyunda alamadım. Yapısal olarak diğer souls-likelara benzer bir deneyime öncelik verirken yapım sanki kendi ruhunu unutmuş gibi geldi. Bu da canımı sıktı.

Hornet bize yeni mekaniklerle sil baştan bir deneyim sağlıyor fakat tasarım bu kadar acımasız olmak zorunda mı?

Hollow Knight, sonlara doğru platform kısmında zorlayıcı olmaya başlıyor fakat hiçbir zaman tam anlamıyla acımasız bir yapı bizlere sunmuyor. Kendi oluşturduğumuz geçitle birlikte zorlayıcı platformları defalarca defalarca olmadan aşıp bölüm sonu canavarlarını kolayca geçebiliyor, dillerden düşmeyen White Palace ve Path of Pain’de sahip olduğumuz özellikler ve Soul toplayıcılar yolumuzda yardımcı oluyordu. Öyle bir durumda zaten son yeteneklerimizi de çoktan açmış, artık temel oyunu bitirmiş ve artılarını yapar konumda bulunuyoruz.

Hollow Knight: Silksong İnceleme

Daha çok o denli zorlanmak isteyen kişilere seçenek olarak bırakıldığını düşündüğümden bahsettiğim yerler kendi adıma yakındığım kısımlar olmamıştı. Tabii, geçerken can sıkmadı değil. Özellikle de testerelerin konumsal olarak takibini yapmak çok göz yorucuydu ve fark ettiyseniz birkaç oyun incelememde daha benzer durumdan yakınmıştım. Hollow Knight ayrı olarak biraz göz yoran bir yapıya sahipti, yalan değil. Bazen insanlık hâli, yorulduğumdan ara verip geri başına oturduktan sonra kolaylıkla geçtiğim yerler de oluyordu. Yine de uğraşıp iyi kötü geçilebiliyordu. Uzun yol ama imkansız gibi acımasızlık sunmuyordu, aralarda ödüllendirici ve yardımcıydı. Burayı niye mi derin derin açtım? Çünkü bu, şu an devam oyunu olarak incelediğim oyunun bir önceki oyunu. Mantıken bu bir devam oyunuysa ve bize doğrudan “Sil baştan bir iş yapıyoruz.” denmediyse benzer bir deneyim beklemek hakkımız. Değil mi?

Silksong, sil baştan yeni mekaniklerle Hornet olarak oynadığımız bir deneyim sunarken bölüm tasarımlarında ilk oyundaki keşif hissiyatını kaybetmiş. Devasa harita yapısı ve acımasız platform unsurlarıyla oyuncunun keşfetmek istemesinden ziyade daha kapalı kutu olmaya meyillendiği ve bu süreçte kısılıp kaldığı bir yapı izliyor. Arttırılan yan görevler kısmen motive sağlarken yeterli bir dönüt ve süreklilik sağladığını düşünmüyorum. Yine de güzel düşünülmüş. Gezilerek bulunacak daha çok eşya olsaydı daha keyifli olacağını düşünüyorum. Keşke ilk oyundaki özellikleri silip yerine bunları koymak yerine onların üstüne ekleme yapsalarmış.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Saldırı kısmı diye bahsettiğim eşyaları yapmamızı sağlayan parçalar oyunun en önemli özelliklerinden birisi. Bu sebeple de haritaların çoğunda düşmanlarımızdan parçaları düşüyor ve bank, hızlı seyahat ve alışverişlerde kullandığımız kırmızı boncuk neredeyse hiçbir düşmanımızdan çıkmıyor. Boncukların fizik tabanlı hareketini çok tatlı buldum mesela, buna da arada değinmek isterim. İlk oyunda oyunun sonlarında ancak yaptığım farm işini burada oyunun başında defalarca yapmak durumunda kaldım ve bu oldukça tempo aksatan bir yapı. Olumlu diyemeyeceğim. Etrafta doğru dürüst ipek ya da ipek yapmamızı sağlayabilecek bir şey dahi bulunmuyor, bu nedenle de ipek kısmı oyunun en sıkıntılı mekaniklerinden birisi hâlini alıyor. Anlayacağınız, hem canımızı hem de yeteneklerimizi kullandığımız ipekler pek de ipeksi bir dönüş sağlamıyor.

Yaratık çeşitliliği sağlanmak isterken bu sefer uçan yaratıklara oldukça öncelik verilmiş. Hatta öyle ki bölüm sonu canavarlarında da sık sık uçan ya da havadan sarkan gibi tasarımlar tercih edilmiş. Niçin bu kadar havaya önem verildiğini anlayamamakla birlikte oyunun düşmanla temas ettiğimizde hasar yediğimiz bir sisteme sahip olmasından kaynaklı çok da iç açıcı bir dönüt sağlayacağını düşünmüyorum. Bakın, yine bir yere kadar bunlar affedilebilir. İlk oyunda da gayet benzeri düşmanlarla uğraştık. Fakat ne farklılıklar vardı? Oyun en baştan sizi bu kadar darlamıyordu, daha açık bırakıyordu. Bu oyunda gezeceğiniz yerleri gezseniz olumlu dönütü pek yok, çoğunlukla alan açmaktan ibaret. Opsiyonel yerlerde devamlı zorlu platform ve arenalar var, normal gidişatta da zorlu platform ve bölüm sonu canavarları var. Düştüğünüzde bile alan hasarları iki can götürüyor. Ee, keşfettikçe gelişeceğimiz dönem ne zaman geliyor? Gelişme dediğimiz şey sadece bank ve hızlı seyahat açma değil ya.

Hikâye ve görselliğin çektiği büyük bir kitle, oyunun zorluğu sebebiyle uzaklaşıyor. Yapımcılar dengeleme yapar mı dersiniz?

O bölüm sonu canavarını istediğin kadar ertele, sana olumlu bir dönüt sağlamıyor. Bazı alanlarda bank sanki bilerek konmamış ve arada bırakılan yol sanki oyuncuyu oynamaktan vazgeçirmeye yemin etmişçesine gıcık. Zor demiyorum, gıcık. Kabiliyetinize, gamepad’inizin sağlamlığına, o an ortamdaki yaratığın hamlesine… yani siz dışındaki birçok şeye de beraberinde bakıyor. İlk oyunun sonlarına kadar doğru dürüst kullanmaya tenezzül bile etmediğim aşağı vurarak zıpladığımız mekanik bu oyunda ana mekanik hâline gelmiş.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Yapın, yapmayın demiyorum. Yine yapın ama insaflı yapın. İpek daha çok sağlayın, inat gibi oraya o yaratığı koymayın. Hadi, onu ipek sağlamamız için koydunuz diyelim. Bir zahmet ana mekanik hâline geliyorsa bu artık aşağı vuruşta hitbox’ına getirdiğimizde o hamleyi hatasız yapma animasyonu sağlayın bari. Kafayı yedim, bazı zamanlarda tıkır tıkır tüy gibi akıyorum bazı zamanlarda çiçeğe vurmama rağmen doğru dürüst zıplamıyor karakterim. Ve yapmak zorundayım çünkü onu aşacağım ki oyuna devam etmem gereken bölüm sonu canavarına gideceğim. Orada ölürsem ne olacak? Hadi bir daha… Yani, neden? Bunun keyif vereceğini kim düşündü? Cidden soruyorum.

Anlayacağınız oyunda şu an oldukça dengesizlik ve yapay bir zorluk var ve bu da gıcık bir acımasızlık sunuyor. Oyun, mekanik ve oyuncuyu devam etmekte motive etme üzerine kurulu olmalı ve bu oyunda mekanikler zorlayıcı, oyuncuyu motive etme kısmı sorgulatıcı olmuş. Bahsettiğim değişiklikler fena değil, keşke oyunu bu aşağıdan vurmalı platform mekanikleriyle donatmasalarmış da gidilen yol uzun olsa bile acımasız olmasaymış ya da sadece opsiyonel olanlara yerleştirilseymiş. Bölüm sonu canavarlarını yenmek ne yazık ki tam olarak bu sebepten rahatlamış hissettirmiyor. Bölüm sonu canavarını öldürmek için acımasız bir platform geçmek abartmıyorum sürekli The Radiance’ı yenmeyle aynı karın ağrısını uyandırdı bende. Ki bakın kimisi için o insafsız gelebilir ama altüstü Hollow Knight’ın hareketlerini ezberleyip ona geçiyorsun, bence kolaydı. Yol, mol kısmı yok. Buradan yakındığım şeyin gerçekten ne olduğunu anlarsınız diye umuyorum.

Hollow Knight: Silksong İnceleme
Hollow Knight: Silksong İnceleme

Oyun alacağı ilk güncellemeyle birlikte birkaç bölüm sonu canavarının zorluğunu ve hızlı seyahatle bank açımında kullandığı boncuğu azaltamaya gidecekmiş. Tabii ki de bu neticede bağımsız bir yapım ve oyunculardan aldıkları dönütlerle birlikte yapımcılar oyunu daha oynanabilir kılmaya yönelecektir. Bana kalırsa bölüm sonu canavarlarının zorluğunu azaltmak yerine yolla ilgili bir kolaylık yapılması şart. Yol alımını kolaylaştıracak yeteneklerin çok sonra açılması ve çok sonradan kastımın 10 saati aşkın bir süre olması hiç iç açıcı bir izlenim sağlamıyor. Ki bunu dolaşabileceği her yeri dolaşıp eden birisi olarak söylüyorum. Yaklaşık 30 saatlik bir deneyim vadediyor diyebilirim.

Çok büyük bir hevesle bekledim ve hâlâ daha çok oynamak istediğim bir oyun ama oyunda gerçek anlamda geliştiğimi hissetmediğim ve zorlu platform yapılarından başka kolay kolay keşif esnasında bir şey sunmayan boş bir seviye tasarımında hayalimdeki yapıyı alamayacağım kanaatine vardım. İlk oyun zamanla aldığı güncellemelerle dengeye oturmuş ve şu anki güzel hâlini bulmuş diyorlar. Bu oyun da dilerim ki güncellemelerle aynı şekilde rayına oturur ve ben de dönüp bu sefer gerçekten keyif alarak oynayabilirim. Bu yolda gazi olan gamepad’ime de buradan geçmiş olsun diyorum. Kendisi daha önceden Hollow Knight’taki kolezyum ve White Palace kısmında birkaç kez teklemişti, burada daha normal kısımlardan tekler oldu. Düşünün durumu.

Benim deneyimim ne yazık ki pek beklediğim gibi olmadı. Gerçekten dört gözle bekliyordum. Biraz alacak güncellemeleri bekler, yollara çare bulmazlarsa en kötü ilk oyunda yapmadığım bir şey yapıp modlara yönelerek oynarım. Gamepad’imin bu kutsal yolda şehit olma olasılığına karşın yeni bir tane sipariş ettim, o gelince yine bir platform kısımlarını denerim ama nedense pek bir şey değişecek gibi hissetmiyorum. Biraz toz konduramamak benimkisi de işte… Tabii siz yine bir kendiniz tecrübe ederek son noktayı koyun. Hâlâ dengesizlikleri çözdükleri takdirde ilk oyun kadar güzel olacağını umduğum bir yapım. Ama henüz çok yolu var. Bu hâliyle sağlam gamepad’i olan ve oyunlarda işkence çekmeyi seven kişilerle sınırlı bir kitleye hitap edebiliyor. Yine de sorunuz olursa yorumlarda beklerim. Benden bu kadar. Yeni bir yazıya değin görüşmek üzere. Kendinize iyi bakın ve sağlıcakla kalın.

Hollow Knight: Silksong Nihai Puan
Hollow Knight: Silksong Nihai Puan
İdil Barbaros
İdil Barbaros
Kendimi bildim bileli oyunlar içerisinde büyümüş birisi olarak bu sevdamı hâlâ ilk günkü gibi korumaktayım. Öyle ki gelecekte kendi oyunumu yapma hevesiyle adım adım ilerlediğim bu yolda, her daldan oyunları tecrübelemeye ve başkalarına biraz dahi olsa katkım olması için çalışıyorum.

3 YORUMLAR

3 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

Hollow Knight: Silksong'un PC inceleme kopyası Atarita’ya gönderilmemiştir. Atarita, incelemek için oyunu kendi imkanlarıyla edinmiştir. Selam! Beklediğimiz gün geldi çattı. "Acaba çıkacak mı?", "Acaba çıkmayacak mı?" derken ve iptal haberini alır mıyız diye endişelenirken Hollow Knight: Silksong nihayet biz oyunculara sunuldu. Yıllar içerisinde büyük bir...Hollow Knight: Silksong İnceleme