| Atarita sizin için inceledi! Editörlerimiz her oyun incelemesine saatlerce emek harcıyor ve bilmeniz gereken tüm detayları objektif şekilde ele alıyor. Nasıl yaptığımızı merak ediyorsanız inceleme politikamıza göz atabilirsiniz. |
Mount & Blade II: Bannerlord – War Sails’in PC inceleme kopyası, TaleWorlds tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.
TaleWorlds erken erişim sonrasında da güncellemelere devam etse de Bannerlord’dan bu yana büyük haberler almayalı uzun zaman olmuştu. Neyse ki birkaç güncellemenin ardından, War Sails DLC’si bütünüyle karşımızda. Siz bu incelemeyi okurken DLC yayınlandı ve ben de yaklaşık 40 saattir oynuyorum. Daha önce bir yazıda sizlerle ilk görüşlerimi paylaşmıştım ve dahasını paylaşmaya da hazırım. Dilerseniz, gelin ek paketin kapsamına methiyeler dizerken, bir yandan da içimde ukde kalan şeylerden konuşalım.
War Sails inceleme: Büyük, gösterişli ama eksik
War Sails kesinlikle iyi bir DLC. Ana oyunu baştan aşağıya değiştirirken müteakibinde gelen büyük güncellemenin nimetlerinden yararlanıyor ve Kalradya’da yeni bir deneyimin kapılarını aralıyor. Hatta öyle ki sefer haritasının altını üstüne getirmiş oyuncular için de dönüp yeni bir kayıt dosyasından başlamayı anlamlı kılıyor. Ancak eksikleri var ve bu eksikler; TaleWorlds’ü uzun zamandır takip edenler için Warband’den Bannerlord’a geçişte açılan eski yaraları da kaşıyacak türden…
Daha önce de bahsettiğim gibi haritada denizler kullanıma açılmış ama burada hayranların gözünün arayacağı en büyük elementler eksik. Örneğin; mürettebatımızla denize açıldıktan sonra kıyı köylerini gemilerle yağmalayamıyor, şehirleri denizden kuşatarak ele geçiremiyoruz. Kuşatılan şehrimize denizden girip savunma dahi yapamıyoruz. Bu nedenle kıyıda kaleler de bulunmuyor. Deniz savaşını denizde, kara savaşını ise karada yapabiliyoruz. Dolayısıyla DLC’ye atlarken içimizdeki Viking fantezilerini ve beklentileri doğru ayarlamak gerekiyor.
- Ayrıca Bkz: War Sails ilk bakış içeriğimiz
Denizlerin fatihi Nordlar
Nordlar’ın dönüşünü ilk duyduğumda Sturgiya ile ne kadar farklı olabileceklerini merak etmiştim. Zira, Bannerlord’un Viking temalı fraksiyonu uzun süredir Sturgiya olarak karşımıza çıkıyordu. Bu farklılığı, oyuna yeni bir birim türü ekleyerek gidermişler. War Sails DLC’sinde her medeniyetin birim ağacına denizciler eklenirken, Nordlar tamamıyla denizci bir medeniyet. Yani diğer medeniyetlerin bazılarında (Vlandiya) okçu deniz piyadelerini orduya katabiliyorken, bazılarında katamıyoruz. Nordlar ise hem okçu, hem normal hem de şok birimi olan deniz piyadelerine sahip. Dolayısıyla denizlerde onlarla baş etmek hayli güç.
Tabii Nordlar’ın memlekete geri dönüşünde de bazı eksiklikler var. Örneğin, Nord şehirlerini ne kadar gezsem de medeniyeti Nord olan bir yoldaş (gezgin) bulamadım. Nord şehirlerini kuşatıp ele geçirdiğimde vali olarak atayabileceğim bir gezgin olmayacağı için buradan gelecek sadakat penaltısını göze almayarak kuşatmaya yeltenmedim bile. Tarihi Bannerlord’dan Warband’e kadar uzayan Nordlar bence yoldaş olarak da oyunda yer almayı hak ediyordu. Eğer varsa ve 40 saat içinde ben rastlayamadıysam, bunu hâlâ bir sorun olarak kabul edeceğim.
Hikâye modu fikir olarak güzel, uygulama olarak ne yazık ki çok kötü
TaleWorlds’ün hikâye modlarını ve görev tasarımlarını hep garip bulmuşumdur. War Sails’te ise artık garip bulmanın da ötesine geçecek kıvama geldim. DLC’nin hikâye modu aslında oldukça keyifli, küçük bir hikâyeye ev sahipliği yapıyor. Kalradya’da beliren bir deniz korsanı çetesine karşı biraz da bireysel hırslarımızla mücadele ediyoruz. Buraya kadar her şey güzelken, oyun bir anda garip görevler fırlatmaya başlıyor. Garip ve kötü tasarlanmış görevler…
Gizlilik mekaniklerini cesaretlendiren, karada geçen tek görev dışında DLC’nin hikâye moduna dair hiçbir görevi beğenemedim. Gemi savaşlarına katıldığımız görevlerde hasbelkader suratıma gelen bir mızrak ile düşünce görevin en başa sarması (keşke ana oyunda olduğu gibi bıraksaydınız) inanılmaz tadımı kaçırdı.
Benzer şekilde, düşman gemisini mahmuzlayarak (geminin önündeki mahmuz ile hızlıca çarparak) batırmanız gereken görevde iki seçeneğiniz bulunuyor. Bir; rüzgârı arkana alıp hızlanarak düşman gemiye ortadan çarp ve batmasını sağla. İki; göreve baştan başla. Zira gemiye batıracak kadar güçlü çarpamazsanız dönüp tekrar vurmanızı istiyor ve siz dönüp tekrar vurana kadar gemi görev alanını terk etmiş oluyor.
Örnek gösterirsem sürprizi bozmayacağım tek görev buydu, bundan sonrakilerde oynamak isteyenler için spoiler mahiyeti olabileceğinden bahsetmeyeceğim. Ancak ana görevler, War Sails’e dair canımı korkunç derecede sıktı. Tek katlanma sebebim ise başlarken tahmin ettiğim üzere oyunun başında bir gemi ve hatırı sayılır mürettebata sahip olacak olmamdı. Diğer türlü, bu görevleri asla yapmazdım.
Hikâye modunun senaryosunu ve TaleWorlds’ün bunu sinematiklerle anlatarak desteklemesini sevsem de görevler bütün görkemine gölge düşürdü diyebilirim.
War Sails’in alametifarikası: Deniz savaşları
Warband’e Viking Conquest DLC’si ile dahil edilen deniz savaşları, Bannerlord’a da War Sails ile eklendi. Mount & Blade serisinin görkemli kara savaşlarının yanında sönük kalıyormuş gibi görünse de DLC ile eklenen savaşlar gerçekten harika. Gemiyi tamamen fizikler ile yönetip düşman filosuna karşı (karadaki kadar olmasa da) taktik yürütmek son derece keyifli. Rüzgârın durumuna göre ne denli agresif olmamız gerektiğine karar verip, hangi gemilerimizi düşmanın hangi gemileriyle eşleştirmemiz gerektiğini düşünmek durumunda kalıyoruz.
Gemiler bir kez buluştuğunda ise mürettebatlar güvertelerde savaşmaya başlıyor ve görkemli M&B oynanışı aynı hazzı vermeye devam ediyor.
Denizlerde birimlerinizle yapabileceğiniz şeyler sınırlı. Gemilerinize “şu gemiye saldır ve güvertesine çık” veya “şu gemiye uzaktan saldır” işlevinde komutlar verebilirken mürettebatınıza da “gemiyi koru” veya “hücum et” komutları verebiliyorsunuz. Bunun dışında filonuz için formasyonlar oluşturma veya mürettebatınız için kalkan duvarı formasyonuna geçme gibi seçenekler yok. Taktiklerden ziyade birimlerin ve gemilerin ön planda olduğu, göğüs göğüse çarpışmalar cesaretlendiriliyor.
Gemiler hem sınıf hem de estetik olarak tatminkâr bir çeşitliliğe sahip
War Sails içerisinde birçok farklı gemi türüyle geliyor ve her medeniyet, kendi tarzlarında gemilere sahip. Sınıflar değişmese de medeniyetlerin gemileri arasındaki görüntü farkı anlaşılıyor. Nordların ağır gemileri yokken Vlandiyalılar ağır ve yüksek gemilerle savaşabiliyor. Gemilerin yüksekliği, içerisine dolmasını istediğiniz mürettebat türüyle doğru eşleştiğinde ise son derece etkili hale geliyor. Örneğin, düşmanın güvertesine çıkmakta zorlanacağı yüksek gemilere okçularınızı yerleştirdiğinizde o gemi, sıradan bir gemiye göre çok daha etkili hale geliyor.
Küçük taktiksel dokunuşlarla, çoğunluğu göğüs göğüse geçen savaşlar son derece keyifli olmuş ve gemi çeşitliliğini de beğendim. Mod geliştiricilerin bu tarafta gelecekte neler yapabileceğini hayal etmek bile beni heyecanlandırmaya yetiyor.
Günahları var mı? Olmaz mı! Tıpkı orijinal oyundaki kuşatma savaşlarında kale kapılarında veya surlarda takıldıkları gibi, NPC’ler bu sefer de gemiler arasındaki ağlar üzerinde takılıyorlar. Denize düşüyor, zamanında çıkamayınca boğuluyorlar. Yani ilmek ilmek işleyerek, savaştan savaşa tecrübe kazandırdığınız 5. seviye bir asker duya düşüp boğulabiliyor. Bu, doğal bir süreç içerisinde yaşanmıyor ne yazık ki. Birbirlerini itiyorlar. Çok mu elem bir sorun? Vallahi ne yalan söyleyeyim, senelerdir Bannerlord’dan alışık olduğumuz için beni çok rahatsız etmedi. Fakat sizi rahatsız edebilir, bilginiz olsun.
Yeni haydut fraksiyonları
Biliyorsunuz Bannerlord’da bölgeler arasında farklılık gösterecek şekilde haydut fraksiyonları var. Denizler için de bir tanesi yeni olmak üzere iki fraksiyonla karşılaşıyoruz. Bunlardan ilki, karada da görmeye alıştığımız deniz yağmacıları. Tamamı deniz piyadelerinden oluşan bu haydut birimi ciddi bir tehdit unsuru oluşturuyor. Öyle ki denizde Sturgiya’nın bir ordusuyla savaşırken, deniz yağmacılarından daha az zorlanabilirsiniz. Çünkü Nordlar gibi, onların da tüm askerleri deniz piyadesi. Diğer medeniyetlerin ordularında deniz piyadeleri daha küçük bir yer kaplıyor. Karada savaşan “düzenli askerler” ise denizlerde bu piyadeler kadar etkili olamıyorlar.
Eklenen yeni fraksiyon ise korsanlar, bunlar genelde Aseraylı gibi görünen, denizde yine ciddi bir tehdit oluşturan birimler. Deniz piyadeleri fırlatma silahlarıyla çok daha haşır neşir olduğundan, bunlar da cirit fırlatıyorlar. Fırlatma silahları, bordalama öncesinde düşman gemideki piyadeye zaiyat vermek için ciddi önem arz ediyor. Gözüm daha fazlasını aradı ama eklenen yeni haydut fraksiyonlarından memnun olmadığımı söyleyemem. Belki birkaç farklı fraksiyon daha olsaydı, çok daha iyi olabilirdi.
Müzikler güzel olmuş
War Sails ek müziklerle beraber geliyor ve Bannerlord’un tüm müzikleri gibi bunlar da oldukça güzel. Gerçekten Mount & Blade serisinin müzik estetiğini çok seviyorum. Eğer siz de önceki oyunların veya Bannerlord’un müziklerini seviyorsanız, muhtemelen kulağınıza hitap edecek. Sefer haritasında dolaşırken arkada usul usul çalan müzikler beni huzurla doldurdu diyebilirim. Kısa da olsa müziklere de bir paragraf açmak gerekiyordu.
Sesler konusunda ise TaleWorlds yine bir şeyleri kaçırmış. Tabii bu durum, bu kapsamda bir oyun ve DLC için oldukça normal. Yine de savaşlarda düşman gemilere doğru ilerlerken -veya sefer haritasında denizde seyahat ederken- denizci marşları, davullar gibi gaza getirici unsurlardan yararlanılabilirmiş. Bu hem daha otantik bir dokunuş olur hem de sürükleyiciliği artırırdı.
Mesela, kara savaşlarında büyük bir ordunun adım seslerini dinleyerek düşmanın üstüne yürüyebiliyor ve bundan büyük keyif alıyorduk. Denizde buna benzer tek motivasyon, biri yerde biri de gökte olmak üzere iki maviliğin arasında süzülen düşman gemisini görmek. İşitsel olarak hala iyi dokunuşlar yapılabilecek boşluklar var.
Tik, tak, teknik
War Sails DLC’si Bannerlord’a daha önce yapmadığı bir şeyi getiriyor; fizik tabanlı oynanış. Denizlerde geminizin dalgalarla savrulması, küreklerin gemiyi ilgili yönde hareket ettirmesi gibi tüm mekanikler fiziklerle işleniyor. Aynı şekilde hız ve gemi ağırlığı da mahmuz saldırılarının ölümcüllüğünü belirliyor. Hızınızı rüzgâr belirlerken, suların çok dalgalı olması okçularınızın veya fırlatma silahı kullanan piyadelerinizin verimliliğini de etkiliyor. Dolayısıyla, tüm deniz savaşları fizik sisteminin ortasında gerçekleşiyor. Bu da ciddi bir CPU kullanımını beraberinde getiriyor.
Bannerlord oynarken işlemcinizin belli durumlar dışında çok yorulmamasına alışkınsanız, işler biraz değişebilir. Deniz savaşlarında, özellikle kalabalık olanlarda işlemci kullanımı darboğaz yaratabiliyor. Ryzen 5 5600X işlemcim ve Radeon RX 6650XT ekran kartımla War Sails’in denizlerinde savaşırken, işlemcimin bazı durumlarda çok zorlandığını gördüm. Fakat bunu optimizasyon sorunu olarak yorumlamamak gerekiyor. Zira ekranımda 100’den fazla asker ve 4-5 gemi sürekli fiziklerden etkileniyordu. Bu beklenen bir yük ama performansı dip seviyelere düşürmüyor. Öyle ki en kötü senaryoda dahi performansım 30 FPS’nin altına düşmedi.
War Sails aynı zamanda beraberinde büyük bir güncelleme de getiriyor ve bu yamanın ardından oyunun grafikleri gözünüze daha hoş görünebilir. Yeni gökyüzü dokuları, haritanın yeni bölgesi için hazırlanan savaş alanları ve deniz savaşlarının görsel efektleriyle grafikler anlamında oyunun daha iddialı bir duruşu var. Bu duruş ise performansa pek zarar vermiyor. Basitçe; Bannerlord daha önce bilgisayarınızda nasıl çalışıyorsa, kalabalık deniz savaşlarına girmediğiniz takdirde aynı çizgiyi korumaya devam edecek. Kalabalık deniz savaşlarına girdiğinizde ise 500 kişilik bir kuşatma savaşından daha kötü olmayacaktır.
Uzun lafın kısası
Velhasıl Bannerlord’un yeni DLC’si War Sails, çok iyi bir DLC olmuş. Kapsamıyla oyunun tamamını elden geçirmekten itina etmiyor ve deniz savaşlarını yeni oyunda en iyi şekilde ele alıyor. Yine de deniz yağmalarının ve deniz kuşatmalarının olmayışı, bir şeyleri içimde ukde bıraktı diyebilirim. Filonuz denizcilik ile ilgili becerilerde ilerledikçe kuşatmalarda kullanılabiliyor olsa dahi gemi üzerinde şehir kuşatmanın keyfi çok başka olurdu. Eksikleriyle dahi çok iyi bir DLC olan War Sails’i harika yapacak şey kesinlikle buydu. Yokluğundan şikâyetçi olsam da içeriğin mevcut halini de çok sevdiğimi söylemeliyim.
Bu yazıyı çıkış öncesi hazırladığımdan, fiyatı hakkında bir bilgim yok. Ancak MENA bölgesi için 15 dolar ve altındaki tüm fiyatların DLC için son derece adil olacağını söyleyebilirim. Bannerlord’u seviyorsanız, 200 saatlik yeni kayıt dosyanızın kapısını aralayacaktır.
Benim War Sails incelemesinde sizlere aktaracaklarım bu kadardı. Elbette hala yorumlarda aklınıza takılan ve cevabını almadığınızı düşündüğünüz soruları paylaşabilirsiniz. Elimden geldiğince yanıtlayarak soru işaretlerini gidermeye gayret ederim. Sevgi ve oyun ile kalın.
