Mario Kart World İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Mario Kart World’ün Nintendo Switch 2 inceleme kopyası, Atarita’ya gönderilmemiştir. Atarita, incelemek için oyunu kendi imkanlarıyla edinmiştir.

Selamlar sevgili okurlar Mario Kart World incelememize hoş geldiniz! Nintendo Switch 2 daha çıkmadan tartışmalara gebe olmuştu. Bu tartışmaların en büyüğü ise Mario Kart World’ün 80 dolarlık satış fiyatıydı. Bu bir ilkti ve peşi sıra Xbox’ta aynı politikayı izleyeceğini söyledi. İşte bu yüzden sanırım Mario Kart World, daha çıkmadan nefret kültürünün odağı oluvermişti. Nintendo’nun bir de çıkıp, “Biz oyunumuza güveniyoruz, bu fiyatı hak ediyor.” demesi ile işler iyice karıştı. Peki harbiden, bu kadar para eder mi ve yılların Mario Kart’ına acayip yenilikler mi eklemişler? Gelin hepsini konuşalım.

Keşke buna bir senaryo yazsaydınız…

İlk defa bir incelemeye hikaye anlatıp girmeyeceğim. Daha doğrusu giremeyeceğim çünkü Mario Kart World’de hikayenin kırıntısı dahi yok. Açıkcası Super Mario Party Jamboree‘yi bile belli bir senaryoya bağladıkları için, yeni bir konsolun çıkış oyunu olarak yaptıkları Mario Kart World’de en azından kendi başına bir “Story Mode” olmasını beklerdim. İşin komik yanı oyuna girdiğiniz gibi direkt açık dünyaya giriş yapıp bomboş gezinebiliyorsunuz. Hoş geldin videosu, nasıl oynanır içeriği falan hiçbir şey yok. Yani daha açılışı yapar yapmaz oyun size ne sunacağını ve sunamayacağını çok güzel gösteriyor.

Oyunun ilk defa “açık dünya” olarak yapıldığını duyunca açıkcası hikaye moduna yükselmiştim. Ancak son Direct’te gösterilenlerle beraber hayallerim de suya düştü. Bari Forza Horizon’daki gibi bir festival havasında yarışlar yapsaydık… Gerçi o zaman da çok mu esinlenmiş derlerdi? Çünkü zamanı geri aldığımız “Rewind” özelliği bile var. Neyse! Bu konuda taktir edebileceğim tek şey neredeyse gelmiş geçmiş tüm Mario oyunlarındaki karakterlerin mevcut olması. Zaten sonraki güncellemelerde farklı oyunlardan farklı karakterler geleceğini düşünüyorum. Bu vesile ile de oyunun en beğendiğim kısmına bağlamak istiyorum.

Nintendo mühendisleri Mario Kart World için seferber olmuş!

Büyüğünden küçüğüne, insanından yaratığına; gelmiş geçmiş ikonik Mario karakterleri Mario Kart World’de toplanmış durumda. Buradaki en ama en güzel nokta ise tüm karakterlerin ağırlığının kendilerine has olması. Misal “bebek” karakterler çok daha hızlı gidiyorlar ancak buna nazaran bizlere özel güçler veren soru işareti bloklarından, hız gücü veren mantarları çıkarma ihtimalleri azalıyor. Bowser veya Donkey Kong ağır karakterler olduğu için havada daha yavaş gidiyorlar gibi gibi.

Üstüne üstlük tüm bu metrikler karakterle sınırlı değil. Bindiğiniz araca göre hızınız etkilenebildiği gibi araçların farklı yüzeylerde farklı tepkiler vermesini de sağlamışlar. Yani şöyle bir toparlayalım ve düşünelim. Kullandığınız karakter, bindiğiniz araç, sürdüğünüz harita üçgeninde olabilecek tüm olasılıkları oyun sizler için hesaplıyor. Buna şans da, hız da, sürme kolaylığı da dahil oluyor. Bu özellik önceki oyunlarda da vardı. Hatta ilk olarak Mario Kart 64 ile denendiğini hatırlıyorum. Ancak erişilen en doğru ve en güzel hali kesinlikle bu olmuş.

Mario Kart World’ün birbirinden çeşitli arabaları.

Mario Kart World’de sürüyle de yeni araba olduğunu söylemek gerek ama hepsine ilk başta erişemiyorsunuz. Nasıl erişeceğimize geçmeden önceyse çeşitlerinden bahsetmek isterim. Her yüzeyde daha rahat gitmesi planlanmış bu arabalar, farklı farklı tasarımlara sahip. Neyin nerede iyi gideceğinin, daha doğrusu nasıl bir “build” kullanacağınızı, istatistiklere bakarak seçmiyorsunuz. Çünkü oyun araba modelleri ile bunu bariz belli ediyor. Lakitu’nun bindiği bir bulut arabası, toprak pistte acımayacağı belli olan ATV, tekneye benzeyen bir araba, motorsikletler… Bence hepsinin nerelerde kullanılacakları belli.

Peki hepsi en başta açık değilse, bunları nasıl açıyoruz? İşte oradan Mario Kart World’ün açık dünya kısmına bağlıyoruz. Açık dünya elbette sadece gezmeniz için tasarlanmış bir yer değil. Aksine sürüş yeteneklerinizi kullanmanızı isteyen devasa bir oyun alanı. Arabaları açmak içinse bu koca dünyadaki altınları toplamanız gerekmekte. Bu altınları normal yarışlarda da toplayabilirsiniz ama tüm araçları açmak için gereken 3000 altını en hızlı açık dünyada kazanıyorsunuz. Aynı zamanda karakterler farklı kostümlü alternatiflere sahip. Bunları ise açık dünyada bulabileceğiniz yemekler ile açabiliyorsunuz.

Açık dünyada yapılabilecekler.

Hazır başlamışken açık dünyada yapabileceğimiz diğer aktiviteleri de anlatayım. Öncelikle etrafta onları toplamanızı bekleyen Peach Madalyonları var. Hepsini topladıkça yeni çıkartmalar açılıyor ve bunları da ana menüden takabiliyorsunuz. Çevre zaten bölgelere ayrılmış durumda ve bu bölgelere de otoyollar sayesinde erişebiliyoruz. Bölgeler kendi içlerinde farklı temalara sahipler. Bu kısımlarda bulabileceğiniz soru işareti panelleri de var. Bunları açmak size hem yarışlardaki kısa yolları öğretiyor ki bunun ne kadar kritik olduğunu tahmin bile edemezsiniz. Aynı zamanda da panellere erişmesi başlı başına bir mücadele olduğu için, dersinize çalışmış oluyorsunuz.

Son olaraksa mavi ünlem butonlarımız var. Bunlar tamamen mücadeleler üzerine kurulu. Açık dünyada farklı yerlerde hatta ummadığınız yerlerde bile denk gelebiliyorsunuz. İçlerinde bayağı keyifli olanlar var ama bazıları da çok zorlar. Çok yetenekli bir oyuncu olduğumu iddia etmiyorum ama imkansızı istiyormuş gibi görünen mücadeleler de vardı. Bu arada eksi olarak demiyorum, zor olmasalardı da anlamları olmazdı. Zaten zamana karşı gitme kavramı girince heyecan artıyor. Bu arada tüm bu saydıklarım yanı sıra, dümdüz gezmesi de çok keyifli. Yalan söylemeyeceğim, bazı günler sadece açıp araba sürdüğüm oluyor.

Mario Kart World ve çoklu oyunculuk.

Evet sevgili tekli oyuncu arkadaşlarım… Bizim tarafımız buraya kadardı. Mario Kart World’ün genel olarak çoklu oyuncu eğlencesi için tasarlandığını düşünürsek, artık ilgimi daha az çeken bu tarafına değinebiliriz. Komiktir ki ilgimi az çekse bile aslında kendimce bayağı da oynadım. Burada ise kesinlikle Nintendo Switch Lite’dan Nintendo Switch 2’ye geçişim etkili oldu. Senelerdir Joy-Con görmemiş olduğum için tepkilerim mağara adamı gibi gelebilir. Ama ben bu birlikte oynama işine bayıldım.

Bir kere Nintendo Switch 2 artık buluşmalarımın yıldızı konumunda. Sohbetin tıkanmaya yaklaştığı noktalarda, “Hadi bir Mario Kart atalım!” demek o kadar büyük bir güç ki… Yandan çıkan Joy-Con’larımız kendi başlarına ayrı birer “gamepad” olarak kullanılabildikleri için, ekranı da ikiye bölüp arkadaşlarınızla yarışabilirsiniz. Oynattığınız kişi biraz kontrolcü kullanımına biraz bile aşinaysa sizi bile yenebilecek kadar iyi oynayabiliyor çünkü esasen basit bir oyun. Zor olan bir iki detay var onlar da zaten yeniliklerimiz. Hadi artık asıl oynanışı anlatamaya başlayayım.

Mario Kart World’ün getirdiği en büyük yenilik kesinlikle artan düzlem çeşitliliği. X ekseninde dümdüz gittiğimiz zamanların yerini artık daha çok Y ekseni sosuyla taçlandırıyoruz. Sık sık ayağımız yerden kesiliyor, aniden suya dalıyoruz, sonra bir bakmışız ileride dağ tepe var. Drift yapabildiğimiz R butonuna basılı tutarsanız, tekerleklerde oluşan renge göre bir zıplama gerçekleştirebiliyorsunuz. Ne kadar uzun basarsanız o kadar yukarı. Bu zıplama kısa yollara atlamak, yolların yanlarından gitmek yanı sıra duvarda da arabayı sürmenize yarıyor.

Oynanış olarak Mario Kart World’ü önceki oyunlarından ayıran en büyük özellikler bunlar. Grand Prix sistemine gelirsek; sizin seçeceğiniz turnuvalara göre ayarlanmış 4 farklı haritalık maceralar sunmakta. Hepsini bitirdiğiniz zaman son bir özel bölüm açılıyor ve orada da nostaljinin doruklarını yaşıyorsunuz. İşin komik tarafı ben sonradan bir daha bu haritayı bulamadım. Tek seferlik bir macera mıydı anlam veremedim valla. Buradaki sistem zaten bildiğimiz gibi, olabildiğince önce bitirip en yüksek skora ulaşmalısınız.

Kitlesini dinlemeyen bir firma…

Şimdi ise gelelim oyunun bir nevi ana odağı olan ama benim, sevgili arkadaşım Erdem360’ın, “Bence oyunun açık dünyasını direkt bu mod yüzünden yapmışlar.” dediğini duyduktan sonra oynamaya başladığım modu: Knockout Tour’a. (İlgi çekici durmuyordu.) Ki Mario Kart World’ün de bayağı tartışılmasına yol açan bir moddur kendisi. Bunu bir “battle royale” yarışı gibi düşünebilirsiniz. Yani 24 yarışçı belli çizgilerde belli bir sınırın altına düşe düşe yavaşça elenir. Ancak buradaki pistler birkaç pistin birleşiminden oluşabildiği için diğer haritalara bahsettiğim otoyollardan gitmeniz gerek.

Ancak dümdüz yolda sürmek eğlence faktörünü azalttığı gibi oynanışı da uzatıyor. Knockout Tour maçları 10 dakika ve üstü sürelere kadar sürdüğü içinse saçma şansızlıklardan dolayı kaybetmek aşırı sinir bozucu bir hal almaya başlıyor. İşin bir diğer komik tarafı ise Nintendo’nun topluluğu cezalandırması oldu. Konuyu açarsak; bahsettiğim uzun soluklu haritalar yani Intermission’ların yanı sıra tur bazlı kısa haritalarda mevcut. Ama “Random” seçmek istediğinizde nerdeyse sürekli Intermission haritası geliyor. Oyuncular istedikleri yolu seçmeye karar verdiklerinde ise bir güncelleme ile bunu engellediler. Lobici olsam dahi Nintendo’yu kınıyorum!

Diğer kısımlar ve kapanış.

Kalan diğer yarış çeşitlerimiz ise biraz daha mücadele odaklı oynanışlar sunuyorlar. “Time Trials” dünya üzerindeki herhangi bir seçeceğiniz kişinin bitirdiği süreden daha iyi yapmanızı isteyen bir mod. Bu kişinin hayaleti ile yarışabiliyorsunuz. “VS Race” kuralları kendinizin belirlediği yarışlar yapmanıza olanak sağlarken, “Battle” ise yine kurallarını kendinizin koyduğu ancak bu sefer rakibinizin arkasındaki balonları patlatmaya veya ondan daha fazla altın toplamaya odaklandığınız bir oynanış sunuyor. Üstüne üstlük arkadaşlarla oynaması da daha kolay çünkü yeni C tuşu ile Nintendo’nun Discord’unu kullanarak sesli, görüntülü iletişim kurabilirsiniz.

Soru işareti bloklarından topladığımız süper güçler ise hala çok keyifli. Hızımızı arttıran klasik mantar ve düşmanlara çarptırdığımız kaplumbağa kabukları ana mekanikleri oluştursa da ekip güzel yenilikler de düşünmüş. Bunlardan biri Kamek’in kostüm verme gücü. Eğer açık dünyada alamadığınız kostümler varsa bunları Kamek sayesinde yarışlardan toplayabilirsiniz. Muz kabuğu, dikenli kaplumbağa kabuğu, bumerang, ateş/buz çiçeği ve çok daha fazlası sizlerle.

Teknik tarafa gelirsek ben en sorunsuz Nintendo oyunlarından birini oynadığımı söyleyebilirim. El modunda zaten harika çalışıyor ve görseller bayağı başarılı. Yansımalara, hava durumlarına, animasyonlara bayağı kasmışlar. Üstüne üstlük Nintendo Switch 2’nizi Dock’a taktığınızda görsel şölen daha da katlanıyor. Çünkü artık upscale edilmiş bir 4K çözünürlükte, 60fps takılabiliyoruz. Tüm nesil olmaz ama yarısına kadar bile bunu korusalar bana yeter. Kalanında elde devam ederiz.

Genel olarak toparladığımızda ise ben Mario Kart World‘ü beğendim. Kendine bağlayan, eğlenceli bir yana sahip. Nintendo Switch 2 “exclusive” ve çıkış oyunu olduğu için ileride gelecek güncellemeler ile daha çok değerlenecektir. Hala 80 dolar ettiğini düşünmesem de konsolu “Bundle” ile aldığınızda 50 dolara denk geliyor. Hatta e-shop’ta da bölge değiştirerek çok daha uyguna bulabilirsiniz. Okuduğunuz için teşekkürler, hoşça kalın!

Mario Kart World - Nihai İnceleme Puanı
Mario Kart World – Nihai İnceleme Puanı
Seyidcem Öztürk
Seyidcem Öztürk
Bazen şarkı yazarım ama daha çok mühendislik ile cebelleşirim. Oyun oynamaksa her daim hayatımın içine entegredir. Çeşitli yazılar ve videolarla dolu oyun basını maceram ise hala devam etmekte. Nintendoʼdan ve Japonyaʼdan çıkmış oyunlar ise ana dalımdır.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

Mario Kart World'ün Nintendo Switch 2 inceleme kopyası, Atarita'ya gönderilmemiştir. Atarita, incelemek için oyunu kendi imkanlarıyla edinmiştir. Selamlar sevgili okurlar Mario Kart World incelememize hoş geldiniz! Nintendo Switch 2 daha çıkmadan tartışmalara gebe olmuştu. Bu tartışmaların en büyüğü ise Mario Kart World'ün 80 dolarlık satış...Mario Kart World İnceleme