Killing Floor 3 İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Killing Floor 3’ün PC inceleme kopyası, Tripwire Interactive tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Yaklaşık 5 gündür Killing Floor 3’ün inceleme sürümü ile vakit geçiriyorum. Bu süreçte, oyunu 30 saate yakın bir süre deneyim ettim. Oyuna dair tüm detayları, artıları ve eksileri ile değerlendireceğim. Gelin lafı daha da uzatmadan incelememize başlayalım.

Killing Floor 3 deneyimi

Killing Floor 3, serinin önceki oyunlarında da olduğu gibi bana yüksek dozda aksiyon sunmayı başardı. Oyunda geçirdiğim saatlerin büyük bir kısmından keyif aldım. Bana bu keyifli saatleri sağlayan unsurların başında da sunduğu aksiyon geldi. Aynı şekilde temel mekanikler de gelişim göstererek karşımıza gelmiş. Daha oturaklı silah kullanımı, vuruş hissiyatı, çevre ile etkileşim ve geniş yetenek ağacı ile beni tavlamayı başardı diyebilirim. Her ne kadar bazı konularda her zamankinden daha iyi olsa da bazı tercihler de oyuna olan bakış açımı etkiledi. Live service mantığı ile hazırlanan oyun, ne yazık ki içerik olarak beni tatmin etmedi. Belirli bir saatten sonra, tüm oyunda aynı şeyleri tekrarlıyormuşum hissi ile oynadım. Bu da oyuna olan heyecanımın ve beklentimin büyük bir kısmını söndürdü.

Killing Floor 3, bizleri 2091 yılına götürüyor. Yani bir önceki oyundan tam olarak 70 yıl sonrasına. Mega Şirket Horzine, Zed deneylerini bir üst seviyeye taşıyarak adeta bir ordu yaratmış durumda. Bizim amacımız da bu orduya karşı gelmek ve hayatta kalmak. Nightfall adındaki bir direniş grubuna üye olarak başladığımız oyun, bizlere bazı şeyler anlatmaya çalışıyor. Tabii, bu oyunda tam anlamıyla bir hikâye modu bulunmuyor. Oyun içine yerleştirilmiş ve bu dünyanın nasıl bu hale geldiğini anlatan ufak bir görev zinciri bulunuyor. Bu görev zinciri, oldukça kısa sürüyor ve sadece “şu eşyayı incele” ve “şu ses kayıtlarını dinle” şeklinde ilerliyor. Hikâye sekansı olarak koyulmuş bu bölümler, sadece oyuncuyu oyuna alıştırmak ve dünya hakkında bilgiler vermekten öteye gitmiyor. Bu nedenle eğer bu oyundan hikâye beklentiniz var ise aradığınız yapımın bu olmadığını söyleyebilirim.

Taş gibi aksiyon!

Killing Floor serisinin en büyük olayı, sunduğu tatminkar aksiyon sistemidir. Üzerinize akın akın gelen bu düşmanları silahlarınızla paramparça etmek, oyunun en keyifli yönlerinden birisi. Bu durum, serinin önceki oyunlarında olduğu gibi Killing Floor 3’de de üzerine koyarak devam ediyor. Önceki oyunlara nazaran vahşet içeriği daha da artırılmış. Zed’lere karşı savaşmak oldukça eğlenceli ve rahatlatıcı bir deneyim sunuyor diyebilirim. Uzuv kopma detayları ve düşmanlardan çıkan kan oranı da bir hayli artırılmış. Oyunda yer alan silahlar da oturaklı hissettirmeyi başarıyor. Kısaca, oyunun temeli oldukça sağlam mekaniklere sahip denilebilir. Killing Floor 3, serinin önceki oyunlarında olduğu gibi en iyi yaptığı şeyi yaparak bizlere taş gibi bir aksiyon sunuyor.

Killing Floor 3, önceki oyunda olduğu gibi bu yapımda da Perk sistemini bünyesinde barındırıyor. Bu yapımda, toplamda 6 adet perk bulunmakta. Bu perk’lerin kendine has özellikleri, avantajları ve dezavantajları bulunmakta. Killing Floor serisine uzak olanlar için, bu perkleri Battlefield oyunlarındaki sınıf sistemi ile bir tutabilirsiniz. Her sınıf, spesifik bir özelliğe ve tarza sahip. Oyunda bulunan perkler ve özellikleri ise şu şekilde:

CommandoEğer yüksek hasar odaklı bir oynayış tarzını benimsiyorsanız, Commando sizler için biçilmiş kaftan olabilir. Genel olarak piyade tüfekleri kuşanan bu sınıf, yüksek hasar odaklı niteliklere sahip. Hellion adlı bir özel teçhizata sahip olan Commando, farklı hasar tiplerini bir araya getirerek Zed’lerin korkulu rüyası olmayı başarıyor.
FirebugAteşin kavuruculuğunu kullanan bu perk, uzun menzilli ve etkili silahlarla birlikte efektif teçhizatlara sahip. Nitelik olarak en dengeli sınıflardan olan Firebug, yüksek hasar ve yüksek dayanıklılığa sahip. Özel teçhizatı ise etrafını adeta cehenneme çeviriyor. Firebug, ateşle oynamak isteyenler için en iyi tercihlerden birisi.
Engineerİsminin hakkını veren bu sınıf, haritada bulunan birçok teknolojik özelliği aktif hale getirebiliyor. Taretler, sandıklar, tuzaklar ve kilitli kapılar… Tüm bunların hepsini, Engineer sayesinde açabiliyorsunuz. Bu da haritada taktiksel üstünlük sağlamanıza imkan veriyor. Sonik dalgalar saçan özel yeteneği ve Zed’leri paramparça eden pompalı tüfeği ile oyunun en efektif sınıflarından birisi. 
SharpshooterBu sınıf, düşmana maksimum hasar vermek istiyorum diyenlerin en ideal tercihlerinden. Yüksek hasar çıkartan nişancı tüfekleri, balistik ok fırlatan özel teçhizatı ve rakiplerini donduran bombaları ile oynaması en keyifli sınıflardan birisi. 
NinjaBen yakın dövüş odaklı oynamak istiyorum, katanamı alıp Zed’leri paramparça edeyim derseniz de sizin ilacınız Ninja sınıfı. Bu sınıfın ana silahı bir katana. Yakın dövüş odaklı bir sınıf olan Ninja, yay gibi silahlarla da desteklenebiliyor. Buna ek olarak, fırlatılabilen bıçakları ve düşmanların üzerine atlayan özel bir yeteneği de bulunmakta.
MedicHer oyunun olmazsa olmazı vefakar Medic’ler bu oyunda da karşımıza çıkıyor. Düşük hasar kapasitesine sahip olan bu sınıfın asıl olayı takım arkadaşlarına destek olmak. Destek odaklı yetenek setine sahip olan Medic, takım arkadaşlarını iyileştirmeye yarayan bir özel teçhizata da sahip. Ben emekçiyim ve takımımı kollarım diyenlerin en iyi alternatifi.

Sınıflardan ve detaylarından bahsettiysek gelin bir de perk sisteminin anlamsız bulduğum kısımlarına değinelim. Her perk kendine özgü bir özel yeteneğe ve teçhizata sahip demiştik. Sahip olunan bu özel yeteneği değiştiremiyoruz ve perk özelinde kalmaya devam ediyor. Kullanılan diğer araçlar ise tüm sınıflar tarafından kullanılabiliyor. Yani Engineer sınıfının taret aktifleştirme, sandık açma ve tuzakları kullanma gibi özelliklerini gerçekleştirmesini sağlayan Multi Tool, tüm sınıflar tarafından satın alınıp kullanılabiliyor. Bu durum da Engineer sınıfının anlamını yitirmesine neden olabiliyor. 

Aynı şekilde Medic sınıfının sahip olduğu sağlık çantası da diğer sınıflar tarafından alınıp kullanılabiliyor. Bu durum, sınıfların özgünlüklerini ortadan kaldıran bir unsur. Bunun yanında, oyunda bulunan silahlar da perk’lere göre sınıflandırılmış şekilde karşımıza çıkıyor. Tabii, bunun da çok bir anlamı yok çünkü tüm silahlar tüm perkler tarafından kullanılabiliyor. Burada perkler arasındaki ayrımı sağlayan tek şey yetenek ağaçlarındaki farklılıklardan oluşuyor. Bu da doğal olarak perk sisteminin ağırlığını öldürüyor.

Yetenek ağacı 

Killing Floor 3’de yetenek ağaçları da bulunuyor. Bu ağaçlar, perk’ler arasındaki farkı sağlayan en büyük unsurlardan biri olmayı başarmış. Her bir perk için farklı bir yetenek ağacı bulunmakta. Bu yetenekleri açmak için de karakter seviyesini artırmanız gerekiyor. Her karakterin seviyesi de birbirinden bağımsız olarak ilerlemekte. Perk’ler ile belirli seviyelere ulaştığınızda, bazı yetenek seçenekleri açılıyor. Bu seçenekler arasından, oynayış tarzınıza uygun olanı seçerek yeni yetenekler açabiliyorsunuz.

Açtığınız bu yetenekleri de geliştirme imkanınız bulunmakta. Bunun için de aynı şekilde oyun oynamalı ve deneyim puanı kazanmalısınız. Bu puanları kullanarak, istediğiniz yeteneği geliştirebilirsiniz. Yetenek ağaçları sizlere hem defansif hem de ofansif yetenekler sunabiliyor. Bazı yetenekler cephane, sağlık gibi özellikler sağlarken bazıları da teçhizatlarınızı ve özel yeteneklerinizi geliştirmenize olanak sağlıyor. Yetenek ağaçları, Perk sisteminin ağırlığını bir nebze de olsa kurtarmayı başarmış diyebilirim. Her sınıfın farklı ve çeşitli yetenek ağacına sahip olması da oyunun iyi yaptığı şeylerden birisi.

Karakter ve ekipman geliştirmek

Perklere dair detayları paylaştık. Şimdi de bunları nasıl geliştirebileceğinize değinelim. Killing Floor 3’de karakter ve ekipman geliştirme sistemleri farklı çalışmakta. Karakter geliştirmek için, o karakterin seviyesini artırmanız gerekiyor. Karakter seviyesini artırmanın yöntemi ise oyun oynamak ve sizlere verilen görevleri tamamlamak. Bu görevleri tamamlayarak belirli deneyim puanları kazanıyorsunuz. Kazandığınız her deneyim puanı seviyenizi yükseltmeye yardımcı oluyor. Seviyeniz yükseldiğinde de yeni yetenekler açabiliyorsunuz. Her bir karakteri maksimum seviyeye getirmek ve tüm yeteneklerini açmak ise ortalama 20-25 saat sürüyor. Bu da sadece bir sınıf özelinde oldukça uzun bir süre. Karakter geliştirmek tamamen grind üzerine kurulmuş ve bu bir noktadan sonra sıkıcı bir hal alıyor. Oyunun sunduğu tüm özellikleri deneyim etmek isteyen bir kullanıcının, sadece grind yaparak 150 saat harcaması gerekiyor.

Ekipman geliştirmeleri için de materyal toplamanız gerekiyor. Oyunda bulunan her silah, geliştirilebilir ve özelleştirilebilir şekilde karşımıza çıkıyor. Dilerseniz bu silahların hasarını, geri tepmesini, şarjör kapasitesini ve diğer unsurlarını geliştirebiliyorsunuz. Buna ek olarak mermilerin verdiği hasar tiplerinde de farklılıklar sağlanabiliyor. Silah parçalarını geliştirmek ve yeni mermi tipleri oluşturmak için de bizlere bazı materyaller gerekiyor. Bu materyaller ise oyun içerisinden elde ediliyor. Haritada bulunan kameraları, elektronik tabelaları ve hoparlörleri patlatarak teknolojik parçalar elde edebiliyorsunuz. Öldürdüğünüz Zed’ler ise sizlere kimyasal maddeler sağlıyor. Tüm bu maddeleri birleştirerek de ekipman geliştirebiliyor veya yenilerini oluşturabiliyorsunuz. Silah geliştirmek için gereken malzemeleri toplamak oldukça basit. Bu nedenle bu kısım sizleri zorlamıyor ve oynanışı daha keyifli bir hale getiriyor.

Düşmanlar ve içerik çeşitliliği

Geldik Killing Floor 3’ün en zayıf yönüne. Ne yazık ki  bu oyun şu an için içerik olarak kıt bir yapım. Oyunda sadece 3 adet büyük oyun sonu boss’u bulunuyor. Toplamda da 5 farklı düşman türü bulunuyor. Bu türlere bağlı olarak da 15 farklı alt düşman tipi mevcut. Bunlardan 3 tanesi sadece oyun sonunda boss savaşı sırasında karşımıza çıkıyor. Tabii, bu da bir yerden sonra oyunun tekrara düşmesini kaçınılmaz hale getiriyor. Oyunda bulunan düşman tipleri ise şu şekilde:

Small ZedsClot, Crawler Larva, Crawler, Cyst
Medium ZedsBloat, Gorefast, Husk, Siren
Large ZedsFleshpound, Impaler, Scrake
Small Mire EntitiesMire Clot, Mire Cyst
Large Mire EntitiesQueen Crawler, Chimera

İçerik konusuna tekrar dönecek olursak da tek kişi girip bu oyunu oynayayım gibi bir fikriniz varsa iki kere düşünmenizi öneririm. Killing Floor 3, genel oyun tasarımı olarak çok oyunculu bir yapıya göre tasarlanmış. Bu nedenle, tek kişi girip keyif alma olayı bir noktaya kadar sizleri götürebilir. Ben tek kişi oynayarak tüm içerikleri 10 saat gibi bir sürede bitirdim. Geri kalan 15 saatlik oynayışım ise tamamen grind üzerineydi. Özellikle oyun sonu boss savaşlarının az olması, belirli bir saatten sonra sürekli aynı şeyleri yapıyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Bu nedenle oyunu tek başına oynamak isteyenler var ise bu durumu göz önünde bulundurmalı.

Eğer bir ekibiniz veya arkadaş grubunuz varsa, Killing Floor 3 sizlere keyifli saatler geçirtebilir. Oyunun live service mantığında hazırlandığını düşünürsek de her yeni güncelleme ile yeni içerikler de oyuna eklenecektir. Uzun vadede, oyuna yapılan destekler ve güncellemeler sayesinde içerik olarak çeşitlenebilir. Eğer Killing Floor 3’ü satın alma gibi bir niyetiniz var ise, geleceğe yatırım mantığı ile bakmanızı tavsiye ederim. Oyunun şu anki hali, 10 saatten sonra kendini tekrar eden bir yapı üzerine kurulu. Bir yerden sonra oynama motivasyonunuz sadece grind yapmak ve karakterinizi güçlendirmek oluyor. Şu anki hali ile oyun içeriği ne yazık ki kısır ve eksik.

Grafikler ve diğer teknik detaylar

Killing Floor 3, her ne kadar üst düzey bir grafik kalitesi sunmasa da yeterli bir seviyeye sahip diyebilirim. Ne çok iyi ne de çok kötü. Orta seviyeyi yakalamışlar. Tabii, bu durumu optimizasyon için söyleyemem. Benim inceleme maceram PC üzerinden ilerledi. Önerilen sistem gereksinimlerinin üstünde olmama rağmen birçok teknik problemle karşı karşıya kaldım. Bunlardan en rahatsız edenleri ise anlık FPS düşüşleri ve kısa süreli donmalar. Her ne kadar bunlar çıkış öncesi gelen yamalar ile biraz düzenlense de bazı problemler hala devam etti. Oyun her ne kadar yüksek grafik kalitesine sahip olmasa da sisteme yük bindiriyor. Özellikle işlemci tarafında yoğun bir kullanım mevcut.

Nvidia ve AMD tarafından geliştirilen birçok teknoloji de bu oyunda bulunuyor. DLSS, FSR ve Frame Generation gibi özellikler, oyundan aldığınız performansı bir hayli artırmayı başarıyor. 4060 Ti ekran kartına sahip olmama rağmen, DLSS kapalı bir şekilde yüksek ayarlarda oyunu 60 FPS üzeri oynayamadım. Bu nedenle bu oyunda DLSS teknolojisi bir tercihten ziyade zorunluluk gibi hissettirdi. Işık teknolojisi olarak da RTX yerine Lumen kullanılmış. Bu aydınlatma tekniği, RTX sistemine göre biraz daha az gereksinime sahip. Bu nedenle çoğu sistemde verimli bir şekilde çalışabiliyor. Tabii, optimizasyon problemlerinin olmadığı senaryoda. 

Görsel detaylar ve FPS gibi sorunların yanı sıra ufak tefek birçok bug ile de karşılaştım. Bu buglar her ne kadar oyunu kıracak düzeye gelmese de keyif kaçıran, bazen de güldüren düzeylere geldi. Örnek verecek olursam, bir boss savaşı sırasında düşman yüksek bir konuma çıktı ve orada takılı kaldı. Ben de doğal olarak tüm şarjörü üzerine boşaltarak kolaylıkla bölümü tamamlayabildim. Bu durum birden çok kez yaşandı. Her ne kadar devasa bir problem olmasa da oyun keyfini öldürebilen bir unsur. 

Son sözler

Killing Floor 3, tanıdığımız ve bildiğimiz serinin modernleştirilmiş hali diyebilirim. Önceki oyunların izinden giden ve bu oyunlardaki özellikleri geliştirerek karşımıza çıkaran bir yapım olmuş. Eksiklikleri var mı? Evet, serinin önceki oyunlarında olduğu gibi bu yapımda da bazı eksiklikler var. Bu eksikliklerin başında, yukarıda da belirttiğim gibi içerik kıtlığı geliyor. Tabii, bu oyunun live service mantığı ile çıktığını varsayarsak, bu durum zaman ilerledikçe çözülecektir. Yine de çıkış içeriği olarak oyunu zayıf buldum. Buna ek olarak, perk sisteminin büyük bir ağırlığının olmaması ve optimizasyondaki problemler de beni üzen detaylardan birisi oldu. 

Tüm bunlara rağmen Killing Floor 3 eğlenceli ve oturaklı oynanışı ile sizleri kendine bağlayabilir. Silahlar önceki oyunlara göre gelişmiş bir halde karşımıza çıkıyor. Geniş ve geliştirilebilir bir yetenek ağacına sahip olması da bir diğer artısı. Eğer bir ekibiniz varsa, bu oyun sizlere keyifli saatler geçirtebilir. Tek başıma girip biraz Zed parçalayayım diyorsanız da keyifli saatler geçirebilirsiniz fakat belirli bir noktadan sonra tekrara düşmesi kaçınılmaz olacaktır. 

Killing Floor 3: Nihai İnceleme Puanı
Killing Floor 3: Nihai İnceleme Puanı
Sezerhan Yıldırım
Sezerhan Yıldırım
Bilgisayar programcısı, oyunlar ve sinema ile ilgilenen standart bir insan.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi:

Killing Floor 3'ün PC inceleme kopyası, Tripwire Interactive tarafından Atarita’ya gönderilmiştir. Yaklaşık 5 gündür Killing Floor 3'ün inceleme sürümü ile vakit geçiriyorum. Bu süreçte, oyunu 30 saate yakın bir süre deneyim ettim. Oyuna dair tüm detayları, artıları ve eksileri ile değerlendireceğim. Gelin lafı daha da...Killing Floor 3 İnceleme