Rekabetin eksik olmadığı bir dünyada hayatta kalmaya hazır mısın?

Yeni nesil mobil MMORPG deneyimini seçilebilir 5 farklı sınıf, 300v300 savaşlar, karakter dönüşümleri ve kesintisiz oynanış imkanı ile sınırların dışına taşıyoruz! Rekabette yerini almak ve kendini sınamak için acele et! #İşBirliği

Endless Legend 2 Erken Erişim İnceleme

Atarita'da reklam ve sponsorlu içerikler açıkça belirtilmiştir. Bunun dışındaki hiçbir içerik ticari bir ortaklık sonucunda hazırlanmamıştır. Bkz: Editöryal Standartlar

Paylaş

Endless Legend 2’nin PC inceleme kopyası, Hooded Horse tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Endless Legend 2 duyurusuyla beni şaşırtan bir oyun olmuştu. İlk oyunu daha 4X strateji oyunlarına çok aklım yetmezken oynamış, anladığım kadarıyla da sevmiştim. Tabii o zamanlar dil bariyeri bugün olduğundan daha güçlüydü ve oyunda da Türkçe dil desteği bulunmuyordu. Ucundan da olsa girdiğim bir oyunun devamı duyurulunca sevinmiş, Türkçe desteklediğini görünce de daha mutlu olmuştum. Endless Legend 2’nin erken erişim sürümünü çıkış öncesi oynama şansım oldu ve 4X strateji severler için neler vadettiğini bu yazıda sizlerle paylaşıyorum.

Endless Legend 2 çok şık bir oyun

Strateji oyunlarında arayüz ve arayüzün sanat tasarımı kritik öneme sahip. Bunu bu sene Civilization 7 ile de görmüştük. Haliyle oyunu açar açmaz beni en çok şaşırtan şey her şeyin çok şık ve fena olmayan düzeyde kullanışlı şekilde tasarlanmış olması oldu. Genel anlamda Endless Legend 2’nin sanat dilini beğendiğimi söyleyebilirim. Kullanılan renk paletleri, ışımalar ve arayüzün geneli için tasarlanan şemayı çok beğendim. Tabii görsel ihtişamı hala biraz kullanılabilirliğin önünde kalsa da alışması kolay ve sanatsal açıdan tatmin edici bir arayüzün beni karşılaması hoşuma gitti.

Endless Legend 2

Aslında arayüzdeki bu cila ve ışıltı, biraz da oyunun amacını vurguluyor. Nitekim Endless Legend 2 sadece matematik yaptığımız bir strateji oyunu değil; aynı zamanda fraksiyonlarının hikâyesini barındıran ve bunları anlatmaya çalışan bir yapım. Nasıl sene başında Civilization 7’ye eklenen narrative olaylarını sevdiysem, Endless Legend 2’deki bu anlatı kaygısını da beğendiğimi söyleyebilirim. Hem incelemenin kanaatinden bağımsız olarak, Türkçe altyazılar ve bu altyazıların kalitesi de anlatıyı daha keyifli hale getirmiş.

Oynarken hissettiğim aşinalığı beğendim

4X strateji oyunları, yeni oyuncular için hali hazırda içine dalması zor bir tür. Fakat türe aşina olan oyuncular için dahi bu türün belli oyunları arasında geçiş yapmak oldukça güç. Endless Legend’ın ilk oyunundan muhtemelen pek bir şey anlamamamın sebebi de bu olmuştu. Hem yaşça daha küçük olmam hem de bazı şeylere aklımın ermeyişi bir bariyer gibi hissettirmişti.

Tabii daha sonra senelerce Civilization oynayıp, strateji türündeki her şeyin tadına bakınca zihnimde de bir kütüphane oluştu. İşte bu kütüphane sayesinde, Endless Legend 2’yi oynarken birçok yerde “ben bunu bir yerden biliyorum ama…” aşinalığı yaşadım.

Özellikle Total War ve Civilization oyunlarından getirdiğim kas hafızasının bazı noktalarda işime yaraması iyi oldu. Tabii ki bu, EL2’nin bunlardan tamamen kopya çektiği anlamına gelmiyor. Hali hazırda içine dalması zor bir tür olduğundan, bu aşinalık hem eski hem de yeni oyuncular için oyuna ısınmayı kolaylaştırıyor.

Beraberliğin bir seçenek olması güzel

Endless Legend 2’de en sevdiğim şeylerden biri de savaşların berabere bitebilmesi oldu. Sayılı birimden oluşan ordular karşılaştığında oyun bir savaş alanı belirleyip sınırlarını çiziyor ve birimler bu alan içerisindeki avantajlardan yararlanarak mücadele ediyor. Eğer iki taraf da kazanamazsa, savaşlar beraberlikle sona eriyor. Bu da aslında kaybetmenin kaçınılmaz olduğu savaşları zorlayarak da olsa beraberliğe çekebilmek gibi bir stratejik opsiyonun kilidini açıyor.

Tabii savaşlar demişken, oyunun diplomasi bölümü halen cilalanmayı bekliyor. Yapay zekâ medeniyetlerin sunduğu anlaşmaların dengesizliği bir noktada can sıkıcı seviyeye gelebiliyor. Öyle ki ilk kayıt dosyamda başıma zebella gibi dikilen rakip fraksiyon, her fırsatta savaş ilan ederek ilerlememi tabiri yerindeyse ustalıkla sabote ediyordu. Onun gönderdiği ordularla uğraşmaktan oyunun diğer yönlerini tecrübe etmeye vakit bulamadım desem yeridir. Sonu da yokmuş gibi, sürüsüyle ordu gönderip duruyordu.

Haritanın dinamizmi iyi fakat bu bir sınırlayıcı olabilir mi?

Endless Legend 2’de oyunun haritasında belirli aralıklarla Muson Yağmurları başlayarak belli bölgeleri sular altında bırakıyor. Daha sonra yağmurlar sona eriyor ve sular çekiliyor. Bu da her seferinde haritayı tazeleyerek yeni fırsatların ve tehditlerin ortaya çıkmasını sağlıyor. Güzel bir döngü olsa da oynanışı çizgisel bir zemin üzerine oturtuyor. Bir noktada kendimi “Acaba böyle olmasa ne tür özgürlüklere sahip olacaktım?” diye düşünmekten alıkoyamadım.

Tabii haritanın da kendi hikâyesi var ve oynadığınız medeniyetten bağımsız olarak bu hikâyeye maruz kalıyorsunuz. Her seferinde seçimler yapmanızı istiyor ve bu seçimler, kazanma koşullarını belirlemenizi sağlıyor. Belli kısımlarda gelen diyaloglar üzerinden hikâyeye maruz kalarak seçimler ile medeniyetinizin geleceğini belirlemeniz isteniyor. Bu sistemi de beğendim, zira oyunun anlatı eforuyla oynanışı birleştiren güzel bir element olduğunu hissettirdi.

Denge bazen güzel ama bazen de belirli yönlere fazla yatıyor

Endless Legend 2 gerçekten sürprizlerle dolu bir tasarım anlayışına sahip. Bazen şehirlerinizin sınırında “Felâket Tayfı” adında birimler ortaya çıkarak şehrinizi yozlaştırmaya başlayabiliyor. Çok güçlü ve tehlikeli olan bu orduları dağıtmak veya yemleyip başka bir yere göndermekten başka seçeneğiniz kalmıyor. Aslında klasik strateji oyunlarındaki “herkese düşman barbar medeniyet” formülü bunlara çok güzel giydirilmiş ve çözüm üretme becerilerinizi teste sokuyor. Ancak bazen de dengeyi fena halde bozuyor. Bir noktada bu Felâket Tayfı sistemi nedeniyle sanki bir kara deliğin olay ufkunu geçmişim ve geri dönemeyecekmişim gibi başarısızlığa sürüklendiğimi hissettim. Nitekim öyle de oldu. “Buradan dönmez” diyerek yeni bir kayıt dosyasına geçtim.

Ordunuzun birimlerini yükseltirken savaş stratejilerinize yönelik geliştirmeler yapabiliyorsunuz. Burada da devreye 4X strateji oyunlarındaki geleneksel “yakınlık” sistemi devreye giriyor. Şehrinizdeki binalar gibi birimleriniz de bitişiklerindeki birimlerden etkileniyor ve yükseltmelerde bu bitişikliği nasıl kullanacağınız daha da önem arz ediyor. Bu sayede ordularınızın karakteristiklerini belirleyerek zorlu savaşları dahi en azından beraberliğe götürebilecek kadar stratejik seçeneğinizin olması sağlanıyor. Oyunun bu anlayışını beğendim ve berabere kalabilmenin ne kadar çok seçenek açabileceğini de bu sayede yeniden takdir ettim.

Fraksiyonlar çeşitli ve her biri farklı bir karakteristiğe sahip

Endless Legend 2, ENDLESS evreni üzerine inşa edilmiş bir oyun ve bunu çok kez vurguluyor. Şahsına münhasır bir evren olarak fraksiyonlarının ve dünyasının ayrı ayrı hikâyelerini anlatıyor. Bu anlamda oyunda mevcut bulunan 5 fraksiyonun her biri de farklı bir anlatı barındırıyor. Oynanış olarak da bu fraksiyonların her biri, farklı bir galibiyet koşuluna odaklanıyor.

Türkçe altyazının da etkisiyle bu fraksiyonların hikâyelerine maruz kalmak, bahsettikleri şeyi anlamaya çalışmak oldukça keyifli. Eğer fantastik kurgu ve evrenlerle aranız iyiyse, diyalogları okurken sizin de merak duygunuz harlanacaktır. Her fraksiyonun farklı bir inanışı, farklı bir karakteristiği var ve bu da oyunun cazibesini artırıyor.

Stratejik derinlik ve detay sistemi yerinde

Erken erişim sürümüyle Endless Legend 2 oldukça iyi temeller üzerine inşa edilmiş bir strateji oyunu olduğunu gösteriyor. Şehirlerdeki çok yönlü geliştirmeler, fraksiyonlara özel ilerlemeler, konsey sistemi ve derin diplomasi seçenekleri ile stratejik derinliği çok güzel inşa etmişler. Öğrenmesi biraz zaman alsa da öğrendikten sonra çok daha fazla seçeneğin kilidi açılıyor ve daha fazla oynamak için motivasyonunuzu korumanızı sağlıyor. Bu anlamda oyunun marjinal faydasını uzun süre koruyabileceğini de eklemeliyim.

Tik, tak, teknik

Endless Legend 2 genel olarak pürüzsüz çalışıyor. Arayüzde meydana gelebilen küçük görsel hataları veya nadiren yaşanan çökmeleri saymazsak saat gibi çalıştığını bile söyleyebiliriz. Genel performansından da oldukça memnunum -ki bunu oyun sonuna kadar koruyabilmesi güzel- ve oyunu teknik meseleleri dert etmeden oynayabilmiş olmayı sevdim.

Cömert grafikleri ve renkli yapısıyla şahsına özgü bir sanat tasarımı sunan oyun, bunu minimum problemle sunmayı başarıyor. Bu anlamda da geçer not verdiğimi söyleyebilirim.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam Endless Legend 2, erken erişim sürümü için oldukça yeterli bir oyun ve keyifli bir deneyim vadediyor. Strateji çılgınları için yeterince derinlik sunarken aynı zamanda sağladığı aşinalık ile öğrenme eğrisini optimize etmeyi başarıyor. Bununla birlikte, anlaşılır arayüzü ve sunduğu kullanım kolaylığıyla kısa bir alışma oturumundan sonra hiç zorlanmadan oynayabiliyorsunuz. Ben oyunun erken erişim sürümünden oldukça memnunum ve geri bildirimlerle şekillenerek çok daha iyi bir sürüme kavuşacağından eminim.

Endless Legend 2 incelemesinde sizlere aktaracaklarım bu kadardı. Elbette hala sorularınızı benimle yorumlarda paylaşabilirsiniz. Sevgi ve oyun ile kalın.

Alparslan Gürlek
Alparslan Gürlek
Oyunların yeni yeni yaygınlaştığı dönemlerde bir çocuk olarak video oyunlarıyla ilk bakışta aşk yaşadım. Age of Empires II ile başlayan yolculuk, kendi oyunumu yapmaya kadar ilerledi. Hala oyun sektöründeyim ve hala o ilk kez Age of Empires II oynayan çocuğun tutkusunu taşıyorum.

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments

Daha Fazla Atarita

Oyun Gündemi: