EA Sports FC 26 İnceleme

EA Sports FC 26’nın PC inceleme kopyası, Electronic Arts tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Geçen yıl FC 25 için “son yıllarda seri için atılan en uzun adımlar atılmış” demiştim. EA Sports FC 26 ise doğru yönde atılan bu uzun adımların nihayet tempolu bir yürüyüşe dönüştüğü oyun olmuş. EA’in “oyuncu geri bildirimi dinleme senesi” olan 2025, Battlefield 6’dan sonra ilk meyvesini vermiş gibi görünüyor. Geçen yıl şikâyet ettiğimiz çoğu şey toparlanırken, özgün yeni içeriklerin de eklenmesi adeta pastanın üstüne mumu dikmiş. Dilerseniz gelin, EA Sports FC 26 incelememize geçip oyunun nasıl bir yöne evrildiğini birlikte inceleyelim.

EA Sports FC 26, televizyonlarda izlediğimiz şeye en yakın FIFA/FC oyunu olmuş

Bu yıl beklentileri yüksek tuttuğum ve Türkçe spiker müjdesiyle ayrı bir heyecanla beklediğim FC 26 geldi çattı. İncelemeyi sizlerle daha önce buluşturmak isterdim fakat bu ne yazık ki mümkün olmadı. Ancak şimdi, oyunu bir süre oynadıktan sonra karşınıza çıkmaya hazır olduğumu düşünüyorum. Yeni oyun, bu zamana kadar televizyonlarda izlediğimiz futbola en yakın şey olmuş ve buna bayıldım. Yeni özgün oyun tarzı kariyer modlarına can suyu gibi gelirken, FUT ve Clubs gibi modları oynamayı seven oyuncular için rekabetçi oyun tarzı da elden geçirilmiş. Tüm yenilikleriyle EA Sports FC 26, harika bir oyun olmuş.

Kariyer modları hak ettiği değeri nihâyet gördü

FC 24’e kadar FIFA/FC serisinin çok oyunculu özelliklerine fazlasıyla eğilip, özellikle FIFA 21/23 aralığında kariyer modlarına üvey evlat muamelesi uyguladığını düşünüyordum. Ancak FC 24 ile kariyere eklenmeye başlayan özellikler, FC 25 ile bir adım daha ileri gitmesi ve nihayet FC 26 ile ana oyundan neredeyse bağımsız bir mod haline dönüşmesi beni çok mutlu etti. Clubs ve FUT gibi modları nadiren oynayan, oyun süresinin büyük kısmını kariyer modlarında geçiren bir oyuncu olarak gördüklerimden çok mutluyum.

Bu yıl FC 26 kariyer modlarına eklenen yeni “Özgün Oyun Tarzı” her şeyi çok daha gerçekçi bir hâle getirmiş. Tamamen yeni bir şey mi? Hayır. Önceki oyunlarda da ayarları simülasyon kıvamına getirerek benzer bir deneyim yakalayabiliyordunuz. Ancak bu kadar cilalı ve pürüzsüz olmuyordu. Şimdiyse, adeta taktiklerin hiç olmadığı kadar önem arz ettiği ve bireysel oyuncu performanslarının biraz daha geriye çekildiği bir “modern futbol simülasyonu” gibi hissettiriyor. Bu, bu zamana kadar TV’de izlediğimiz şeye en yakın futbol oyunu olma konusunda FC 26’yı fazlasıyla güçlendiriyor.

Kafa vuruşları geri döndü, beklediğimiz birçok şey ile birlikte

FC 25‘i 400 saat kadar oynadım ve bunun selefinden en büyük farkı, kafa vuruşlarının oyunun bir parçası olmaktan çıkmasıydı. FC 26’da ise kafa vuruşları geri dönmüş ve atak opsiyonlarında artık “orta-kafa-gol” üçlüsü kullanılabilir hale gelmiş. Aynı zamanda uzun toplardaki orta saha mücadeleleri veya kafayla top uzaklaştırma gibi defansif opsiyonların da kilidi açılmış. Bu sayede oyun, taktiklerinizi ayarlarken daha fazla kafa yormanıza ve bunun meyvelerini toplamanıza müsaade ediyor.

Taktikler demişken; bu zamana kadar çıkan hiçbir FIFA/FC oyununda Dünya Klası zorluğunda taktik yapmaya bu kadar muhtaç olduğum bir oyun hatırlamıyorum. Takım presi, ofsayt tuzağı gibi oyun içi D-PAD ile yapılabilen taktiksel müdahaleleri en çok kullandığım oyun EA Sports FC 26 oldu. Kariyer modunda bu kadar taktiklerle uğraşmak ise fazlasıyla hoşuma gitti. Hatta bu durum, serinin önceki oyunlarındaki “uzaylı futbolu” dediğim üstün bireysel futbolcu performanslarını bir katman arkaya yollayarak gerçek bir teknik direktör gibi hissetmemi sağladı.

Fenerbahçe’de teknik direktör olmak hiç stresli değil

Geleneksel olarak her yıl yaptığım gibi Fenerbahçe’nin başına geçerek sağ kanat mevkisine Adama Traoré’yi transfer edecektim, ancak Dorgeles Nene ile yetinmeyi tercih ettim. Genç oyuncuları severim ve tıpkı FC 25 potansiyelli oyuncular rehberimde yaptığım gibi yeni oyun için de sizlere bir wonderkid listesi hazırlayacağım. Ancak bu sevgim, bu sene Fenerbahçe SK yönetimi tarafından pek takdir edilmedi. Dolayısıyla takımdan şutlanmak üzere olduğumu –I am Jose Mourinho– fark edince farklı takımlar aramaya başladı. Burada da EA Sports FC 26, yeni teknik direktör piyasası özelliğini bana tanıttı.

Artık teknik direktörler takımlardan istifa edebiliyor veya performanslarına göre yönetim tarafından işten çıkarılabiliyorlar. Ben de bunu fırsat bilerek istifa etmek üzere olan Simeone yerine Athletico Madrid’e geçme kararı aldım. Lakin soluğu MLS’teki Dallas FC takımında aldım. Rüştünü ispatlamış bir teknik direktör olmadığımdan, 5 büyük ligde beni kabul edecek bir takım bulamadım. İşte bu çaresizliği ve performansının bedelini farklı takımlarda ödeme durumunu yeni özellik sayesinde fazlasıyla yaşadım. Teknik direktör piyasası özelliği uzun zamandır FC serisinin ihtiyaç duyduğu ve bu yıl nihayet kavuştuğu o özellikmiş. Çok beğendim.

Rastgele olaylar da işi lezzetli kılıyor

FC 26’da kariyer oynuyorsanız rastgele olaylarla karşılaşabiliyorsunuz. Takım taktikleriniz internete sızabiliyor -ki rakipleriniz buna göre karşı taktikler hazırlıyor-, oyuncularınız sıla hasretiyle bir anda memleketlerini özleyebiliyor ve bunun gibi rastgele olaylara denk gelebiliyorsunuz. Bu da çok olağan ilerleyen kariyer akışınızı tamamen olmasa da renklendiriyor ve daha fazla oynamak için motive ediyor.

Kaleciler konusunda başa dönmüşüz gibi hissediyorum

FIFA 21’i incelerken “FIFA’da kötü kaleci yoktur” diye düşünmemi sağlayan kaleci sistemi, FC 24 ve 25’te hayatının dayağını yemişti. Öyle ki FC 25’te de aynı şekilde “FC’de iyi kaleci yoktur” diye düşünmeye başlamıştım. Yeni oyunda kaleciler tamamen elden geçirilmiş ve bu iyi olduğu kadar rekabetçi oyuncular için de sorun olabilir. Reytinglerine belirli ölçüde bağlı olan kaleciler artık fileyi çok daha iyi koruyorlar. Topları ceza sahası içindeki rakibin önüne sektirmiyor, direk diplerine giden toplara daha hızlı refleksler göstererek uçuyorlar. Kariyer modlarında oynarken rakip kalecinin çetinliği rekabetin tadını artırsa da çok oyunculu modlarda bunun nasıl yansıyacağı konusunda şüphelerim var.

Yine de ben kalecilerin geldiği son noktadan ve kurtarış yaparken daha “organik” hissettirmesinden memnunum.

Son yıllarda çıkan en akıcı FC oyunu

Kariyer modlarını ve özgün oyun tarzını bir kenara bırakıp FUT ve Clubs oyuncularının merak ettiği yerlere geçiyoruz. Klasik FC oynanışının elden geçirilmiş bir sürümü olan “Rekabetçi Oyun Tarzı”, FC 25’ten çok uzaklaşmamış ancak çok daha akıcı hale gelmiş. Bu yıl da minik adımlarla geldiği son noktanın tadını çıkaran animasyonlarla birlikte son yıllarda çıkan en akıcı FC oyunu olmayı başarmış. Tabii ki FUT ve Clubs’ta internet bağlantısı belirleyici bir kriter olsa da rekabetçi mod, takımın kontrolünü çok daha kolay hale getirmiş.

Tik, tak, teknik

Bildiğiniz üzere ben bir PC oyuncusuyum. Dolayısıyla oynadığım oyunların tamamını da bu platformdan inceliyorum. E hal böyle olunca, her incelemede “PC’de nasıl çalışıyor?” kıvamındaki “Tik, tak, teknik” bölümünü görüyorsunuz. EA Sports FC 26 için bu bölümde olumsuz durumlardan bahsetmek pek mümkün değil. Zira tıpkı FC 25 gibi bu da PC’de iyi çalışıyor ve benzer bir performans grafiği çiziyor.

AMD Radeon RX 6650XT ekran kartım, Ryzen 5 5600X işlemcim ve 32 GB RAM belleklerim ile oyunu maç içerisinde ortalama 90 FPS civarı oynayabildim. Tabii bu duran toplarda kameranın yaklaştığı bölümlerde 50’lere düşmüş olsa da dramatik bir etkisini hissetmedim. Zira 50 FPS, köşe vuruşlarını veya serbest vuruşları kullanırken bana zorluk çıkaran bir değer değildi. Bunun dışında herhangi bir çökme, bayılma veya fenalık geçirme gibi bir sorunla karşılaşmadım.

EA Sports FC serisinin en büyük sorunu -ki bunun hala çözüldüğünden emin değilim- kariyer modlarında birkaç sezonun ardından yaşanan yükleme ekranı problemleri. Oyun yükleme ekranında takılabiliyor, siyah ekranda kalabiliyor ve mecburen kapatmanız gerekiyor. Dolayısıyla oynadığınız son maç da kara deliğin olay ufkunu geçen herhangi bir şey gibi zamanda donarak yavaşça siliniyor. Tekrar girdiğinizde, baştan oynamanız gerekiyor. Bu kariyer modunda birkaç sezonun ardından ortaya çıkan ve FIFA 23’ten beridir düzenli olarak yaşadığım bir sorun. FC 26’da da yaşayan arkadaşlarım olduğunu duydum.

Harika bir oyun olsa da senelerdir can sıkan bugların hala oyunda varlığını sürdürmesi ise bu oyun için adeta kara leke gibi. Umarım bunlara artık önümüzdeki yıllarda kesin ve kalıcı çözümler üretilir.

Türkçe spiker oyunu çok daha otantik hale getirmiş

Özkan Öztürk’ün sunumu ve Ertem Şener’in yorumculuğuyla Türkçe spiker bu yıl FC serisine dahil oldu. İncelemenin skorundan bağımsız olarak bu konuda da bir şeyler karalamak istedim. Öncelikle, ben spikerin kalitesini fazlasıyla beğendim. Yıllardır kulaklarımızda çınlayan Derek Rae’nin kalitesinden geri kalır bir yanı olduğunu düşünmüyorum. Bazen diyaloglar gecikebiliyor -ki bu İngilizce versiyonunda da oluyordu- ancak bu hiç problem değil. Sonuçta, Türkçe spiker var yahu! Ayrıca Türkiye Süper Ligi’nde oynadığınızda çok daha fazla oyuncu ismi duyuyor, hatta bu isimlerin anlatım sırasında kullanıldığına da şahit olabiliyorsunuz.

Bunlar da oyunu çok daha otantik ve Türkiye’deki oyuncular için özel yapıyor. Emeği geçen herkesin eline sağlık.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam EA Sports FC 26, harika bir futbol oyunu olmuş. Senelerdir seriyi takından takip eden biri olarak gördüğüm son sürümden çok mutluyum. Kafa vuruşlarının geri dönmesi, kariyer modlarının iyice keyifli hale gelmesi derken 400 saat FC 25’in ardından önümüzdeki yıla kadar oynayacak yeni favori futbol oyunum da belli oldu. Ben yeni oyunu çok sevdim ve sizin de seveceğinizi düşünüyorum. Tam fiyatıyla duruma göre alınabilir ancak indirimlerde eğer futbola da ilginiz varsa kaçmayacak bir oyun olduğunu söyleyebilirim.

Benim incelemede sizlere aktaracaklarım bu kadardı ancak merak ettiklerinizi hala yorumlar kısmında sorabilirsiniz. Elimden geldiğince yanıtlayarak sizlere daha fazlasını sunmaya gayret ederim. Şimdilik bu kadar. Sevgi ve oyun ile kalın.