Türkiye’de oyun sektörü oyuncular ve geliştiriciler anlamında yükseliş dönemini yaşarken ortaya çıkan bir araştırma ile globalde yüzde kaçlık bir kesimi oluşturduğumuz da ortaya çıkmış oldu. Türkiye, oyuncu sayısı bakımından global oyun pazarında PlayStation, Xbox ve PC platformlarında oyuncu sayısı bakımından ilk 20 ülke arasına girmiş durumda. Ancak özellikle PC tarafında Steam üzerinde oyun oynayan oyuncuların sayısı, küresel çapta ülkenin konsol oyuncularından çok daha fazla şekilde karşımıza çıkıyor. Gelin nedenlerini irdeleyelim.
Türk oyuncusu küresel pazarın yüzde kaçlık kısmında bulunuyor?
GamediscoverCo‘nun yaptığı bir araştırma sonucunda ortaya çıkan veriler Türkiye’deki oyuncu sayısının küresel çapta hem PlayStation, hem Xbox hem de PC tarafında ilk 20’ye girdiğini gösteriyor. Ülkemizdeki oyuncu sayısı her üç platformda da oldukça iyi bir performans sergiliyor.
- PlayStation: Ülkemizdeki PlayStation oyuncuları, ilk 20 ülke arasından konsolun toplam oyuncu sayısının %1.4’ünü oluşturarak 17. sırada yer alıyor.
- Xbox: Ülkemizdeki Xbox oyuncuları ilk 20 ülke arasında konsolun toplam oyuncu sayısının %1.6’lık kısmını kapsayarak 13. sırada yer alıyor.
- PC (Steam): PC’de Steam üzerinden oyun oynayan Türk oyuncu sayısı, Steam toplam oyuncu sayısının %2.9’luk kısmını oluşturarak 7. sırada yer alıyor.
Platformların yaygınlık seviyelerine göre ele alacak olursak Türkiye’de oyuncuların en ağırlıkta olduğu platformun PC, PC’de de Steam olduğunu söyleyebiliriz. Bunun nedeninin hem ülkemizde konsollara erişim konusunda yaşanan ekonomik sorunlar hem de konsol oyunlarının PC oyunlarından daha maliyetli olduğunu söyleyebiliriz. Bununla birlikte tasvip etmesek de korsan kullanım ülkemizin yaygın gerçeklerinden birisi haline gelmiş durumda ve PC tarafında bunu yapmak konsollara nazaran daha kolay.
Bir diğer yandan ülkemizde daha yaygın olmasına karşın Playstation’daki sıralamamızın Xbox’takinden düşük olmasının nedeninin de konsolların popülerliğinden kaynaklandığını söyleyebiliriz. PlayStation, her ne kadar rakip olsa da dünya genelinde Xbox’tan çok daha yaygın ve çok daha fazla kullanıcıya sahip. Elimizde resmi sayılar bulunmasa da PlayStation konsolunun %1.4’ünü oluşturan Türk oyuncu sayısının Xbox tarafındaki %1.6’lık kısımdan daha fazla olduğunu tahmin etmek güç değil.
Ek olarak ülkemizde ve dünya genelinde PC’de oyun oynama alışkanlığını aşılayan platformlardan birisi Steam olduğu için, oyuncuların Steam’e çıkmayan oyunlarla ilgilenmeme gibi bir eğilimleri var. Bu nedenle ülkemizde orijinal ve lisanslı oyunları oynayan PC oyuncularının ezici bir çoğunluğunun Steam platformunda bulunduğu gerçeğini görmezden gelmemek gerekiyor.
Bu kadar çok Türk oyuncu Steam’de olmasına rağmen…
Steam’in toplam oyuncu sayısının anlık ortalama 24 milyonu bulduğunu varsayacak olursak, elimizdeki oranlarla birlikte her gün 8.27 milyon Türk oyuncunun aynı anda olmasa da Steam’i kullandığını söyleyebiliriz. Yani ülkemizden her gün neredeyse Çek Cumhuriyeti’nin nüfus sayısı kadar oyuncu Steam’e girip oyun oynuyor ve hepsi Steam’de oyununu satan geliştiriciler için potansiyel bir alıcı konumunda.
Buna rağmen Steam’de yayınlanan birçok oyunda Türkçe dublaj seçeneği bir kenara dursun, Türkçe altyazı ve yerel fiyatlandırma konusunda hiçbir adım atılmıyor. Geliştiricilerin ve yayıncıların gözünde bu denli ciddi bir pazar olamamamızın sebebini ise anlamak çok güç. Hemen hemen her oyunda Çekçe dilinde altyazı görebiliyorken, günde Çek Cumhuriyeti’nin nüfusu kadar oyuncusuyla platformun ilk 10 ülkesinden birisi olan Türkiye pazarına yeterli yatırımın yapılmadığı gözümüze çarpıyor.
Türkçe dublajlı oyunlar oynamak istiyorsak korsan oyunlardan vazgeçmemiz gerekiyor
İğneyi karşı tarafa batırsak da çuvaldızı kendimize saklamamız gerekiyor. Türkiye’de oyuncu sayısı ciddi şekilde fazla olsa da henüz tam oturamamış bir lisanslı tüketim kültürü mevcut. İçerisinde online multiplayer ya da co-op oyun modları bulundurmayan yapımların korsan indirilip oynanabileceğine, para verilmesine gerek olmadığına kanaat getiren ciddi bir kesim var.
Ancak onların yaptığını tasvip etmesek de içinde bulunduğumuz dönem içerisinde suçlamak da hayli zor. Biliyorsunuz, 28 Nisan’da Star Wars Jedi: Survivor piyasaya sürülecek. Bilgisayarı çalıştırmaya yeten oyuncular arasında bir tahmin yürütmek gerekecek olursa, büyük bir kısmının oyunun EA Play Pro aboneliğine gelmesini beklediğini, kalan tarafın da oyunun korsan sürümünün yayınlanmasını beklediğini söyleyebiliriz. Çünkü oyun Türkiye’de herhangi bir yerel fiyatlandırma yapılmaksızın 1.199 TL fiyat etiketiyle satışa sürülmüş durumda.
Yani asgari ücretle çalışan herhangi bir Türk genci, bir aylık çalışmasının 4 gününü bu oyuna ödemek zorunda kalacak. Bunun herkes için mümkün olmadığını fakat yine de oyunu bir şekilde oynama tutkusuna sahip olduklarını göz önüne alırsak, “Oynamasın kardeşim” gibi saldırgan bir tavırla yaklaşmak büyük acımasızlık olacaktır.
Bir diğer perspektiften konuyu daha da somutlaştırarak anlatmak istediğimin tamamen anlaşılmasını sağlasam daha iyi olur. Örneğin, bu zamana kadar kaç tane Türkçe dublajlı Assassin’s Creed oyunu oynadınız? Cevabı sizin yerinize ben vereyim; sıfır. Hele ki Revelations gibi İstanbul’da geçmiş bir oyunu Türkçe altyazı desteği bile olmadan sattılar. Steam’de bu denli yüksek oyuncu sayısı olan bir pazarda, kendi ülkesinde geçen bir oyunu İngilizce ya da bildiği diğer dillerde oynayan oyuncular adınadır bu sitemim.
Çözüm
Türkiye’nin ciddi şekilde büyüyen oyun pazarında oyunlarını satmak isteyen geliştiricilerin ilk adımı kendileri atması gerekiyor. Çünkü ülkemizde oyunlara erişim ciddi anlamda zorlaşmış, oyuncu ekipmanları ve bilgisayar donanımları ise başını alıp gitmiş durumda. Burada oyuncuların insiyatifine kalan şeylerin sayısı, geliştirici ve yayıncılardakinden çok daha az.
Yerel fiyatlandırma, Türkçe dublaj/altyazı ve Türkiye’de pazarlama stratejilerine yönelik atılacak adımlar ülkemizin oyun sektöründeki gerçek potansiyelini ortaya çıkarmaya yetecektir. Şunu iyi biliyoruz ki alım gücü yükselmiş bir Türk oyuncusu, vicdani ve ahlaki yönden güçlü olduğu için korsan tüketime mecbur kalmadığı sürece başvurmayacaktır. Ne zaman orijinal oyunlar korsandan daha cazip hale gelmeye başlarsa, o zaman Türkiye pazarı da gerçek potansiyelini ortaya koymaya başlayacaktır.
Atarita olarak bizler de her zaman Türk oyuncusu ve Türk geliştiricilerden tarafta olacağız. Ancak şunu netleştirmek gerekiyor ki; korsan tüketime tamamen karşıyız. Türk oyuncular olarak ülkemizdeki oyun pazarı ve gelecekteki oyunların durumları konusunda yapabileceğimiz tek şey, bu pazarın değerli ve korsancıların eline düşmemiş olduğunu göstermek.
