JDM: Japanese Drift Master İnceleme

JDM: Japanese Drift Master’ın PC inceleme kopyası, Gaming Factory tarafından Atarita’ya gönderilmiştir.

Havalı müzikler eşliğinde Japon arabalarıyla doyasıya drift atmak arzusuyla soluğu Japanese Drift Master’da aldım. Envai çeşit yarış oyununda driftin tadını çıkarmayı seven bir oyuncu olarak bu zamana kadar The Crew serisindeki drift playlistlerinde çok zaman geçirmiştim. Bana yer yer oradaki hazzı anımsatan JDM, ne yazık ki teknik açıdan fiyasko olmasıyla aldığım bütün keyfi yer ile yeksan etmeyi başardı. Gördüğüm ve deneyimleyebildiğim kadarıyla bu oyunun hırsı, ne yazık ki becerilerinin ötesine geçmiş durumda. Bu da pek iyi değil. Gelin JDM: Japanese Drift Master incelememizde tatlılarından ve tuzlularından bahsedip bir kanaate varalım.

JDM: Japanese Drift Master inceleme – Hırsı becerilerinden önde giden bir oyun

Japanese Drift Master’da Honda, Nissan, Mazda gibi popüler Japon araba markalarının lisansları, son derece havalı müzikler, iyi drift mekanikleri ve maalesef bir ton teknik sorun bulunuyor. Başlarda oynarken büyük keyif aldığım, severek tükettiğim bir yarış oyunuyken bir noktadan sonra her şey çileden çıktı ve oyunu ne yazık ki 6 saatten fazla deneyimleyemedim. Detaylarına yazının devamında gireceğim, ancak bunun oyunun optimizasyonundan kaynaklandığını belirtmeliyim.

JDM, Initial D adındaki manga serisinden ilham alıyor ve bunu içerisindeki hikâye sunumu sırasında fazlaca hissettiriyor. Manga sayfaları şeklinde sunulan hikâyesi, Polonyalı bir yarışçının Japonya’da kendine yer edinmeye çalışmasıyla başlıyor. Daha sonra ilginç karakterlerle tanışıyor, gizemli bir konunun ortasına düşüyor ve anlatı manga sayfaları üzerinden ilerlemeye devam ediyor. Ayrıca Türkçe dil desteğine sahip olması da son derece olumlu. Oynadığım kadarıyla oyuna giydirilmeye çalışılan temayı ve hikâyenin anlatım biçimini beğendiğimi söylemeliyim. Fakat senaryonun geneli hakkında konuşacak kadar fazla tüketemedim. İlk bölümü bitirdikten kısa süre sonra oyunu oynamaya devam etmeme kararı aldım.

Araba lisansları, orijinal bir anlatı, güçlü şekilde başlayan ve kanca atmaya muktedir bir hikâye… Hepsi hırslı oyun emaresi fakat bunlar ne yazık ki oyunun teknik becerilerinin altında ezilip gitmiş.

Drift mekanikleri çok güzel fakat ekip kapsamı genişletme kararı vermiş

Japanese Drift Master’da drift atmak ve bu müsabakalarda yarışmak gerçekten çok keyifli. Hem “Arcade” hem de “Simcade” adında iki farklı sistem bulunuyor ve bu tür oyunlarda tecrübesi olmayan oyuncular için daha kolay sürüş seçenekleri de yer alıyor. The Crew serisinin drift mantığını çok sevdiğim ve yüzlerce saat o oyunlarda drift attığım için alışmam uzun sürmedi. Hızlıca mekanikleri kavrayıp tadını çıkarmaya ve yarışlara katılmaya başladım. Ancak bir noktadan sonra oyundaki diğer yarış türleri (normal sokak yarışı ve drag) ortaya çıkmaya başladı. Drag yarışlarını tecrübe edemedim fakat sokak yarışlarında oyunun drift için inşa edildikten sonra üzerine giydirilmeye çalışılan kılıfı pek beğenmedim.

Aracı detaylıca özelleştirmeye izin verse de bir noktada oyunun temel mekaniklerinin drift atmak üzerine inşa edildiğini ve sokak yarışlarında bunun yeterince değişmediğini gördüm.

Ben ellerinde bu kadar iyi drift mekanikleri varken bunun üzerine yoğunlaşmak yerine oyunun 5. saatinde direkt sokak yarışlarına girilmesi kararını pek beğenmedim. Çünkü sokak yarışları da o kadar keyifli değil.

Araba üzerindeki hakimiyet her anlamda iyi

Oyunda görevler yoluyla para kazanıp yeni arabalar alabiliyoruz ve burada yelpazenin geniş olduğunu söyleyebilirim. Honda, Nissan, Mazda gibi popüler Japon araba markalarının lisanslı olarak yer alması ise oldukça pozitif bir durum. Zira oynadıkça bu arabaları satın alabiliyor ve modifiye ederek kendi versiyonunuza dönüştürebiliyorsunuz. Araba modifiye seçenekleri beni tatmin etti ve üzerinde sağlayabildiğimiz hakimiyeti de beğendim. Diferansiyelinden şanzımanına, tekerleklerin kamberinden en ufak detaylara kadar aracımız üzerinde küçük ayarlamalar yapabiliyoruz. Bunlar arabalarla arası iyi olmayanlar için boğucu olabilir fakat ilgili arayüze gelindiğinde oyun değerleri ve etkilerini iyi açıklıyor.

Bu küçük ayarlar ve etkileri de oyunda direkt hissediliyor. Arabanın süspansiyon ve lastikleri çok iyi simüle edildiğinden her yarış öncesi gidip o yarış için kullanılabilecek bir araba ayarlayabiliyorsunuz. Ancak ayarlarınızı kaydedemediğinizden hızlıca birinden diğerine geçme gibi bir seçenek bulunmuyor. Gözüm bunu da aradı. Çünkü aynı arabayı hem drift hem de sokak yarışlarında kullanmak gerekebiliyor ve ikisi için sürekli değişiklik yapmak uğraştırıcı ve ayarları akılda tutmak oldukça zor.

Bethesda oyunlarındaki kadar yükleme ekranı

JDM: Japanese Drift Master oynarken en çok rahatsız olduğum şey şüphesiz ki yükleme ekranları oldu. Oldukça hızlı bir SSD kullanmama ve 32 GB RAM’e sahip olmama rağmen bu yükleme ekranları hem çok uzun sürdü, hem de çok sıktı. Örneğin, garajınıza girerken bir yükleme ekranı görüyorsunuz, buradan araba değiştirme ekranına girerken bir tane daha, sonra arabayı özelleştirmek için bir tane daha ve çıkarken son bir tane daha. Yani garaja girip bir araba seçmek ve sıradaki yarışa hazırlamak için toplamda 4 yükleme ekranından geçiyorsunuz. Bu çok fazla. Üstelik bu yükleme ekranlarından birinde beklerken oyunum bir kez çöktü. Diğerlerinde de hep aynı tedirginlikle bekledim.

Tik, tak, teknik

JDM: Japanese Drift Master da maalesef iyi çalışmıyor ve FSR/DLSS bağımlısı bir oyun. Çözünürlük ölçekleme teknolojilerinin yardımıyla kare hızı 60 ve üzerine çıkabilse de %1’lik dilimdeki FPS çok düşük olduğundan ve mikro takılmalar çok fazla olduğundan asla tatminkar derecede akıcı bir deneyim sunamıyor. Haritanın farklı bölgelerinde ortalama FPS değerinin dramatik şekilde değişmesi, çökmeler ve daha da kötüsü tüm ekran kartının takılmasına sebep olan “ekran karartmalı çökmeler” eşliğinde benim için teknik olarak bir eziyete dönüştü. Akıcı oynamayı geçtim; bir noktadan sonra bunu oynamaya devam etmemin bilgisayarıma zarar verebileceğini düşünerek 6. saatin ortalarına doğru oyuna devam etmeme kararı aldım.

Ayrıca Japanese Drift Master çok belli şekilde en yüksek ayarlarda oynanmak üzere optimize edilmiş bir oyun. Zira orta ayarlarda hiç iyi görünmüyor ve düşük ayarlarda nasıl bir felakete dönüşebileceğini tahmin etmek bile istemiyorum. Yani oynamayı düşünüyorsanız, oyunun önerilen sistem gereksinimlerine uzun uzun göz atın, üzerinde olduğunuzdan emin olun ve minimum sistem gereksinimlerini kesinlikle görmezden gelin.

Uzun lafın kısası

Velhasıl kelam 2023’te demo sürümünü oynayıp “olur ya, erken sürümler şimdi, düzelir illa ki” diye umut ettiğim ve inceleme sürümünü oynama şansına eriştiğim JDM: Japanese Drift Master ile yollarımızı erken ayırmak zorunda kaldık. Özgün anlatısı, keyifli hikâyesi ve gerçekten iyi drift mekanikleriyle öne çıksa da teknik olarak çok zayıf olmasından ötürü tadı damağımda kalan bir oyun oldu. Bu bağlamda güncellemeleri takip etmenizi ve indirim dönemlerinde göz atmanızı önerebileceğim oyunlar arasına girdi.

Benim bu incelemede sizlere anlatacaklarım bu kadardı. Tabii ki soru veya fikirlerinizi yorumlar kısmında bizlerle paylaşabilirsiniz. Sevgi ve oyun ile kalın.